Buna değer translate English
1,544 parallel translation
Gerçekten buna değer mi?
Is it really worth it?
Jack buna değer mi?
Is Jack worth it?
50 mil uzunluğunda bir rota. Buna değer bence.
Fifty-mile detour.
Ama belki de buna değer.
But Maybe It's Worth It.
Ama belki de buna değer, ilişkimizi gizli tutmamız şartıyla.
But Maybe It's Worth It, As Long As We Keep Our Relationship Secret.
"O halde buna değer."
" "So I'm just going to do it. It's worth it." "
Umarım buna değer.
I hope it's worth it.
Bütün o tırmanma, buna değer.
Makes the whole climb worth it.
Bazen öğle arasında depoyu doldurmam gerekiyor ama buna değer.
I got a gas ups and downs over lunch but it's worth it.
Tıpkı Jenny gibi. İtiraf etmeliyim ki buna değer.
i gotta admit, it would be worth it.
Karım buna değer.
Well, my wife's worth it.
Buna değer.
He's worth it.
Bence buna değer.
I think they're worth it.
Çok para olduğunu biliyorum ama buna değer.
I know it's a lot of money, but it's worth it.
Biliyorum ama buna değer.
I know, but it's worth it.
Buna değer olduğunu herkesten çok sen söylüyordun.
You more than anyone has taught me that it is worth it.
Zorlu bir tırmanış olduğunu biliyorum ama manzara buna değer.
I know it's a bit of a climb, but the view is worth it.
Sabret, Mac, her zaman buna değer.
Be patient, mac, it's always worth it.
Buna değer.
Hey, it's worth it.
O buna değer.
She's worth it.
Umarım buna değer.
This better be good.
Buna değer.
Into Something New, It's Worth It.
Belki de 40 derece vardır. Ama bu yolculuk buna değer çünkü dünyadaki en tuhaf manzaralardan birini görebilmek için bu yollara düştüm.
It must be, I don't know, mid 40s, but the journey is going to be worth it because I'm on my way to see one of the most bizarre sights in the world.
Su yalnızca 4 santigrat derece. Ama buna değer, çünkü şu anda İzlanda'yı boylu boyunca uzanan iki dev levhâ arasındaki yarıkta yüzüyorum.
The water's just four degrees Celsius, but it's worth it because I am actually swimming in the gap between the two giant plates that run through Iceland.
Hem zaten buna değer.
Anyway, it's worth it.
Servetimin vârisi olmayı umuyorsan dikkat et, "Umuyorsan" diyorum ve hevesliysen buna değer olduğunu ispat etmelisin.
If you hope, I say hope... If you aspire to inherit my property, you must prove yourself more worthy.
Belki buna değer.
Maybe it's worth it.
Doğru bağlamak biraz zaman alır, ama buna değer.
Doing it right takes a little bit longer, but it's worth it.
Askerler ve benim için, buna değer.
To the soldiers and me, it's all worth it.
- Ama buna değer.
- But it's worth it.
Buna değer mi?
How can it be worth it?
Buna değer mi de ne demek?
What are you talking about, worth it?
İşte! Buna değer, değil mi?
Fuck, I'd fall for it.
Buna değer..
They're worth it.
Hadi yine de buna değer..
Come on, it's so worth the view.
Son zamanlarda buna değer mi diye düşünür oldum.
Lately I've been thinking about whether this is all worth it.
Amacın buna değer mi?
ls this cause of yours worth it?
Şey... belki buna değer.
This is maybe just worth it
Her biriniz için buna değer.
I mean, it's worth it to me to have all of you, each of you.
Buna değer bence, değmez mi?
That'd be something, wouldn't it?
Beyazlar için kazanana 50, kırmızılar için 100 ve maviler için sadece 3 not ama buna değer.
For the white, 50 a lick and for the red 100... and for the blue just 3 notes but well won'th it.
Çok kötü bir yanık deliğin oluyor, ama buna tamamen değer.
You get pretty bad fire hole, but it's totally worth it.
Sanırım şu anda bazı sorunlar yaşıyor ve değer verdiği insanları buna bulaştırmadan çözmeye çalışıyor.
I think he's just going through something right now and he's trying to work it out in his head without bringing the people he cares about into it.
Ölüm buna değer mi?
is death ever worth it?
Buna ne diyorsunuz? - Oldukça etkileyici. Sence buna yılda 50 milyon dolar harcamaya değer mi?
you think that's worth $ 50 million a year?
İsteğimizi yerine getir! Kusaka benim değer verdiğim -! Buna izin vermeyeceğiz.
Kusaka and'my...
Oh, buna niye o kadar değer verdiğinizi anlıyorum Bayan Forrester.
Oh, I can see why you treasure it, Mrs Forrester.
Değer buna, dinle sen beni.
It's worth it.
Gerçekten de buna baktırmalısın, bir değer biçtirmelisin.
Surely you'll have this looked at, appraised?
Tamam, buna gerçekten değer!
Okay, this is so worth it!
Evet, ama buna değer mi, Jeff?
I mean, is it worth throwing away 12 years of marriage
buna değer mi 17
buna değerdi 24
değer 16
değerli 17
değersiz 53
değer mi 17
buna bayıldım 84
buna sevindim 125
buna inanamıyorum 1067
buna bak 71
buna değerdi 24
değer 16
değerli 17
değersiz 53
değer mi 17
buna bayıldım 84
buna sevindim 125
buna inanamıyorum 1067
buna bak 71
buna ihtiyacım var 46
buna gerek yok 406
buna ne dersin 495
buna dayanamam 103
buna ne demeli 38
buna bayılıyorum 48
buna ihtiyacım yok 72
buna ihtiyacın yok 25
buna göre 57
buna inanmıyorum 513
buna gerek yok 406
buna ne dersin 495
buna dayanamam 103
buna ne demeli 38
buna bayılıyorum 48
buna ihtiyacım yok 72
buna ihtiyacın yok 25
buna göre 57
buna inanmıyorum 513