Şimdiyse translate English
3,082 parallel translation
Şimdiyse sizi her gün televizyonda görüyorum.
Now I see you on TV every day.
Şimdiyse burada tamamı ailemize ait olan üç otel dikili.
Now there are three hotels that all belong to my family.
Şimdiyse bedelini ödeyecek olan da sensin.
And now you're the one who's going to pay.
İkiniz beraber olmak istediniz. Şimdiyse beraber olmanızı engelleyen hiç birşey yok.
Now, you two wanted to be together, and there's nothing that's keeping you from being together.
Şimdiyse bu iş benim önümü kesiyor.
And now it's getting in the way of my business.
Şimdiyse...
Now I'm...
Şimdiyse belki de senin bundan korktuğunu düşünüyordum.
Now I'm wondering if maybe you're worried you will.
Şimdiyse kıymetlin olan her şeyi aldım.
Now, I have taken everything that's dear to you.
Şimdiyse bizzat bana ait bir minotor var.
And now I have one of my very own.
Hâlime bakın. Kepner'la son derece sağlıklı bir öğrenci-öğretmen ilişkim vardı şimdiyse kafayı benimle bozdu.
I was enjoying a perfectly healthy teacher-student relationship with Kepner, and now she's all over me.
Şimdiyse ailemizden biri gibi oldu.
Now he's like family.
şimdiyse seni öylece bırakıp gidecek değilim.
I'm not gonna disappear on you now.
Şimdiyse 12 saat sonra, duvarında Kinko'dan gelen bir diploma olan yepyeni bir ofistesin.
And now, 12 hours later, you're in a brand-new office with a diploma on the wall that, for all I know, came from Kinko's.
Geçen sefer yaşananlar bir suikâstten ibaretti, şimdiyse idamdan bahsediyorum.
That was an assassination. This is an execution.
Benden McCormick'in dozajını arttırmamı istediniz, şimdiyse tepki vermiyor.
You told me to up McCormick's dosage and now he's unresponsive.
Bölüm'ün efsanesi, şimdiyse bizim Amanda biletimiz.
He's a Division legend and now our ticket to Amanda.
Şimdiyse koca bir yarık var!
Now it's caved in like a pancake!
Şimdiyse gördüğüm o zaten benim sahip olduğum sonra görüşürüz annesiymiş.
But it turns out she's exactly like the "see ya later" mom I already did have.
Şimdiyse Venüs'ün kılığına girmişsin.
Now restored to graven image of Venus herself.
Şimdiyse en ufak bir şey ibreyi değiştiirebilir..
Now, any little thing could tip the scales.
Şimdiyse Alex'i hiçbir yerde bulamıyorum.
And now I can't find Alex anywhere.
Adamı daha yeni boşadın şimdiyse ona mesaj atıyorsun.
Yeah. You just divorced the guy, and here you are texting him.
Şimdiyse elime fırçayı almayalı aylar oldu.
And-and now it's been months since I've even picked up a brush.
Şimdiyse bir atletim.
Now, I'm an athlete.
Ama şimdiyse annemi öldüren bu adamı koruyacağım.
And now I'm protecting the man that murdered my mother.
Orada "solucan" ın başka bir anlama geldiği anlaşıldı şimdiyse ağrı yönetimi işiyle meşgulüm.
Turns out, "worm" means something else out there, and I am now in the business of... pain management.
Şimdiyse kafamda dönen karanlığı aşıp da bir şey düşünemiyorum bile.
Now I can't even get past the swirling darkness in my brain long enough to land on anything.
Şimdiyse sen.
And now, you.
Şimdiyse böbreğini kendi istiyor.
And seeks now to retain custody of her kidney.
Şimdiyse büyük kedinin bize katılma zamanı.
Time for the big cat to join us now.
Onunla tanıştığımda masum bir kadını öldürmüştü zaten. Şimdiyse birinii daha öldürdü.
He'd already killed an innocent woman when I met him, and now he's killed another.
Şimdiyse para getirip getirmeyeceğini bile bilmediğin bir siyasi işe kalkışıyorsun.
Now you're into some political project where you don't even know if there's any money in it.
Birgitte Nyborg TV1'de son göründüğünde yenilmiş bir kadındı, teslim bayrağını çekmeye hazırdı. Şimdiyse TV2'de muzaffer Birgitte Nyborg var son derece başarılı bir röportajla.
Last night we had Birgitte Nyborg on TV1 as a beaten woman, now we see Nyborg the Winner on 2, in a hugely successful interview.
Bana asıldın sonra kendini o evli kadının kollarına attın sonra ofisime gelip şirin görünmeye çalıştın şimdiyse bunu diğerlerine anlatacak mısın diye sormaya cüret mi ediyorsun?
