English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ U ] / Uzun bir hikaye

Uzun bir hikaye translate English

671 parallel translation
Pekala, bu çok çok uzun bir hikaye.
Well, now, that's a long, long story.
Şey, bu uzun bir hikaye, Yargıç.
Well, that's a long story, Judge.
bu çok uzun bir hikaye.
Well, it's a long story.
Bu çok uzun bir hikaye, Bay Fry.
It's rather a long story, Mr Fry.
- Bu uzun bir hikaye.
- That's a long story.
Bu uzun bir hikaye ve korkarım ki, pek de hoş bir hikaye değil.
It's a long story... and, I'm afraid, not a very pleasant one.
Bu uzun bir hikaye ama benim vaktim kalmadı.
This is a long story. But I don't have the time
Bu çok uzun bir hikaye.
It's a long story.
Oldukça uzun bir hikaye, Normandiya'da küçük bir kanal liman kentinde geçiyor.
It's quite a long story based in Normandy in a small Channel port
Bu uzun bir hikaye, Peder, muhtemelen canınızı sıkacaktır - olur da bir ara... dinleme nezaketi gösterirseniz tabii.
It's a long story, Father, and I'll probably bore you with it sometime if you're kind enough to listen.
- Bak, bu çok uzun bir hikaye, Kim.
- Look, it's a long story, Kim.
O uzun bir hikaye, Blanche.
It's a long, long story, Blanche.
- Bu uzun bir hikaye, Binbaşı.
It's a long story, Major.
Çok uzun bir hikaye ama dinlemek isterseniz...
Well, it's a pretty long story, but if you'd like to hear it, I...
Bu çok uzun bir hikaye.
Well, that's a long story.
- Ona uzun bir hikaye anlatacağım.
- I'll tell her a tall story.
Bu çok uzun bir hikaye.
Well, that's quite a long story.
Uzun bir hikaye.
It's a long story.
Bu hoş olmayan uzun bir hikaye.
That's a long unpleasant story.
Ama bu uzun bir hikaye.
Well, it's a long story.
Duymak isteyeceğin uzun bir hikaye.
Several tall stories I think you'd like to hear. - Thank you, sir.
- Uzun bir hikaye.
- It's a long story.
Uzun bir hikaye dinlemeye vaktin var mı çavuş?
Got time for a long story, Sergeant?
- Maria, bu uzun bir hikaye.
- Maria, it's a long story.
- Bu uzun bir hikaye.
- A fugitive.
- Çok uzun bir hikaye.
- It's a very long story...
Bu uzun bir hikaye.
It's a long story.
Bu uzun bir hikaye, ve pek de enteresan değil.
It's a long story, and not very interesting.
Bu, uzun bir hikaye.
It's a long story
Korkarım bu uzun bir hikaye.
Well, I am afraid that is rather a long story.
Uzun bir hikaye.
Well, that's a long story.
Hayatım zaten başka uzun bir hikaye.
Everything about me is a long story.
Uzun bir hikaye...
A long story...
Uzun bir hikaye mi? - Evet, efendim.
Son, is this a long story?
- Çok uzun bir hikaye.
- That's a long story.
Bu uzun bir hikaye.
Well, it's a long story.
Bu uzun bir hikaye
It's a long story
- Bu inanmak istemeyeceğiniz uzun bir hikaye.
It's a long story. One you might not want to believe.
Size kısaca uzun bir hikaye anlatayım mı?
Shall I make a long story short?
Bu çok uzun bir hikaye.
That is a very long story.
uzun bir hikaye Peki ya siz?
It's a long story. What about you?
- Bu uzun bir hikaye.
Well, it's a long story.
Uzun bir hikaye bu
It's a long story.
Şey, bu çok uzun bir hikaye, KITT.
Well, that's, uh, kind of a long story, KITT.
Uzun ve karmaşık bir hikaye anlattı.
He gave me a song and dance.
Senin hakkında uzun bir şarkı-hikaye yazıp onu çay evinde söyleyecekmiş.
She like you to know that she gonna make up a long song-story about you to sing in the teahouse.
Oldukça uzun ve karmaşık bir hikaye. Işınlama odasına bildir.
A very long and complicated story, lieutenant.
Ah, bu uzun ve acı bir hikaye, dostum.
Ah, it's a long sad story, man.
Bu uzun, tatsız bir hikaye.
It's a long ugly $ 110! '? -
Hemen hemen öyle Ellen. Bu çok uzun ve üzücü bir hikaye haksızlığın hikayesi.
It's a long, very sad story... a story of injustice.
Ve gerçekte de bu hikaye çok uzun bir zaman önce Hamelin denilen bir köyde yaşanmıştı.
So did this story happen a long time ago, in a town called Hamelin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]