English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ H ] / Hadi eve gidelim

Hadi eve gidelim translate English

1,052 parallel translation
Hadi eve gidelim artık.
Let's go home.
Hadi eve gidelim.
Come on home.
- Lütfen, hadi eve gidelim.
- Please, let's all go home.
- Hadi eve gidelim.
- Let's all go home.
Hadi eve gidelim!
Leave him, let's go home first
Hadi eve gidelim.
Let's go home.
Xu Nuo, Hadi eve gidelim
Xu Nuo, let's go home.
Hadi eve gidelim.
Come on ; let's go home.
Hadi eve gidelim.
Blow. Now let's go home.
Hadi eve gidelim.
Let's go home now.
Olga ateşin var. Hadi eve gidelim.
Olga, you've got a fever.
Jane seni bekliyor, hadi eve gidelim.
Let's go home. Jane is waiting for you.
- Hadi eve gidelim.
- Come on, let's go home.
Hadi eve gidelim, Leroy.
Let's go home, Leroy.
Maki, geçti artık, hadi eve gidelim.
Maki, it is okay now, let's go home.
Hadi eve gidelim. - Kilomu bir öğreneyim.
- Let me get my weight here.
- Koç, hadi eve gidelim.
- Coach, let's go home.
Hadi eve gidelim.
Let's go home to me.
- Peki, hadi eve gidelim.
- All right, let's go home.
Hadi eve gidelim.
Come into the house.
Hayır, hadi eve gidelim.
No let's go home.
Hadi eve gidelim.
Come on, let's go home.
Hadi eve gidelim!
Let's go home!
Nicky, hadi eve gidelim.
Nicky, let's go home. I feel so horny.
Anne, hadi eve gidelim.
Mommy, let's go home.
- Hadi eve gidelim.
- Let's go home.
Hadi eve gidelim.
So, uh, come on, lets'go home.
Hadi eve gidelim, yürü.
Come on back to the house.
Al, hadi eve gidelim.
Now, I'll just turn Kelly on.
Hayır, dur aşkım, hadi eve gidelim!
Come on. Let's go home.
Hadi eve gidelim.
I know! What say we go home,
Hadi, eve gidelim.
Come, let's go home.
Hadi, benim eve gidelim ve pandisspanya ile biras şarap ve... lanet olsun!
Und now let us all go to my house for a little sponge cake und a little wine..... und shit!
- Nadya, hadi benim eve gidelim. - Paltomu ver.
- Nadya, let's go to my place.
- Daha iyi misin? Hadi, eve gidelim. Tatlım, nerede kaldın?
Once I took all my piled-up blocks and the books on the shelves and the big bag of marbles and the LEGOs and threw them so Annabel wouldn't be the only one getting in trouble.
Hadi eve gidelim, orada konuşabiliriz.
OK?
Hadi baba, eve gidelim.
Let's go, Daddy.
Hadi, hemen eve gidelim.
Let's just go home.
Hadi, eve gidelim.
Let's go home.
Hadi, eve gidelim.
Let's go inside.
Hadi, eve gidelim.
Come on. Let's go home.
Hadi, Tubbs. Eve gidelim.
# # When a heart can be broken # # Come on, Tubbs.
Hadi eve gidelim!
Come on, let's go home!
Hadi giyinip eve gidelim.
Let's wrap it up and go home.
- Hadi, eve gidelim.
It's all been for nothing, Sonja.
Hadi. Eve gidelim.
Let's go home.
Hadi, eve gidelim.
Come on, let's go home.
Marcie, hadi eve gidelim, eski sınıf arkadaşlarımızın kredi kartlarındaki harcamaları bilgisayarla sıralayıp, alım güçlerinin kısıtlılığına bakıp birbirimizle gurur duyup sevişelim.
Long time between feedings, huh?
Gel hadi, hayatım. Eve gidelim.
Oh, no, let's put it on the coffee table.
- Hadi, eve gidelim.
- Come on, let's go home.
Hadi, tatlım, eve gidelim.
Come on, honey. Let's go home.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]