You hit on me, then you run into the arms of some married woman, you come waltzing into my office trying to cutesy your way out of it, and now you have the nerve to think I'm gonna go and tell other people?
Önce annem ve babam suya düştüğümü fark etmedi şimdiyse kuzenim cinselliğimin zirvesinde oluşumu umursamıyor.
So first my parents don't notice that I drowned, and now my cousin doesn't care that I'm at the height of my sexuality.
Şimdiyse uzun süredir kilit altında tuttuğun kalbini tekrar açıyorsun ve bu çatlak herif, yeniden güvenli ve tanıdık olan ama aslında ihtiyacı olmadığı veya aslında istemediği hâlde, bir ilişkiye başlamak istiyorsa, senin bağının ne kadar eşsiz olduğunu göremiyordur.
And now you've put your heart out there again after you've kept it locked up for so long, and this lug nut can't see how unique your connection is if he's tempted to fall back into a relationship that's safe and familiar, but not really what he needs, or... not really what he wants.
Bizi buraya bardaki çocukla takılabilmek için getirdi, şimdiyse gitmiş başka bir herife sarkıyor, ne anlamı kaldı o zaman?
She's only brought us to this club so she can hang out with the bar guy, and now she's getting off with someone else so there was no point whatsoever.
Şimdiyse onları yok ediyorlar.
Now they're wrecking them.
Şimdiyse haftaları sayıyor.
It's just a matter of weeks now.
Ta ki, Korece'de "Bugün kanamak istemiyorum!" un anlamını öğreninceye kadar. Şimdiyse bayılıyorum!
"I don't want to bleed today" in Korean, and now I love'em!
Şimdiyse sana sadece şunu verebilirim.
Now all I can give you is a nice bump of this.
Bir erkeğe bakire olduğunu söyleyip onun bunu anlayışla karşılamasını bekleyebilirsin ama bakire olduğumu, sonra olmadığımı şimdiyse yeniden olduğumu söylemek- -
And it's one thing to tell a guy that you're a virgin and hope he understands, but to tell him that I was a virgin and then wasn't and now am again...
Şimdiyse çocuğun resitallerinde ve personel toplantılarında birbirlerini görmeye mecburlar.
And now they're stuck seeing each other at the kid's recitals and at staff meetings?
Şimdiyse hiç bir zaman benim olmayacak.
And now I'm never gonna have it.
Şimdiyse onun hayatı tehlikede.
She saved Quinn. She saved you. And it's her life on the line now.
Bütün bunlar elbette öldürülen 17 kızla bağlantılı şimdiyse bir başka kayıp genç kızın kurban olabileceği hakkında...
This all goes back, of course, to the 17 girls who have been killed and the possibility another teen may now be missing and could be the latest victim...
Şimdiyse...
You're...
simdiyse binlerce kisi Roma'ya saldirmak için pesinden gidiyor.
Now thousands gladly follow you, lay assault upon Rome itself.
Şimdiyse arzuladığım tek şey oldular.
Now they are all that I long for.
Şimdiyse kim olduğunu bile bilmiyorum.
Now I don't even know who you are.
Ve şimdiyse, bitti.
And now that's over.
şimdi 13440
simdi 145
şimdi ne yapıyorsun 94
şimdi anladım 177
şimdi mi 706
şimdilik 467
şimdi değil 438
şimdi oldu 108
şimdi ne istiyorsun 34
şimdiden 33
simdi 145
şimdi ne yapıyorsun 94
şimdi anladım 177
şimdi mi 706
şimdilik 467
şimdi değil 438
şimdi oldu 108
şimdi ne istiyorsun 34
şimdiden 33
şimdi neredesin 37
şimdi gidiyorum 125
şimdi ne yapıyor 40
şimdi nereye gidiyorsun 60
şimdi dinlen 19
şimdi nereye gideceksin 21
şimdi de bu 52
şimdi ne yapayım 18
şimdi ne oluyor 28
şimdi anlıyorum 178
şimdi gidiyorum 125
şimdi ne yapıyor 40
şimdi nereye gidiyorsun 60
şimdi dinlen 19
şimdi nereye gideceksin 21
şimdi de bu 52
şimdi ne yapayım 18
şimdi ne oluyor 28
şimdi anlıyorum 178
şimdi gitmeliyim 115
şimdi ise 87
şimdi ne olacak 465
şimdi olmaz 798
şimdi git 292
şimdi hatırladım 246
şimdi buradayım 29
şimdi nerede 159
şimdi dene 31
şimdi defol 68
şimdi ise 87
şimdi ne olacak 465
şimdi olmaz 798
şimdi git 292
şimdi hatırladım 246
şimdi buradayım 29
şimdi nerede 159
şimdi dene 31
şimdi defol 68