Buna izin vermem translate English
333 parallel translation
Buna izin vermem mümkün değil!
No way will I let you do that!
Son günlerde çok garip davranmaya başladın güzel bayan. Buna izin vermem.
You've been acting very strangely lately, my fine lady... and I'm not going to stand for it.
Buna izin vermem Antonio.
I won't permit this, Antonio.
Buna izin vermem.
I won't let that happen.
- Ben buna izin vermem.
- Jim, I won't stand for it.
Buna izin vermem.
I won't let him.
Buna izin vermem.
I won't have it.
Sansinizi çok kötü zorluyorsunuz. Buna izin vermem.
I won't let you two dynamite yourselves into a mess.
Buna izin vermem.
I won't let them.
Sana hiçbir şey olmayacak çünkü bir bakıma bu benim hatam. Buna izin vermem.
Nothing will happen to you...'cause in a way this is my fault, and I'll see that it doesn't.
Buna izin vermem.
I won't allow it.
Buna izin vermem.
I won't let you.
Buna izin vermem.
I won't let it happen.
Buna izin vermem. Francesca Bertini iffetli bir sanatçı!
I won't allow it, Francesca Bertini is a chaste artist!
Buna izin vermem!
I won't let you!
Buna izin vermem.
I can't permit it.
Hayır, buna izin vermem! Vermem!
No, I won't let you!
Buna izin vermem.
I'm not gonna let it happen.
O hastanede ve akıl sağlığı yetersiz bir durumdayken buna izin vermem.
I won't allow it when he's in a hospital and mentally incompetent.
- Buna izin vermem.
- I won't let you... - No more of that.
Unut bunu. Buna izin vermem.
Just when I'm feeling good, you decide to drop it on old Ted.
Evimde buna izin vermem!
And I will not have it in my house!
Buna izin vermem.
That's not allowed.
Buna izin vermem, ben...
I won't permit it, I...
Buna izin vermem ben!
Because I'm not going to let it!
Seni seviyorum ve buna izin vermem.
I love you and won't allow it.
- Buna izin vermem, fikrimi değiştirdim, misafirimsin.
- I won't allow you, I changed my mind, you're my guest.
Buna izin vermem adil olur mu?
Where's the justice if I let you go?
Buna izin vermem.
I won't stand for that.
- Şahsen ben buna izin vermem.
- Slavers!
Buna izin vermem.
I'm not gonna stand for it.
Buna izin vermem.
I won't allow that.
Bay Forrester'ın adını Santa Cruz olayında geçirmeye kalkarsanız... buna izin vermem.
If you make any attempt to implicate Mr. Forrester in the Santa Cruz crime I shall strike it.
Buna izin vermem!
I won't let go!
Siz yenilirseniz, ben yenilmişim demektir ki, buna izin vermem.
If you are defeated then I am defeated, and that cannot be.
Buna izin vermem! George!
I won't let you!
Canını yakamaz, buna izin vermem.
No, he can't hurt you now, I won't let him.
Hayatta olduğum sürece buna izin vermem! Bırakın ölüyüm o zaman!
To save Purnima's body you'll have to sell Neelima's body mom.
Buna izin vermem.
I won't let ya.
Burada buna izin vermem.
We're not having that here.
Yine her şeyi mahvedeceksin. Buna izin vermem.
I'm not going to let you get us in trouble again.
Buna izin vermem.
Not if I can help it.
Buna izin vermem.
I won't have it!
- Buna asla izin vermem.
I'll never let them.
- Buna izin vermem.
I won't let her.
- Buna asla izin vermem.
- I'm not going to let you.
Buna asla izin vermem!
- I'll never allow it!
Buna izin vermem.
I forbid it.
Buna asla izin vermem
I won't let you
- Sana dişlerini geçiremeyecek.. İzin vermem buna..
- She's not sinking her teeth in!
Buna asla izin vermem.
I won't let you.
buna izin veremem 161
buna izin vermeyeceğim 69
buna izin veremeyiz 46
izin vermem 29
vermem 64
buna bayıldım 84
buna sevindim 125
buna inanamıyorum 1067
buna bak 71
buna ihtiyacım var 46
buna izin vermeyeceğim 69
buna izin veremeyiz 46
izin vermem 29
vermem 64
buna bayıldım 84
buna sevindim 125
buna inanamıyorum 1067
buna bak 71
buna ihtiyacım var 46
buna gerek yok 406
buna ne dersin 495
buna değer 39
buna dayanamam 103
buna ihtiyacım yok 72
buna göre 57
buna rağmen 175
buna bayılıyorum 48
buna ne demeli 38
buna ihtiyacın yok 25
buna ne dersin 495
buna değer 39
buna dayanamam 103
buna ihtiyacım yok 72
buna göre 57
buna rağmen 175
buna bayılıyorum 48
buna ne demeli 38
buna ihtiyacın yok 25