Durum böyle translate English
955 parallel translation
Eğer durum böyle olsaydı biz kaçacaktık.
We would have run away if that was the case.
Bence durum böyle.
I think it just might be.
- Durum böyle ne yazık ki Swana.
- I'm afraid that's what it is, Swana.
Öldürmeye her zamanki kadar karşıyım, komutanım ama durum böyle gelişti, albayım.
Well, I'm as much against killing as ever, sir. But it was this way, Colonel.
Demek durum böyle.
They did that.
Ve 7 yıldır dünyanın pek çok yerinde durum böyle sürüp gidiyor.
And so it's gone in most places in the world for over seven years.
- Hatırlamıyorum ama mantıksal olarak durum böyle olmalı.
I don't remember, but, logically, I know that I must have been.
Ve mutlu Noeller tabii eğer durum böyle gitmezse.
And a Merry Christmas if it ain't out of keeping with the situation.
Johnny ve çetesi bu şubeyi ele geçirdiğinden beri durum böyle.
That's how it's been since Johnny and his cowboys took over the local.
Şey, durum böyle iken, hayır.
Well, the way it is now, no.
Belki öyle, fakat durum böyle.
Maybe so, but that's the way it is.
İşte durum böyle.
That's how it is.
1927'den beri durum böyle.
I was there in 1927.
Ve bu durum böyle devam ederse, artık hiç gelmeyecekler.
And if this kind of stuff keeps up, they won't be coming at all.
Eğer Hikonoichi terfi etseydi durum böyle olmazdı.
It wouldn't be this way if Hikonoichi had gotten that promotion.
"Sâde-eski Ichi" dürüstlüğüne göre durum böyle.
So certification by the "Plain Old Ichi School" remains a distant dream.
Durum böyle, değil mi?
That's so, isn't it?
Durum böyle olunca da, çantayı açtığınızda bulduğunuz...?
And that explains why, when you opened it, you found...
Ve eğer buna razı değilsen, istediğin yere çekip gidebilirsin, tabii ki genelde durum böyle.
And if you don't want it that way, you can take your loving self elsewhere... speaking quite generally, of course.
Ama durum böyle değil.
Such is not the case.
Burada durum böyle değil.
Here that's not the case.
Durum tamamen böyle bile olsa, zorla evrim biraz sert değil mi?
[Ivan] Even with all that being the case, wouldn't you say that forced evolution is a bit drastic?
Böyle komik bir durum hiç gelmemişti başıma!
I never saw anything so funny before.
Savunmanın iddiasına göre, zanlının bir kriz ya da benzeri bir durum nedeniyle böyle davranmış olabilme ihtimali mevcuttur.
The defence argues that there is a possibility that she could have acted under a fit or something like that.
Pek az insan böyle bir durum karşısında gülebilir.
Very few people would be able to smíle on an occasion like thís.
Karının ve yeğeninin dikkatini çeksin istemeyiz. - Öyle ya da böyle, durum ortada.
This alarming your wife and your niece
Yakınlara kadar böyle bir durum yoktu.
He didn't draw them recently.
Stanley böyle bir şey yaptıysa berbat bir durum ama olan oldu.
It's terrible if Stanley did it but it's done.
Ancak eminim siz de benimle aynı fikirdesiniz, böyle bir evlilik nahoş bir durum olur.
I'm quite sure you'll agree with me that any discussion of marriage between them would be most undesirable.
Burada şu anda öğleden sonra. Ve bu durum birkaç gün daha böyle devam edecek.
It's afternoon here... and will be for a couple of more days.
Umarım Leo böyle bir durum için tedbirini önceden alıp sigorta yaptırmıştır.
I sure hope Leo had the good sense to provide for an emergency like this.
Kararın nedir böyle bir durum karşısında?
What are you, then, determined to do?
Alec, böyle bir durum yok.
Now, wait a minute. Alec, it is nothing like that.
Şey, şu anki durum da aynen böyle.
Well, that's just about how it stands.
Diyelim ki, böyle bir durum mümkün, Pelham ama sıra dışı koşullar altında.
Well, let us say something of that nature is possible, Pelham... but under extreme circumstances.
Bu durum, ne zamandır böyle?
How long has this been going on?
Böyle bir soruyu gerektirecek bir durum yok.
Nothing has been established to permit such a question.
Aranızda kötü elma olmamalı. Ama durum maalesef böyle değil.
There should be no black sheep, which regretfully is not the case.
Bay Usher Boston'da birlikte geçirdiğimiz zaman boyunca böyle bir durum vuku bulmadı. Bunu Madeline'e de söyledim... Birbirimizin kaderini belirlemediğimizi.
Mr Usher, during the time we spent together in Boston, it never occurred to me that... and I dare say to Madeline either, that we were not destined for each other.
Böyle bir durum için, ihtiyacımız olan adam... saygın, şerefli, iyi okumuş bir beyefendi ve hırsız olmalı!
For a proposition like this we need a guy with class, with dignity, a gentleman of the old school, and... a thief.
İkimiz için de durum uzun süredir böyle.
It's been so long for both of us...
Böyle başka bir durum hatırlamıyor musun?
Can you remember any other occasion?
Böyle bir durum sonsuza dek süremez.
A situation like this can't last indefinitely.
Sizi böyle rahatsız etmek istemezdik ama acil bir durum sözkonusu.
We hate to disturb your sleep, but it's an emergency.
Dünya tarihinde ilk kez böyle bir durum yaşanıyordu.
For the first time in history, the world may live a new experience :
Resmi olmayan bir çalışmaya göre, böyle bir durum halinde, onların nükleer kapasitesinin % 90'nını imha edebiliriz.
An unofficial study, which we undertook of this eventuality, indicated that we would destroy 90 % of their nuclear capabilities.
Durum gerektirmeseydi, böyle bir yemini hiçbir şey için etmezdim!
Which I would not say, were it otherwise, for anything on earth!
Böyle bir durum meydana gelmez.
This situation wouldn't occur.
Böyle bir durum için gerekli şartlar yapay olarak yaratılabilir mi?
Could conditions necessary to such an event be created artificially?
Asla böyle bir durum olmadı.
Not in the slightest bit.
Durum madem böyle.
Then, since the case so stands as now it doth,
böyle 531
boyle 17
böyle iyi 244
böyle olmaz 92
böylece 530
böyle bir şey yok 21
böyle devam et 79
böyle yapma 93
böyle bir şey olmayacak 25
böyle şeyler söyleme 28
boyle 17
böyle iyi 244
böyle olmaz 92
böylece 530
böyle bir şey yok 21
böyle devam et 79
böyle yapma 93
böyle bir şey olmayacak 25
böyle şeyler söyleme 28
böyle konuşma 236
böylelikle 44
böyle olsun istememiştim 16
böyle iyiyim 107
böylesi 17
böyle gelin 49
böyle mi 243
böyle işte 52
böyle bir durumda 32
böyle şeyler 30
böylelikle 44
böyle olsun istememiştim 16
böyle iyiyim 107
böylesi 17
böyle gelin 49
böyle mi 243
böyle işte 52
böyle bir durumda 32
böyle şeyler 30