English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ T ] / Tabii eminim

Tabii eminim translate English

451 parallel translation
- Tabii eminim.
- Certain sure.
Tabii eminim.
Sure, I'm sure.
- Tabii eminim!
- Hell, yes!
Tabii eminim. Bak, ben ayakta duruyorum.
Look, I'm standing.
Tabii eminim, çünkü...
Absolutely sure. And this is why :
Tabii eminim.
Of course I am.
Eminim, tabii eminim.
Sure, I'm sure.
Tabii eminim.
Of course, I'm sure.
Tabii eminim, tatlım.
Of course I'm positive, honey.
Tabii eminim.
Through this again, huh, Charlie?
Tabii eminim.
Of course I'm sure, I can count.
- Tabii ki eminim.
- Sure, I'm sure.
- Tabii ki eminim.
- Sure, it's all right.
Tabii ki, eminim oynarsın.
Of course, I'm sure you will
Tabii, eminim sizi gördüğüne çok sevinir.
Oh, yes, he'll be very glad to see you, I'm sure.
Ah, tabiî, ben, ben eminim ki, çok uygun, çok iyidir gerçekten.
Oh, well, I-I'm sure it's very suitable, very nice indeed.
- Tabii ki eminim.
I'm sure!
- Tabii ki eminim.
- Of course I'm sure.
Birisine ihtiyacı var, ama eminim ki bu ben değilim. Tabii.
He needs someone, but I'm sure I'm not the one.
Tabii ki de eminim.
I sure did.
"Tabii, şu an çok mutlu olduklarına eminim... çünkü Kaptan'ın tavanında senin bilyen var."
"Of course I know that by this time they must be very happy... "... because the Captain's overhead is filled with marbles.
Tabii, eminim öyle çok ilgisini çekmiştir ki, seninle yalnız kalmak için sabırsızlanıyordur.
Sure. I bet you hes so interested, he cant wait to get you alone.
Ama tabii elimden geleni yapacağım. Sizin de yapacağınıza eminim.
But of course, I'll do my best, as I'm sure you will.
Tabii, pek çok şey göreceğimizden eminim. Demir parmaklıklar, kapıdaki muhafızlar, vesaire, vesaire.
Oh, yes, I'm sure we could see many things, such as iron bars, guards at the doors, et cetera, et cetera.
Tabii ki eminim.
Well, of course I'm sure.
- Tabii, eminim.
- I'm sure of that.
Tabii ki eminim.
Ofcourse I'm sure.
- Tabii, bir centilmen olduğundan eminim.
- Of course, I'm sure you're a gentleman.
Tabii.. Haklısınız eminim.
I'm sure you're right.
Tabii ki eminim. Ben, kendi kızımı bilirim, öyle değil mi?
- I know my own daughter, don't I?
Tabii ki eminim.
Yes, of course.
Tabii ki eminim.
Sure, I'm sure.
Tabii canım, eminim.
Yeah, sure, sure.
Tabii ki eminim.
Sure I'm sure.
Konstantinopolis'te çok mutlu olacağından da eminim. Sultanı taşlayan soneler yazmadıkça tabii.
And I'm sure you'll be very happy in Constantinople... as long as you refrain from writing sonnets to the sultan.
- Tabii ki eminim. Hadi!
'Course I am - come on!
Eminim, tabii o bir insansa.
Sure, I'm sure, given he's human.
- Eminim tabii.
Of course not.
Tabii ki eminim.
Of course I'm sure.
Tabii, eminim yapmışsındır.
Yeah, I bet you have.
Tabii ki eminim.
Sure, I'm right.
Eminim tabii.
- I'm certain sure.
Tabii eminim ; cidden!
'Course you are ; honest!
Tabii ki eminim.
I'm sure.
Ama tabii bu ilk romanın ve eminim ikincisinde...
But it's your first novel, and I'm sure the second one will be- -
- Tabii, eminim.
- Yeah, I'm sure.
Tabii. Bundan eminim.
His name is Ben, but I call him...
- Tabii ki, eminim!
- Of course I'm sure!
- Tabii, eminim.
A great-looking man.
- Tam arkamızdalar. - Emin misin? Eminim tabii!
They are behind us!
Tabii ki, eminim.
Positive.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]