Bekle biraz translate Spanish
4,824 parallel translation
Bekle biraz!
¡ Espera un momento!
Bekle biraz. Sen çakıştın, sen de grevdeydin, öyle mi?
Espera un segundo. ¿ Tú tuviste sexo, y tú fracasaste?
Bekle biraz, seni alması için randevulaştınız mı?
Espera un momento, ¿ le pediste a tu cita que te recogiera?
Bekle biraz, oteldeki güvenlik görüntüleri aklıma geldi de.
Espera un momento, la grabación de las cámaras de seguridad del hotel.
Bekle biraz.
Esperadme.
- Bekle biraz -
- Solo espera...
Bekle biraz.
Un momento.
Bekle biraz!
¡ Espera un segundo!
Bekle biraz, yani Doom'un aslında zırhın içinde olmadığını mı söylüyorsun?
Espera, ¿ estás diciendo que Doom en realidad no está dentro de la armadura?
- Bekle biraz, Thor burada mıydı?
¿ Espera, Thor estuvo aquí?
Bekle biraz.
Sostente.
Bekle biraz. Yani bu apartmanın çevresindeki herkes tehlikede mi yani?
Un momento. ¿ Entonces todo el mundo en las cercanías de ese edificio de apartamentos corre peligro?
Hop, hop, bekle biraz, Vale'nin peşinden mi gideceksin?
Espera, espera. ¿ Vas a ir tras él?
Bekle biraz, Bones bu rasyonel değil.
Eh, espera un segundo, Bones... eso no es racional.
- Bekle biraz.
- Espera un segundo.
Bekle biraz.
Esperad un momento.
Bekle biraz.
Espere. Gemma.
Pardon. Bekle biraz.
Lo siento, espera.
Bekle biraz.
Aguarda.
Bekle biraz. Bu ses de ne?
Espera. ¿ Qué es ese sonido?
Bekle biraz, bu şeyin frekansı ne?
Espera, ¿ cuál es su frecuencia?
Bekle biraz, işte bu.
Esperen, eso es.
Hayır, bekle biraz!
¡ No, espera!
Bekle biraz, Dr. Fuller bir doğum uzmanı.
Espera un momento, el Dr. Fuller era un especialista en fertilidad.
Bekle biraz.
Espera un momento.
Bekle biraz, yani sen...
Espera, eso significa...
Bekle biraz. Yani bu apartmanın çevresindeki herkes tehlikede mi yani?
Espera un segundo. ¿ Así que cualquiera que esté cerca de su edificio está en peligro?
Bekle biraz.
Espera un segundo.
Biraz bekle lütfen.
Sólo espera un segundo.
Bekle biraz.
Espera.
Biraz bekle.
Espera un segundo.
Biraz bekle.
Solo un momento.
Korkunç bir hata. Fred biraz bekle, bir durum var da.
Fred, dame dos segundos más, tengo una situación aquí.
Bekle biraz.
E incluso hasta estos...
Biraz bekle.
Espera.
Bekle sen biraz.
Aguanta un momento.
Biraz daha bekle...
No te rindas, Eren. Nunca te rindas.
Biraz bekle ve hedefini planla.
Toma un momento y planea tu ruta.
Tamam, peki, biraz bekle.
Bien, pues... dame un segundo.
- Heather biraz bekle.
Heather... tómate un tiempo.
Biraz bekle, kaçmadan önce seninle konuşmak isteyen biri var.
Antes de que te vayas, hay algo aquí que necesito hablar contigo.
Bekle, bana biraz güneş ışığından bahsetsene?
Espera, cuéntame... ¿ fuera hay luz solar?
Biraz bekle.
- Espera aquí.
Biraz bekle.
Iré a traerlos ahora mismo.
Burada biraz işim var, beni bekle.
Tengo algunos asuntos aquí, así que espérame.
Tamam, bekle biraz.
Espera.
- Ve tüm o insanları o öldürdü. - Bekle, dur biraz.
Y mató a toda esa gente.
- Biraz bekle.
- Necesito un minuto.
Ben de şu anda hastam hakkında konuşuyorum o yüzden biraz bekle.
Bueno, estoy hablando ahora mismo de un paciente mío, - así que necesito un minuto.
Biraz bekle.
Agárrate fuerte.
- Bekle biraz Garcia.
El padre de Eddie murió el 2 de Febrero.
biraz 988
birazcık 224
birazdan 150
biraz yorgunum 69
birazdan geliyorum 76
biraz ister misin 172
biraz uyu 104
biraz daha 472
biraz daha iyiyim 16
biraz sonra 59
birazcık 224
birazdan 150
biraz yorgunum 69
birazdan geliyorum 76
biraz ister misin 172
biraz uyu 104
biraz daha 472
biraz daha iyiyim 16
biraz sonra 59
biraz daha var 16
biraz dinlen 152
biraz daha dayan 42
birazdan görüşürüz 75
biraz bekle 203
biraz daha kal 33
biraz sakin ol 53
biraz daha iyi 17
birazdan gelir 64
birazdan gelirim 80
biraz dinlen 152
biraz daha dayan 42
birazdan görüşürüz 75
biraz bekle 203
biraz daha kal 33
biraz sakin ol 53
biraz daha iyi 17
birazdan gelir 64
birazdan gelirim 80