Senden çok hoşlanıyorum translate English
490 parallel translation
Senden çok hoşlanıyorum Roy.
I'm very fond of you, Roy.
Bana gülüyorsun biliyorum ama... Bu arada lütfen çılgınlık yapıp anî karar alma... Çünkü senden çok hoşlanıyorum, ilk andan itibaren hoşlandım.
I know you're laughing at me... but please don't do anything rash in the meantime... because I do like you awfully, from the very first moment.
- Senden çok hoşlanıyorum.
- I'm terribly fond of you. - Why?
Senden çok hoşlanıyorum Barney.
I'm awfully fond of you, Barney.
Senden çok hoşlanıyorum Celia.
L... I like you very much, Celia.
Ama senden çok hoşlanıyorum.
But I like you so much.
Senden çok hoşlanıyorum.
I like you so much.
Senden çok hoşlanıyorum.
I like you very much.
Senden çok hoşlanıyorum, Carol.
I'm very fond of you, Carol.
Senden çok hoşlanıyorum.
I like you Very much.
Senden çok hoşlanıyorum.
You know I'm very, very fond of you.
Senden çok hoşlanıyorum, Laura, gerçekten.
I'm very fond of you, Laura, really I am.
Senden çok hoşlanıyorum.
- l like you a lot.
Sen dik bakışlı, yumuşak kalpli bir kadınsın, Bayan Clara ve ben senden çok hoşlanıyorum.
You're a hardheaded, softhearted woman, Miss Clara... and I like you a lot.
- Senden çok hoşlanıyorum.
- I like you a lot.
Sen çok hoş bir kızsın, senden çok hoşlanıyorum.
You're a nice girl, I like you a lot.
Ama sana emin olduğum bir şeyi söyleyeyim, senden çok hoşlanıyorum, Audrey.
I'll tell you one thing I do know, I like you a lot, Audrey.
- Anna, senden çok hoşlanıyorum.
Anna, I like you a lot.
Hiç söylememiş olabilirim ama senden çok hoşlanıyorum.
I've never told you, but I really like you, you know?
Senden çok hoşlanıyorum.
Don't stay. I like you too much.
Senden çok hoşlanıyorum.
I like you a lot.
Bunu söylemeye utanıyorum ama senden çok hoşlanıyorum.
It embarrasses me to tell you but I like you very much.
Senden çok hoşlanıyorum.
I'm so very fond of you.
Senden çok hoşlanıyorum.
I like you.
Biliyorsun senden çok hoşlanıyorum.
You know, I like you very much.
Senden hoşlanıyorum. Senden çok hoşlanıyorum.
I like you.I like you very much.
Senden çok hoşlanıyorum, Lina.
I like you a lot, Lina.
- Biliyorsun, senden çok hoşlanıyorum.
- I am fond you, you know.
- Çok güzelsin, senden çok hoşlanıyorum.
- You're beautiful, I like you.
Senden çok hoşlanıyorum.
You feel so good.
İşte bu yüzden senden çok hoşlanıyorum hep çok geç geliyorsun.
That's why I like you so much, because you're always so late.
Senden çok hoşlanıyorum.
I really like you.
Claudia, senden çok hoşlanıyorum.
Claudia, I like you a lot.
Sen çok hoş bir adamsın Norman ve senden çok hoşlanıyorum.
You know, you're a very nice man, Norman, and I like you a lot.
Senden hoşlanıyorum çünkü çok açık sözlüsün.
I like you because you're so frank.
Senden gerçekten hoşlanıyorum. Çok güzelsin.
I really like you You're beautiful
Lütfen Hildy, kızma.Senden hoşlanıyorum.Seni çok hoş buluyorum.
Please, Hildy, don't be mad. I like you. I think you're very pretty.
Senden daha çok hoşlanıyorum.
I like you better.
Senden gerçekten çok hoşlanıyorum.
I like you so much.
Senden gerçekten hoşlanıyorum, ama senin yanında olmak benim için çok fazla heyecan anlamına geliyor.
I really like you, but being around you means a little too much excitement for me.
Sen çok hoşsun. Senden hoşlanıyorum.
You're nice. I like you.
Hayır, senden hoşlanıyorum. hem de çok.
No, I like you. Too much.
Çünkü senden gerçekten çok hoşlanıyorum.
I like you, I really do.
Senden hoşlanıyorum Gabriele çok zarifsin.
I think you're sweet, Gabriele very sweet.
Çok hoşlanıyorum, öyle işte senden hoşlanmamış olsam o kadar yol tepmezdim değil mi?
I Iike you a Iot, and, you know... I wouldn't come all the way down here if I didn't like you, right?
Senden çok hoşlanıyorum.
I like you a lot!
Senden hoşlanıyorum. Seninle olduğumda çok iyi hiss ediyorum.
I feel good with you.
- Çünkü senden daha çok hoşlanıyorum.
- Because I like you better.
Senden hoşlanıyorum ve sana çok saygı duyduğumdan dolayı dürüst olacağım.
I like you and I respect you too much not to be honest.
Yani, senden hoşlanıyorum, çok iyi bir insansın ama demem o ki, bu bana doğru hissettirmiyor.
I mean, I like you, I think you're a very nice person... but, I mean, it just doesn't feel right.
Senden hoşlanıyorum hem de çok.
I like you very much.
hoşlanıyorum 43
senden hoşlanıyorum 151
senden 190
sende 162
senden nefret ediyorum 468
senden bir ricam var 16
senden rica ediyorum 16
senden hoşlandım 83
senden ne haber 103
senden önce 17
senden hoşlanıyorum 151
senden 190
sende 162
senden nefret ediyorum 468
senden bir ricam var 16
senden rica ediyorum 16
senden hoşlandım 83
senden ne haber 103
senden önce 17
sende mi 57
senden iğreniyorum 30
senden gerçekten hoşlanıyorum 19
sende ne var 59
senden mi 32
senden n 19
senden başka 23
sende var mı 43
senden bıktım 26
senden de 20
senden iğreniyorum 30
senden gerçekten hoşlanıyorum 19
sende ne var 59
senden mi 32
senden n 19
senden başka 23
sende var mı 43
senden bıktım 26
senden de 20