Uzun zamandır translate English
13,851 parallel translation
Biliyor musun, Erin, Remson'da çok uzun zamandır çalışıyorum.
You know, Erin, I've been working at Remson a very long time.
Birbirimizi uzun zamandır tanıyoruz.
We've known each other a long time.
Çok uzun zamandır babanı görmedim ama onu çok severdim.
I hadn't seen your father in a very long time, but I... I was very fond of him.
- Çok uzun zamandır.
Too long, man!
Sana anlatmak için uzun zamandır bekliyordum.
I've been waiting to tell you.
Rocky'yi uzun zamandır görmedim dostum.
I haven't seen Rocky in a long time, man.
Ee, buralarda uzun zamandır yok muydun?
So, you been out of town for a long time?
Uzun zamandır uçurumun kenarındaydım.
I'm on edge, I've been gone for long.
Uzun zamandır içeride hapis kaldın.
You have been locked up a long time.
Ayrıca, uzun zamandır Amerika'da, fidye için....... çözülmemiş bir adam kaçırma olmadı.
Plus, there hasn't been an unsolved kidnapping-for-ransom in the United States in a long time.
Anlarsın ya bu, uzun zamandır elime geçen en ayan beyan dosya.
You know... this is the most open-and-shut case I have had in a very long time.
İlyas, seni çok uzun zamandır tanıyorum ve büyük cesaretini kanıtladın.
Ilyas, I have known you for a very long time, and you have proved your great courage.
İnsanların uzun zamandır hayalini kurduğunu yaptık, hastalıklara ve zamana karşı mücadele ettik.
We have made possible the dream long held by humanity, in his struggle against disease and time.
Çok kızgın olduğuna inanamıyorum Ve çok uzun zamandır kahrolası bir soloya kafa tutan kızgınım.
I cannot believe that you have been so angry and resentful towards me for so long now, over a damn solo.
Bunu uzun zamandır görmedim.
I haven't seen this in a long time.
Çok uzun zamandır sahnede yoksun, Tavşan
You have been absent from the stage for far too long, Bunny.
Nine, biliyorum seni uzun zamandır ziyaret edemedim.
Nana, I know that I haven't been to visit you in a while.
Ve uzun zamandır gözleri Mahi'nin üzerindeydi.
And he's had his eye on Mahi for a long time.
Uzun zamandır sana söylemek istediğim bir şey vardı.
There's something I have wanted to tell you for a long time now.
Benim için en değerli olanı en uzun zamandır sevdiğim kişiye emanet ediyorum.
I commend the well being of those most precious to me... to the one I have loved the longest.
Connie'nin yerinde yaptıklarımdan sonra uzun zamandır ilk kez huzurlu hissettim.
After what I did at Genghis Connie's... for the first time in a long time... I felt at peace.
Uzun zamandır tanır mıydın?
You knew him forever, huh?
Evet, uzun zamandır..
Yeah we have actually.
Uzun zamandır Tanrı'yı izliyorum.
I've been following the lord a long time.
Aklınızdan neler geçiriyorsunuz tahmin edemiyorum ama..... bazı şeyleri yaparak istediklerinizi..... elde edemeyeceğinizi bilecek kadar..... uzun zamandır burada çalışıyorum.
Now, I don't know what ideas is floating'around in your head, but I been around here long enough to know that the result of certain ideas is not gonna get you what you want.
Bourne uzun zamandır ortalıkta yok.
Bourne's been off the grid for a long time.
- Uzun zamandır görüşmedik.
Long time no see
Uzun zamandır da sen beni biliyorsun.
You've seen me long time ago.
Bunu uzun zamandır yapmadık, Abbie.
We haven't done this in so long, Abbie.
Uzun zamandır ayaktaydın.
You've been up for a long time.
Seni uzun zamandır tanıyorum ve bu suçlamaları sen yürütmelisin.
I've known you forever, And i think you're the one to run with it. You do?
Onlar da bizim kadar uzun zamandır buradalar.
I mean, they've been here as long as we have.
Starklar çok uzun zamandır ortada yok ama sen Rickon'u korumaya devam ettin.
The Starks have been gone for a long time, but you kept protecting Rickon.
Çok uzun zamandır evime gitmedim.
I haven't been home in a very long time.
Uzun zamandır görüşmedik.
I haven't seen you.
Uzun zamandır görmüyorum, Wai.
Long time no see, Wai.
Uzun zamandır tanırım, herkes de bilir, tanır.
Known'em for quite a stretch, everyone round here has.
Uzun uzun zamandır kafamda bu melodi çalıyordu.
I've been chasing that tune i-in my head for... a long, long time.
Evet, istersen çok uzun zamandır, değil bir tokat küçük bir gıdıklama bile olmadı demekle yetineyim.
Well, let's say I haven't had a bit of tickle let alone any slap for longer than I care to think about.
Çin yemekleri hakkında çok uzun zamandır tutkundum.
I've been passionate about Chinese food for a very long time.
Onu uzun zamandır görmedim.
I haven't seen him for a long time.
Kev, pitbullarım bir vajina içine uzun zamandır sik almamışsa anlıyorlar tamam mı?
Kev, my pit bulls can tell when a vagina hasn't had a cock in it, okay?
Seyahatine başlaman için uzun zamandır bekliyordum.
I've been waiting a long time for you to begin your journey.
Seni uzun zamandır bekliyordum.
You've been a long time coming.
Ben uzun zamandır burada çalışıyorum.
Now, I've been around a long time.
Uzun zamandır tanıyıp sevdiğiniz Jack Peralta'ya veda edin. - Çünkü bugün sonsuza kadar değiştim.
Say good-bye to the Jake Peralta you know and love, for today is the day I forever change.
Bedeninin durumu iyiye gidiyor ama uzun zamandır uykuda.
His body is getting better, but he's been sleeping so long,
Beni çok uzun zamandır koruyorsun.
You have protected me for so very long.
Beni uzun zamandır beni kullanıyor ondan kurtulmak istiyorum.
It's been feeding off me for so long... Just want to be free from it.
Uzun bir zamandır çalışıyor olabilir.
Could be workin'a long time.
Marcia, uzun zamandır mahkemede bulunmadım.
Marcia, i haven't been in a courtroom in a long time.
uzun zamandır görüşmedik 21
uzun hikaye 160
uzun hikâye 43
uzun zaman oldu 409
uzun bir gece olacak 26
uzun bir hikaye 19
uzun boylu 135
uzun bir yol 26
uzun lafın kısası 39
uzun bir zaman 22
uzun hikaye 160
uzun hikâye 43
uzun zaman oldu 409
uzun bir gece olacak 26
uzun bir hikaye 19
uzun boylu 135
uzun bir yol 26
uzun lafın kısası 39
uzun bir zaman 22