English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ S ] / Sende

Sende translate English

40,542 parallel translation
Cuma, diğer yarım düzinenin izi sende var mı?
HAWKEYE : Friday, you got a track on the other half dozen?
Bir şey onu uzaklaştırdı derdim fakat şaka sende kaybolurdu.
I'd say something drew him away, but the joke would be lost on you.
Berberin ismi var mı sende?
Do you have the name of a barber?
O çocuk sende kalamıyor diye ebediyen annesinden mi ayıracaksın?
Because you cannot have that child, you're gonna take her forever from her mother?
Sanırım sende de benim eşyalarım var.
I think you... I think you might have some of my stuff, too.
Jesse sıra sende.
Jesse... you're up.
- Sende ne var?
- What do you got?
- Sıra sende.
- Why don't you take your turn?
Edwards, sıra sende.
Edwards, it's all you.
Sıra sende.
You're up.
Sende bir sorun yok, Bec.
God, there's nothing wrong with you, Bec.
Sıra sende.
That's your move.
Ya da sende kalabilir.
Or you could keep the item.
Sende, Lewis!
Take it, Lewis!
Ateş edenler sende ne kadar olduğunu sanıyorlardı ki bir kamyona ihtiyaç duydun?
How much did those shooters think you had that you needed a truck?
Sende 3-A varsa Bende de 3-H var.
You got the Triple-A, I'm doing the Triple-H.
Ben güzelsem sende güzelsin. 'çünkü benziyoruz.
Well, if I'm pretty, you're pretty,'cause we look alike.
Peki, sende çok iyisin.
Well, you're very good at it.
ama aynı zamanda senin için ki, sende benim yanımda olacaksın.
But also for you, so that you'll be with me.
Nick, söz sende.
Nick, you have the floor.
Sende Başçavuş.
All you, Lieutenant.
Capp, başçavuşluk sende.
Capp, you're acting lieutenant.
Ayrıca Cadlar Bayramı'ndayız. Sende bana muhtemelen Mezar Hikayeleri ya da Musallat Olunmuş Hayatlar'dan çaldığın şu hayalet hikayesini anlatıyorsun.
And, you are telling me this ghost story that you probably stole from Tales from the Crypt or Haunted Lives or something like that.
Pekâlâ, olay sende. Ne lazım?
All right, this is all yours, what do you need?
Şimdi sıra sende.
Now, your turn.
Evet, tamam Katie, sende ne var?
Yeah, all right, Katie, what do you bet?
Ama sende işe yaramış.
But it worked out well for you.
Ezequiel sende özel bir yetenek görmüş olmalı.
Ezequiel must have seen some special quality in you.
Kulağım sende.
I'm all ears.
- Ve sende bana borçlu olan kişisin.
- And you're in my debt.
Sende onunla kaçacaktın.
You were supposed to be in it.
Şimdi sakin olma sırası sende dostum.
Now it's your turn to stay calm, buddy.
Benim payım sende kalabilir.
You can keep my cut.
- Sende durum nedir bilmiyorum.
I don't know about you.
Lütfen sende de silah olduğunu söyle!
Please tell me you got a gun, too!
Mac, Lizbon'da sana gönderdiğim anahtar hala sende mi?
Mac, do you still have the key I sent you in Lisbon?
Sende anahtar var mı?
Have you got the key?
Tamam, görüntü sende.
Okay, there you go.
Şimdi sıra sende.
Now it's your turn.
Sende bundan daha fazlası var.
There's a lot more to you than just that.
Hayır, o iş sende.
No, you've got it.
Bir gün bu nitelikleri sende görürsem etkilenirim.
You know, I see those qualities in you one day in. I'm impressed.
En ufak hatasında affetme, bu iş sende.
He gives you any excuse to put him down, you take it.
Sende gelebilirsin.
Um... you can come along too.
Aslında, sende kötü görünmüyorsun.
Actually, you're not bad looking.
Sende gelmek ister misin?
Do you want to come along?
Burada bir şeyler bakıyormuş gibi yapacağım ve sende gelip bana çarpacaksın.
I'm going to pick something out over here... and you're going to come over and hit on me.
Ben sadece Hulk olabilirim, ama sende biraz büyü var.
You've got some spell that can just poof me into the Hulk.
Artık sende bizden birisin, canavarsın.
You're one of us now. A monster.
Bende ve sende sevdiğim şey bu.
That's what I like about me and you.
Yayıkta yaylanma sırası sende.
It's your turn to feel the burn on the churn!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]