English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ D ] / Dev

Dev translate English

8,763 parallel translation
Üzerlerine dev kayaların çarpışını izleyen dinozorlar gibisin.
You're like the freaking dinosaurs, watching that big rock crashing into'em.
Savaş ganimetlerinden biri uzun beyaz saçlı... dev gibi bir adamdın... toprağını alındı ve tutsak edildi.
One of the spoils of war was the giant of a man with... with long white hair, taken from his land and made prisoner.
Birlikte büyük, dev gibi, kıllı bir canavarla savaştık.
We... we... we... We... we fought, like, a big, giant, hairy monster together.
Karnında onun düşüncelerini kontrol eden dev bir kurbağa olduğunu düşündüğü için Frogman'di adı.
He was called the Frogman because he believed a giant bullfrog lived inside his abdomen, controlling his thoughts.
Odam neden dev bir çiçek sepeti gibi kokuyor?
Why does my room smell like a giant bag of potpourri?
Dev bir kaya vardı ama kaya değildi.
It was a giant stone, but not a stone.
Ahmak, Hain Dev, Kilise Yakan, Çatlak, Palmiye,
Douche Bag, Jolly Mean Giant, Church Burner, Fruit Loop, Palm Tree,
Sonra da dev gibi bir adam testislerine bir yumruk atmış.
And then this huge guy punched you incredibly hard directly in your testicles.
- Ama kışın kapanan köprünün dev yapbozunu yapmıştık.
- Not happening. - But we did the giant puzzle of the covered bridge in winter.
Dev, o düğmeden elini çekerse bütün bina ceset ve moloz yığınına döner.
Colossus takes his finger off that button, and this whole building becomes a pile of rubble and bodies.
Ve dev gibi, ağır bir kayayı
And rolled a giant, heavy stone
Çünkü ben dev bir hayalkırıklığıydım.
'Cause I was a huge disappointment.
Ve sonra sen... tekrar dev bir sürtüğe dönüştün, tam olarak.
And then you... turned back into a huge bitch again, basically.
Dev Winnie the Pooh, dondurucu füzeler.
Giant Winnie the Pooh, freezing cold rockettes.
Güzel görünmen gerekiyor, koca dev seni kurtarmaya geliyor.
Must be nice to have a big, strong man coming to your rescue.
Dev mutant tarafından kaçırdık, oran neydi?
What--what were the odds we'd be kidnapped by a giant mutant?
Dev bir mutant tarafından kaçırılan olmasaydık ihtimal neydi?
- Have you met us? What are the odds we wouldn't be kidnapped by a giant mutant?
- Dev bir balon yapalım.
- Let's make a giant balloon.
Dev bir mutant canavar olsada.
Even if it was a giant mutant beast.
Vay canına, bu tür kaplumbağa için bu dev bir adım Donnie.Güzel.
Wow, that's one giant step for turtlekind, Donnie. Nice.
Oh, beni gerçekten dev konuşan gergedana dönüştürürsün ha?
Like a mongoose? Oh, you mutate me into giant, talking rhino?
Hiç dev yaratığın içine girdin mi?
You ever been inside a behemoth?
- Senin dev bir fotoğrafın.
- A giant picture of you.
- Dev gibisiniz!
- You are huge!
Truth'ta Dev Gece!
_
- Sardu dev gibiydi.
Sardu was a giant.
Orada dev bir penis var.
There's a giant schmeckle out there.
Üyeleri hipotermi yaşatmak için dev bir dondurucuya kapatıp sonra canlandırıyor.
They lock their members in a giant freezer to induce hypothermia, then they resuscitate them.
- Times Meydanında ki dev ekran. - Ne olursa.
Times square jumbotron.
Hayatımı dev ve kör solucanlarla savaşarak geçirmemiş olabilirim ama hayatımın son 10 yılını tehlikenin göbeğinde geçirdim.
I may have not spent most of my life fighting giant, blind worms, but I spent the last 10 years of my life deep in the shit.
Bu dev siyah çikolata da asistanım Thaba.
- And this towering hunk of dark chocolate is my assistant, Thaba.
Ama dev boyutta.
- But on a massive scale.
- Odadaki dev domates hakkında?
The giant tomato in the room?
- Bu dev kamerayla selfie çekebilir miyiz?
Can we take a selfie with this giant camera?
O dev bir Japonyalı çük canavarı.
He's a giant Japanese penis monster.
Devlet kaynaklarına göre oluşan radyasyonun sebebi dev bir solar patlama. Bu da gün içinde Amerika'daki radyo sinyallerini etkiledi. Cep telefonları, bilgisayarlar ve birçok küçük elektronik cihaz işlevini kaybetti.
Government sources are telling us that you can thank a giant solar flare for a burst of radiation, which disrupted radio signals across America today, causing cell phones, computers and various small electronic devices to go on the fritz.
Sözkonusu dev bir dallama ver artık sadece benimle uğraşmıyor.
The bear is an asshole, and he's not just taking it out on me anymore.
Vernon'ın arkasında kulağına fısıldayan dev bir ekibi var.
Vernon's got a big whisper crew.
"Sakallı, dev gibi ve muhtemelen kurşun yarası olan bir erkeğe dikkat edin." Doğru değil mi?
"Be on the lookout, bearded Sasquatch man, " Possible gunshot wound. " Is that right?
Çok sinsi birisisin Dev Morgan.
You're a stealthy one, Dev Morgan.
Evet o benim... sinsi Dev Morgan.
Yeah, that's me, stealthy Dev Morgan.
- Sakın beni özleyeceğini söyleme, Dev.
Don't tell me you're gonna miss me, Dev. What?
Benim gerçek ismim Dev değil.
My real name is not Dev.
Eğer alamları duyduysa Lucy için geliyordur ki Old Town dev bir çukura dönmeden tek istediğim yer burası.
Well if he heard the alarms, he's probably booting it for Lucy. Which is where we need to be if we want out of Old Town before it turns into a giant crater.
- Tabi dev bombardıman... -... uçakları yolda olduğu için mi?
Yeah, except the giant flipping bombers heading this way, right?
Dev çöl kıllı akrep Aksi olarak da bilinir.
Otherwise known as the giant desert hairy scorpion.
Dev çöl kıllı akrep Nevada oldukça yaygındır.
The giant desert hairy scorpion is quite common in Nevada.
Bu dev kıllı akrep değildi.
No. This wasn't a giant hairy scorpion.
Böylelikle dev el sorununu çözmüş oluyoruz.
And that solves the matter of the giant hand.
Hangi anında internete girip, dev bir el aldıysan ölene kadar o anın dışında olmayı yeğlerim.
Whatever moment you were in the day you got on the Internet and bought a gigantic hand, I am proud to remain outside until I die.
( Casey ) Yani, bu ne demek oluyor? Dev bir kuyruklu yıldız mı geliyor?
( Casey ) So, what's that supposed to mean?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]