English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ G ] / Gözlerime

Gözlerime translate English

1,787 parallel translation
Bu... gözlerime perde çekmişti.
It... it clouded my eyes.
Gözlerime bak, git giyin.
Look me in the eyes. Go get dressed.
Gözlerime inanamıyorum.
I don't believe my eyes.
Gözlerime bak, John.
Look at my eyes, John.
Gözlerin gözlerime değdiğinden beri
Since your eyes met mine
Elinden kayıp gittiğini hissedersen gözlerime bak yanında olacağım.
And if you feel it's slipping away, just look into my eyes and it'll be right there.
Gözlerime vuruldu.
Bat my eyes.
Gözlerime inanamıyorum.
I can't believe this.
Gözlerime inanamıyorum, çok seksi.
HAL : I can't believe she's hot.
Bunu söylerken gözlerime bakabilirsin.
You can look at me when you say that.
Gözlerime inanamıyorum.
I don't believe it.
Hiç gözlerime bakmıyor. Bana bir teklifte bulunmadı ve adımı da hatırlayamıyor.
He never looks me in the eye, he's never asked me out, and he can never even remember my name.
Gözlerime inanamıyorum, çok büyümüşsün!
You've really grown!
Dön ve gözlerime bak Brogan.
Turn around and look me in the eye, Brogan.
Şunu gözlerime tutma!
Don't point it at my eyes!
Gözlerime bak, hayal kırıklıklarıyla dolu olduğunu söylüyorlar.
To my eye, you got heartbreak written all over you.
Gözlerime dedim! "
"I said in the eyes!"...
Karşıma dikilse, gözlerime bakıp nasıl olduğumu bir kere sorsa.
If he could just stand in front of me, look me in the eye and ask me how I'm doing.
Hadi, gözlerime bak.
Come on, look at me.
Gözlerime bak.
Look at me.
Gözlerime inanamıyorum.
Bloody hell!
Gözlerime bak ve bana bazen ondan şüphelenmediğini söyle.
Look me in the eyes and tell me that you don't doubt him sometimes.
Yok, gözlerime bakıyordu.
Nah, in the eye.
Gözlerime inanamıyorum!
I can't believe it!
Gözlerime bak ve beni sevmediğini söyle.
Look me straight in the eye and tell me you aren't in love with me.
O zaman neden gözlerime bakamıyorsun?
Then why can't you look me in the eye?
Gözlerime bak ve bir örtbas olayı olduğuna inanmadığını söyle.
Look me in the eye. Tell me you don't believe there's a cover-up going on right now.
Örneğin ; kendim, gözlerime bakınca, ne görüyorsun?
For instance, myself, if you look in my eyes, what do you see?
- Gözlerime bak.
Look in my eyes.
- Gözlerime bak.
- Look into my eyes.
Gözlerime bak ve evlenmediğini söyle.
Look me in the eye and tell me you're not getting married.
Kamerayı yaklaştır ya da başka bir şey yap ve gözlerime bak!
Zoom in or something and look at my eyes!
Gözlerime bak.
You're looking at my eyes.
Doktor, korktuğum şeyin doğru olduğunu onayladıktan sonra, beynim gözlerime söylemiş olmalı, çünkü bu habere çok içerlediler.
And as soon as the doctor confirmed what I feared was true, my mind must have told my eyes because they took the news pretty hard.
Oraya bakma. Gözlerime bak.
Look at me.
Sakıncası yok bir bira alıp gözlerime dökeceğim.
If you don't mind, I'm gonna get a beer and pour it in my eyes.
Gözlerime inanamıyorum, sensin.
I can't believe it's really you.
kaldır kafanı.. gözlerime bak.
look up.. in my eyes.
Yerinde dur, gözlerime bak
Stand on your land, see my gaze
Gözlerime bak ve bana, benim sana karşı hissettiğim şeyleri hissetmediğini söyle.
Look me in the eye and tell me that you don't feel the way I feel about you.
Chloe, gözlerime bak.
Chloe, look me in the eye.
Gözlerime bir şey kaçtı.
I # 39 ; ve been better.
Gözlerime bak ve bana yapmadıklarını söyle.
You look me in the eye and tell me they didn't do it.
Ayrıca, gözlerime baksan da bakmasan da seni duyabiliyorum.
Either way, I'm gonna hear you whether you look me in the eye or not.
Annenin resmini televizyonda gördüm ve gözlerime inanama...
I.... I saw a picture of your mother on a television, and I could barely believe my- -
- Gözlerime inanamıyorum.
- I don't believe it.
Gözlerime inanamıyorum.
- Look at this place.
Vay canına, gözlerime inanamıyorum.
Well, butter my behind and call me a biscuit.
Gözlerime baktığında, seni görebiliyordum.
When you look in my eyes, I could see you.
Seninle konuşurken gözlerime bak.
Look at me in my eyes when I talk to you.
Gözlerime duman kaçtı.
I don't know.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]