English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ T ] / Tabii canım

Tabii canım translate English

1,658 parallel translation
Tabii canım, bizim oynamamız tuhaf olur.
Yeah, be weird if we were just playing.
Tabii canım.
Oh, yes.
Tabii canım, eskiden ona zıbık derler.
They used to call them'zibiks'.
- Tabii canım.
- Sure she was.
Şaka tabii canım.
Just kidding.
Bu da dördüncü, tabii canım.
The fourth, I'm right.
Tabii canım, kime lazım!
Yeah Who needs it...
- Tabii canım.
- Of course you have.
- Tabii canım!
- Of course!
- Tabii canım.
- Yep yep.
Tabii canım, Abu Dabi'de seni yalnız bırakırız da sanki.
Yeah, like we'd dump you in Abu Dhabi.
- Tabii canım. 5 yaşındaki kızı koy da gör.
- Yeah. Try a five-year-old, then you're in the ballpark.
Tabii canım!
Certainly!
Tabii canım, öyle.
Your word against mine.
Tabii canım.
Anything.
Tabii canım.
Hot dog.
Tabii canım...
Oh. Right.
" Tabii canım.
" Yes. of course.
Tabii canım...
Sure but...
Tabii canım, 400 kişilik falan işçi alımı olacak. Bizim açımızdan harika bir olay.
Well, it's something like 400 jobs, so, you know, it's really gonna save us.
Tabii canım.
- Yeah, it wasn't.. - Yeah, it was.
Tabii canım.
- I know. Oh lá lá.
- Tabii canım.
- Yeah. - Yeah.
- Tabii canım!
Right.
Tabii canım, polis memurları uçabilir de...
Oh, yeah, and police officers will fly
- Tabii canım oldukça olgunca.
- No, they're very mature.
Tabii orada Aziz Efendi'nin telaşı, benim cesaretim...
Aziz Efendi panics, I'm brave as can be.
Evet, tabii ki tatlım.
Yes, of course you can, sweetie.
Tabii, köpek görmeye dayanamadığı için annemden saklamam gerekecek ama bu riski alıyorum.
I'll have to hide him from my mother because she can't stand dogs but it's a risk I'm willing to take.
- Tabii canım.
- Yeah, right.
Tabii canım.
Sure.
Tabii ki varlığımız rahatlık ve zevk verebilir... Hayır!
Of course our presence can give comfort and pleasure...
Tabii ki varlığımız rahatlık ve zevk verebilir çevremizdekilere.
Of course our presence can give comfort and pleasure to those around us.
- Tabii, canım.
I'm not.
Tabii ki, Lappi canım.
Of course, Lappi darling.
Tabii, canım!
Oh yeah, right!
Bir kitap yazmalısın ve ben de o kitabı alırım. Tabii kitap ucuzsa.
You can do hard, fast, and anal, but then you gotta be a master.
"Biliyorum canım, zor tabii, çok zor."
I'm like, "Oh, i know, honey. " That's hard. That's really hard.
- Tabii canım.
- Yeah, right
Tabii ki sıyrılırım.
Of course I can.
Yeter artık. IBeni daha önce yaptığın gibi bir kenara atamazsın. Tabii, canım.
I am not going to let you kick me aside like you did before.
- Bana da ayarlar mısın? - Tabii.
- Yeah, I can hook you up.
Tabii ona da hak vermek lazım ama seni sevdiğim konusunda son derece dürüstüm.
No. You know, I can't be positive about that, But I'm fairly certain that I love you.
- "Jo bana kahve, çay yapar mısın?" - "Tabii."
"Hey, Jo, can you make me some coffee, tea?" "Sure".
- "Jo, şu yardım yüzüşünü yapar mısın?" - "Evet, tabii."
"Hey, Jo, can you do this charity swim?" "Yeah, of course."
Tabii ki arayacağım hatta arıyorum bile.
Of course I can call them, in fact I'm calling now.
Son adresi veya bir resmi var mı diye. - Böylece kimliğini saptayabiliriz. - Tabii.
See if we can find a last known address or a photo so that we can I.D.
Tabii ki söylersin, benim güzelce jellenmiş arkadaşım.
You can tell that just by looking at the hole?
Tabii ki yok canım.
Of course not my dear.
Çocuklarımızı öldüren bir adamı bağışlayabiliriz biz, tabii, ama ama âşık olan yalnız bir dulu bağışlayamayız.
We can forgive the man who murdered our children, sure... but - but we cannot forgive a lonely widow for falling in love.
Tabii, canım.
Hey.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]