Sizi duyamıyorum translate English
377 parallel translation
Hayır, sizi duyamıyorum.
No, I can't hear you. Oh!
Sizi duyamıyorum.
I can't hear you.
Sizi duyamıyorum.
I... I can't hear you.
Sizi duyamıyorum.
Speak louder. I can't hear you.
- Sizi duyamıyorum Bayan Lord.
- I can't hear you, Mrs. Lord.
Sizi duyamıyorum!
I can't hear you!
Sizi duyamıyorum.
I can't catch what you say.
Sizi duyamıyorum!
I can't hear you! Ha ha!
Sizi duyamıyorum, belki siz beni duyuyorsunuzdur.
I'm not reading you. Maybe you're reading me.
Bir saniye, sizi duyamıyorum.
Just a minute. I can't hear you. Hey!
Daktilonun sesinden sizi duyamıyorum...
with the noise of typewriter, not...
Sizi duyamıyorum?
I can't hear you. What?
Tüm bu silah ve siren sesleri arasında sizi duyamıyorum Bay Duffy.
I can't hear you, Mr. Duffy, with all the shooting and the sirens.
Sizi duyamıyorum. Belki siz, beni duyabiliyorsunuzdur.
maybe you're receiving me.
Bakın, sizi duyamıyorum.
Look, I can't hear you.
Alo, sizi duyamıyorum.
... I can't hear!
Biraz daha yüksek sesle konuşmanız gerekiyor, sizi duyamıyorum.
You understand? - Speak a little louder!
- Bağırın, sizi duyamıyorum.
- Speak up, I can't hear you.
Sizi duyamıyorum!
What do you want?
Affedersiniz, sizi duyamıyorum.
I'm sorry, I can't hear you. Please...
- Sizi duyamıyorum.
- I can't hear you.
Efendim sizi duyamıyorum ama sonra konuşuruz.
( voice breaking UP ) Sir, I don't read you, but I'll talk to you later.
Sizi duyamıyorum.
I cannot hear you.
Sizi duyamıyorum.
I can't hear you!
Üzgünüm, Bay Payne. Sizi duyamıyorum.
Sorry, Mr. Payne, I can't hear you.
Sizi duyamıyorum...
I can't hear you...
Sizi duyamıyorum.
I don't hear you.
Sizi duyamıyorum.
Listen, I can't hear you.
Sizi duyamıyorum, Bay Anderson.
- Uh in the in the Prit - - - I can't hear you Mr Anderson.
Çocuklar, sizi duyamıyorum.
You guys, I don't hear any noise.
Sizi duyamıyorum.
I couldn't hear you.
- Affedersiniz sizi duyamıyorum efendim.
- I'm sorry, I can't hear you, sir. - Sorry.
Sizi duyamıyorum.
I can't hear.
- Sizi duyamıyorum.
- I can't hear you, caller.
Üzgünüm, sizi duyamıyorum.
I'm sorry. I can't hear you, caller.
- Sizi duyamıyorum.
- I... I can't hear you.
Rüzgar yüzünden sizi duyamıyorum!
I can't hear you over the wind.
... 55, eee, ve... sizi duyamıyorum.
... 55, uh, and... I can't hear you.
Bayan Ti, sizi duyamıyorum.
Miss Ti, I can't hear you.
Sizi duyamıyorum millet.
I can't hear you people!
Sizi duyamıyorum!
I can't hear you, me dears!
Sizi pek iyi duyamıyorum.
I can't hear you very well.
Sizi tam duyamıyorum Doktor Markham.
I can't, I can't quite hear you Dr. Markham.
Sizi hiç duyamıyorum.
I can't hear you.
Sizi duyamıyorum.
- We're gonna kill them! - We're gonna kill them!
Sizi hala duyamıyorum.
I still can't hear you.
Sizi hala duyamıyorum!
I still can't hear you!
Sizi iyi duyamıyorum.
I can't hear you.
Sizi duyamıyorum.
Back me up.
- Sizi duyamıyorum!
I can't hear you.
Sizi pek duyamıyorum.
I can hardly hear you.
duyamıyorum 99
sizi seviyorum 160
sizi bekliyorum 28
sizi bekliyor 61
sizi bekliyoruz 27
sizi dinliyorum 52
sizi anlamıyorum 42
sizi özleyeceğim 33
sizi tanımıyorum 61
sizi tanıyor muyum 69
sizi seviyorum 160
sizi bekliyorum 28
sizi bekliyor 61
sizi bekliyoruz 27
sizi dinliyorum 52
sizi anlamıyorum 42
sizi özleyeceğim 33
sizi tanımıyorum 61
sizi tanıyor muyum 69
sizi ilgilendirmez 39
sizi karı koca ilan ediyorum 41
sizi ararım 37
sizi temin ederim ki 103
sizi seviyorum çocuklar 20
sizi temin ederim 232
sizi tanıştırayım 46
sizi görmek güzel 94
sizi gördüğüme sevindim 190
sizi anlıyorum 78
sizi karı koca ilan ediyorum 41
sizi ararım 37
sizi temin ederim ki 103
sizi seviyorum çocuklar 20
sizi temin ederim 232
sizi tanıştırayım 46
sizi görmek güzel 94
sizi gördüğüme sevindim 190
sizi anlıyorum 78