Onlar nerede translate English
1,259 parallel translation
Onlar nerede oldukalrını bilmeseler bile.
They don't even know where they are.
Onlar nerede?
- All right. - Where are they, anyway?
- Onlar nerede?
Where are they?
Onlar nerede?
Where are they?
- Onlar nerede olabilir?
- Any idea where they might be?
Tamam, onlar nerede olduklarını biliyorlar, ama durum 3'e 3.
Okay, so they know. It's three of us versus three of them.
Tamam, onları nerede karşılayacağız?
Well, where will they meet?
Onları nerede bulmuşlar?
Where did they find them?
Onların fikirlerini, nerede saklandıklarını ne düşündüklerini bilirim.
I know their minds, where they hide what they think.
Ve onları nerede bulacağımızı biliyoruz. Bu iyi adama teşekkür ederiz.
And we know how to find them thanks to this good man.
Demek onlar kayıtları ve Eric'i istiyorlar çünkü onları nerede bulacağını biliyor, değil mi?
So they want those records. And they want Eric because he knows how to find them, right?
Bilirsin, onlar en azından nerede olduklarını, bir şeyleri nasıl çalıştıracaklarını biliyorlar.
You know, at least they know where they are, how things work.
Bilgisarayara nerede olduğunu sordum ve geldiğimde onları böyle buldum.
I asked the computer where he was, and this is what I found.
Onları en son nerede bıraktın? Fırında.
- Where was the last place you had them?
Ama, Doktor, onların nerede olduklarını bile bilmiyoruz.
But, Doctor, we have no way of knowing where they are.
Onların hep kullandığı küçük beyaz peruk nerede?
Where's that little white wig he always wears?
- Onları nerede saklıyormuş?
- Where was she keeping them?
Ruslar dünyaya her istediklerini yapabileceklerini göstermeye çalışıyor ve nerede olurlarsa olsunlar bizim onları durduramayacak konumda olduğumuzu
The Russians are trying to show the world they can do whatever they want wherever they want and we're powerless to stop them
- Onları geri getir! Nerede şu köpek?
[Kevin] Where is that dog?
Nerede onlar?
Where are they?
Sanırım onları bir yerde gördüm. Nerede?
I think I've seen them somewhere.
Ve onları nerede bulabileceğinizi biliyorum
And I just remembered where you might be able to find Jesse and Chester
- Nerede onlar?
- Where are they?
Onları nerede buldunuz?
How did you get them?
Her şeyin vardı, nerede şimdi onlar..?
( sing ) You had everything where is it now ( sing ) ( sing ) You had everything where is it now ( sing ) ( sing ) Jesus, I am overjoyed ( sing )
Ne zaman dolu yağ olsa onlar bizden istediler onlar bizim nerede olduğumuzu nasıI bildiler?
When the Om Shanti hailed us, they asked for us by name. How did they know where we were?
Cumhuriyet onları nerede bulacağımızı biliyor.
The Commonwealth will know where to find them.
Ne olduğunu biliyorum. Kendi türünü yer, nerede bulsa onları ısırır.
Hates his own kind, beats on the demons he finds.
Nerede olduklarını öğrenene dek onları insan olarak tutmalıyız.
Okay, we need to keep them human until we find out where they are.
Evet, ama Scorpius nerede tutarsa tutsun, onlar Jothee'yi bulabilir.
They're the ones who tortured me. Tell us... where are they?
Onlar da nerede olduğunu bilmiyor.
They don't know where he is, either.
- Onların nerede olduğunu bulacağız.
- We've gotta find out where they are.
- Onları nerede gördün?
- Where did you see them?
Onları nerede gördüğümü hatırlamıyorum.
I don't know where they come from.
Onları nerede saklıyorsunuz?
Where do you keep that?
Sabahleyin de dağıttın, nerede onlar?
In the morning, you dispatched it. Where is it?
Onların nerede olduğunu kimse bilmeyecek.
No-one's going to know what they're on about.
Onlar Bayan Bingham'ın gözleri. Seninkiler nerede?
No, those are Miss Bingham's eyes.
Onları nerede düzdü?
Where does he fuck them?
- Onlar şimdi nerede?
- Where are they now?
Onları nerede bulabilirim?
Where do I find them?
Onların tam olarak nerede olduğunu nasıl bilebiliyorsun?
How did you even know that they were in... there?
Nerede tutuyorsun onları?
Where are you keeping them?
- Bana nerede olduklarını söyle ki onları uyarabileyim.
- Tell me where they are so I can warn them.
Onları nerede bakacağız.
We'll keep them where they're supposed to be.
Eğer onlar öldüyse, bedenleri nerede?
If that killed them, where are the bodies?
Pekala, Pilot, Naryum bobinleri... nerede onlar?
All right, Pilot, Narium coils... where are they?
- Onları nerede bulabileceğimizi biliyor musun?
- Do you know where we can find them?
Nerede onlar?
Where the hell are they?
Kahramanların tek garip yönü ise bir sonraki ihtiyacın nerede doğacağını söyleyemez ve onları ilk görüşte asla tanıyamazsınız.
The thing about heroes is... you can just never tell where the next crop is gonna come from... and you don't always recognize them at first sight.
Eckhart'ın onları nerede tuttuğunu bilmiyoruz.
WE DON'T KNOW WHERE ECKHART'S HOLDING THEM.
nerede yaşıyorsun 103
neredesin 2085
nerede yaşıyorsunuz 33
nerede oturuyorsun 94
nerede 4371
neredesin sen 33
neredeyiz biz 73
nereden 256
neredeydin 834
nerede kalmıştık 239
neredesin 2085
nerede yaşıyorsunuz 33
nerede oturuyorsun 94
nerede 4371
neredesin sen 33
neredeyiz biz 73
nereden 256
neredeydin 834
nerede kalmıştık 239
neredesiniz 293
nereden geliyorsun 129
nereden biliyorsun 934
neredeyim 174
nerede o 1480
nerede kaldın 193
nereden buldun 91
neredeyse 363
neredeyim ben 198
neredeyse bitti 135
nereden geliyorsun 129
nereden biliyorsun 934
neredeyim 174
nerede o 1480
nerede kaldın 193
nereden buldun 91
neredeyse 363
neredeyim ben 198
neredeyse bitti 135