Ikinci kat translate English
739 parallel translation
"Ana bina, ikinci kat, 194 nolu hücrede kalıyor."
She is in Cell 194, main building, second floor. "
Katherine Caddesi. Köprüden sonraki ilk ev, ikinci kat.
On Katherine St. The first house from the bridge, 2nd floor.
Arkada, ikinci kat.
Second floor, rear.
- Cardinali, ikinci kat.
- Cardinali, third floor.
- Quintiliani, ikinci kat. - Martini
- Piani, third floor.
- Martini, ikinci kat.
- Attili. - Attili, third floor.
Makina Tüfek Riley beni ikinci katının penceresinden attı
Machine Gun Riley tossed me out of his second story window
Pensione Belmare, ikinci kat.
Pensione Belmare, second floor.
Oda 217, ikinci kat, Bay Cruikshank.
Room 217, second floor, Mr. Cruikshank.
Madam Ballon, ikinci kat, 12 numarada.
Madame Ballon is in apartment 12, second floor.
Bu bina, ikinci kat.
This block, second floor.
O anda fark etmedim ancak Willie'nin Salonu'nun ikinci katına çıktığında tarih yazılıyordu. Horton Fenty mi?
- Horton Fenty?
- Evet, ikinci kat.
- Yes, second floor.
Tam şuradaki binanın ikinci katında.
Second floor in that building there.
Oda numarası 218, ikinci kat.
Room 218, second story.
Katılıyorum. Bu da bizi ikinci bileşene yöneltiyor...
I agree, which brings us to chemical compound number two.
İkinci kat penceresi.
Second-floor window.
- İkinci kat.
- Second floor.
418, üçüncü kat, ikinci kapı.
418, third floor, second door.
İkinci katında çok güzel bir restoran varmış.
They tell me it has a wonderful restaurant on the second floor.
- İkinci kat efendim.
- Second floor, sir.
İkinci kat.
Second floor.
İkinci kat, ön daire.
Second floor, front.
Hayır, bir sonraki. İkinci kat, arka daire.
No, the next one, second floor, back.
Sözde Fransız Devrimi'nin sözde İkinci Germinali'ne katıldım.
I joined in the so-called Second Germinal of the so-called glorious French Revolution.
İkinci kat, 3 C
- Second floor, 3C.
İkinci kat, arka taraf.
Second floor, at the rear.
İkinci kat mı?
Ah! On the second floor?
- 10.Cadde, 1065.İkinci kat.
1065 Tenth Avenue. Second floor.
Titaniğe onun ikinci kaptanı olarak katılacak.
He's going to join the Titanic as her second officer.
İkinci kat, 18 numara.
Number 18, second floor.
İkinci kat, 17 numara.
Second floor, room 17.
- Birinci kat, ikinci kapı. Sağ tarafta.
- 1 st floor, 2nd door, right side
İkinci kat penceresi.
Second-storey window.
Birinci kat, soldaki ikinci kapı.
First floor, second door left.
Her B-52, 50 megatonluk nükleer bomba taşımaktadır, ve buda İkinci Dünya Savaşında kullanılan bütün bombaların ve kapsüllerin tamamından tam 16 kat daha güçlüdür.
Each B-52 can deliver a nuclear bomb load of 50 megatons, equal to 16 times the force of all the bombs and shells used by all the armies in World War Two.
İkinci kat.
On the second floor.
İkinci kaptana söyle kahvaltıda bana katılsın, benim kabinimde.
Tell the exec to join me in my sea cabin for breakfast.
İkinci kat!
On the second floor!
İkinci katında bir verandası var.
It has a veranda on the second floor.
Ve ikinci kat...
At the first and at the second one, there are...
İkinci kat, sağda.
Second floor, on the right.
Meselenin özünde ordusu çok küçük, kaynakları çok kısıtlı ve arkasındaki bölgeler ikinci derece olduğu için Gaulle'in son derece katı olmaktan ve ifade ettiği hakları savunmaktan başka hiçbir seçeneği olmaması doğru.
than to be extremely rigid, to be a stickler for the rights he represented. – His pride became a weapon. – It's true that his pride, tenacity and rather inflexible nature did not make things any easier.
İkinci kat sol tarafta.
Second floor to the left.
İkinci Marne muharebesine katılmışsınız, değil mi komutanım? - Evet.
You were in Second Battle of the Marne, weren't you, sir?
İkinci tabura, Güneydoğu Lancashire'larına katılmaya.
Second battalion, Southeast Lancashires.
İkinci katı hallet.
Take care of the second floor.
İkinci kat. Buyurun.
Second floor, please.
Hayırsever bir insan, kilisenin temel direği, iyilik savaşçısıydı. İkinci Dünya Savaşı sırasında Sahil Güvenlik'e katılmıştı.
He was a philanthropist, a pillar of the church... a tireless crusader of all that is decent... and an ensign in the Coast Guard during World War II.
Hayırsever bir insan, kilisenin temel direği, bir iyilik savaşçısıydı. İkinci Dünya Savaşı sırasında Sahil Güvenlik'e katılmıştı.
He was a philanthropist, a pillar of the church... a tireless crusader for all that is decent... and an ensign in the Coast Guard during...
- İkinci kat, sağ taraf.
- Second floor to the right.
katrina 43
katia 37
kath 18
katharina 32
kathleen 61
katarina 26
kathryn 75
katharine 45
katil 463
katılıyorum 578
katia 37
kath 18
katharina 32
kathleen 61
katarina 26
kathryn 75
katharine 45
katil 463
katılıyorum 578
katiyen 107
katta 41
katiller 205
katil o 25
katılmıyorum 104
katıl bize 24
katil mi 30
katılmak ister misin 24
katılıyor musun 47
katılıyor musunuz 27
katta 41
katiller 205
katil o 25
katılmıyorum 104
katıl bize 24
katil mi 30
katılmak ister misin 24
katılıyor musun 47
katılıyor musunuz 27