Dikkatli bak translate English
559 parallel translation
Dikkatli bakın!
Look out!
Sosyal adaletsizliğin getirilerini geri çevirir ve polisin dikkatli bakışları altında o bakışların altında...
We take back the spoils of social injustice And under the watchful eye of the police watchful eye of the police
Dikkatli bak.
Note carefully.
- Dikkatli bak evlat.
- Skin your eyeballs, son.
Tanıştınız işte,... dikkatli bakın.
Well you met them, take a good look.
Neden bu kadar dikkatli bakıyorsun?
Why stare at her like that?
Su yapıya dikkatli bakın.
Well, notice this structure here.
Dikkatli bakın.
Look carefully.
Dikkatli bakın efendim, bu merakınıza ben de yüzümü hep açık tutacağım.
Look carefully, Sire. I will keep my face open to your curiosity.
Dikkatli bakın!
Look carefully!
Binbaşım, seçmeden önce dikkatli bakın.
Captain, before you choose, look well.
Daha dikkatli bak dostum.
Look more carefully, my friend.
Daha dikkatli bakın memur beyler.
You're not paying attention.
Dikkatli bak, Erik.
Stand at attention, Erik.
- Dikkatli bak o zaman.
- Take a good look at him.
- İşte fotoğraf. Hadi, dikkatli bak.
- How could it not be him?
- Dikkatli bak.
- Thirteen. - Twelve.
Dikkatli bakın. Düşünüyorlar.
Look closely - they are thinking.
Bu sefer korkmuş çünkü balerin çok dikkatli bakıyormuş.
He got scared this time, because she was watching too closely.
Dikkatli bak.
Look carefully.
Dikkatli bakın.
Keep a close watch.
Daha dikkatli bak.
Look at her more closely.
Dikkatli bakın... Emin misiniz?
Look carefully - are you sure?
Bana dikkatli bak, Spock.
Look at me carefully, Spock.
Dikkatli bak!
Pay attention.
Dikkatli bakın. Gördünüz mü?
Observe carefully.
Dikkatli bakın.
Watch carefully.
Dikkatli bak Jubal.
Look about you, Jubal.
Çok dikkatli bak.
Look very carefully.
Dikkatli bakıyor musun?
Are ya lookin'careful? Sure, I am.
Elbette. Dikkatli bakıyorum.
I'm lookin'careful.
Dikkatli bakın.
Look closely.
Dikkatli bakın.
Look very closely.
Dikkatli bakın, bayım.
Look closely, sir.
Sadece ona dikkatli bakın, ve işe koyulun.
Just take a good look at her, then get to work.
Dikkatli bak!
Look carefully!
Hadi, dikkatli bak!
Hurry up! Look at it carefully
Dikkatli ol, bak.
Careful now.
- Hey, bak, dikkatli olun.
- Hey, look, you better be careful.
Dikkatli bir sığır bakıcısı tali yoldaydı.
A carful of cattlemen was on a siding.
Bak, arkadaş seçerken dikkatli ol.
Listen, watch out about choosing your pals.
Bak, ufukta çok yumuşak bir gülümseme var hepsini görebilmek için çok sessiz ve dikkatli olmalısın.
Look there, on the horizon, is a smile so soft you have to be very quiet and watchful to see it at all.
Tatlım, bak çok dikkatli ol.
Look, honey, will you be careful?
Bakın, çok dikkatli olun.
- Listen to me very well.
Dikkatli bak.
I see nothing.
Haydi, dikkatli bakın!
Quick!
Bak Victor, dikkatli bak.
Look carefully, Victor.
Bana bak, şimdiye kadar hep dikkatli oldum.
Look, I've been damn careful up to now.
Bak Kardeşim, orada Lung ile dövüşmek zorunda kalırsan çok dikkatli olmalısın.
Brother Fung, if you fight with Lung... you must guard against that special technique
Kendine iyi bak ve dikkatli ol.
Take care and be careful
Dikkatli ol ve o patlamadan kaçmaya bak.
Be careful and try to run before it explodes.
dikkatli bakın 19
bakın 5588
bakin 38
baker 135
bakalım 1238
bakersfield 28
bakar mısınız 174
bakıyorum 163
bakire 33
bakarım 81
bakın 5588
bakin 38
baker 135
bakalım 1238
bakersfield 28
bakar mısınız 174
bakıyorum 163
bakire 33
bakarım 81
bakma 203
baktım 85
bakire misin 19
bak sen 266
baksana 1623
bakarız 131
bakan 73
bak ne diyeceğim 537
bakacağım 88
bakar mısın 103
baktım 85
bakire misin 19
bak sen 266
baksana 1623
bakarız 131
bakan 73
bak ne diyeceğim 537
bakacağım 88
bakar mısın 103
bakalım neler olacak 16
bakmadım 27
bak ne buldum 97
bakın kim gelmiş 88
bakalım ne olacak 31
bak baba 73
bakayım 533
bakmak yok 20
bakire meryem 30
bakın şimdi 40
bakmadım 27
bak ne buldum 97
bakın kim gelmiş 88
bakalım ne olacak 31
bak baba 73
bakayım 533
bakmak yok 20
bakire meryem 30
bakın şimdi 40