Od translate English
656 parallel translation
Hayır, öyle değil.
No, it's not go-o-od.
- Sanırım emir nöbetçi subaydan gelmiş.
- I thought he'd asked the OD.
Nöbetçi subaya söyle senin için rapor yazsın.
Tell the OD you're on report.
Sanki neredeyse... oraya ait görünüyorsun.
What's so od...? Bengston, you check me out.
"25 m. bir buçukluk alüminyum tüp,"
" 80 feet of one-and-a-half OD aluminium tubing,
Demin duydum. Bobby aşırı doz almış!
I just heard Bobby's OD'd.
Yaşadığın için Tanrı'ya şükret. Çünkü bunu Ona borçlusun.
ak t e od youe a vve, oecause you ea y owe t to m
Altın arıyoruz.
Prosp ectors, me an d Amos, I oo ki n g for th e moth er I od e.
Elkilnisek.
I stem certainly od.
Çavuş, dün bulunan aşırı doz almış bağımlı vakası hakkında bilgi istediğinizi söyledi.
Sergeant said you want information on that junkie OD case we turned up tonight.
Kafasını patlatıp, kendisi de aşırı doz almış.
Blew his head clean off, then OD'd himself.
Aşırı doz mu?
She OD'd?
Öldü.
He OD'ed.
Otuzunda bir motelde aşırı dozdan ölmekten iyidir.
Better she realizes it now than OD in some motel room at 30.
Çavuş OD'ye söyler misin, David'i küçük bir yürüyüşe çıkartacağım.
Sergeant, would you tell the OD I'm gonna take David for a little walk?
Daha bir haftalık, ama 2 yaşında gibi.
Ony a week od, and she's the size of a 2-year-old.
Senin sattığın zehirle aşırı dozdan öldü.
OD'd on tailor-made poison, Joey- - the stuff that you sell!
- Aşırı dozda alırsak ne olur?
- What ifwe OD?
Sana bir özür borçluyum.
I owe you an apology. od.
Bu düşüncelerini, çocuğun biri mafya yüzünden aşırı doz alıp öldüğünde hatırlayacağım.
I'll remember your moral qualms next time a teenager OD's on Mafia dope.
Aşırı dozdan öldüler.
They OD'd.
Fazla nostaljik oluyorsun.
Iona, you're gonna OD on nostalgia.
Bu OD. - O kim?
OD, my new boyfriend.
- OD, yeni sevgilim.
Oh, Irish boy?
Squidsville'i idi anne, yuh!
OD's the coolest boy in school, he's a musical genius.
- Teşekkürler OD.
You're sweet.
Gidip soyunma odasını açsam iyi olacak.
Oh, I gotta hit that ol locker room pronto. Nice meeting you, OD.
Seninle tanışmak güzeldi OD.
Don't stay out too late. Oh, no, we won't.
Şimdi...
Okay, I'm OD.
Ben, OD. O-D.
O-D.
- O-D adamım. - O-D adamım.
OD, man.
Ben de vardım adamım, OD Riley!
And me, man, OD Riley!
OD'ye, büyükbabama? Televizyoncu adama da?
Yeah, but like, what did it do with Mommy and Daddy?
Yaratık, Dünyalı mı sindirdi?
- And OD and Gramps? - And the TV guy?
Aşırı doz mu?
Or just a nothing OD?
Kendi çocuğun bile aşırı dozdan öldü.
Even your own kid OD'd.
Otopsi raporu çocuğun aşırı doz aldığını doğruladı.
Autopsy confirms the kid OD'd. That's what I expected.
8 yaşındaki çocuklar genelde aşırı doz almaz.
8-year-olds don't usually OD.
O aşırı dozdan öldü.
I didn't have to. He OD'd.
Squares aşırı dozdan mı öldü?
Is it true that Johnny Squares OD'd?
Bize aşırı dozdan ölmüş bir ceset bıraktı,.. ... bu eyalette bu cinayetin dik alası demektir.
She left us with an OD'd stiff, which is paramount to a murder beef in this state.
Chuckie Loeder aşırı dozdan öldü.
It's simple. Chuckie Loeder OD'd.
- Aşırı dozdan gitti.
- He OD'd.
Öd koparan, hiç yılmayan Deniz Savaşı.
A gut-bustin', mother-lovin'Navy war.
OD, okuldaki en harika çocuk. Tam bir müzik dehası.
Okay, invite him in and let's see what he looks like.
- OD!
Da-da-da-da-da-da, charge!
Millet, işte OD.
Everybody, this is OD.
- Merhaba Bayan Putterman, güzel kıyafet.
Hello, Mrs. Putterman, mm-mm, beautiful outfit. Why thank you, OD.
OD, geri çekil.
Yeah.
OD nerede?
Where's OD?
OD!
OD!
oda servisi 98
odana git 107
oda ne 16
odasında değil 16
oda servisi mi 22
öderim 26
ödedim 16
odanız var mı 16
ödeyeceksin 25
odamda olacağım 17
odana git 107
oda ne 16
odasında değil 16
oda servisi mi 22
öderim 26
ödedim 16
odanız var mı 16
ödeyeceksin 25
odamda olacağım 17