English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ B ] / Benim karım

Benim karım translate Spanish

3,886 parallel translation
Bu benim karım.
Esta es mi esposa.
- Benim karım patates gibi.
- Mi esposa es una patata.
Benim karım ölse ben insanlarla çıkardım.
Si mi esposa muriera, yo saldría con gente.
Benim karım, karımın annesi.
Esta es mi esposa, la madre de mi esposa.
Alice benim karım, tamam mı?
Alice es mi esposa, vale.
İyi akşamlar, ben zamanın başlangıcından gelen bir kertenkele kadınım,... bu da benim karım!
Buenas noches, soy una mujer lagarto de los principios del tiempo y ella es mi esposa.
Ama değil işte. O benim karım değil!
Ella no es. ¡ Ella no es mi esposa!
Benim karım Derek Shepherd'ın milyon dolarlık elini iyi edecek olan doktor.
Mi mujer es el médico que está arreglando la mano de millones de dolares de Derek Shepherd.
Eva benim karım.
Eva es mi esposa.
Benim karım.
Ella es mi... esposa.
Benim karıma ihtiyacım var!
Todo lo que necesito... ¡ es que mi esposa vuelva!
Eğer alışveriş olimpik bir spor olsaydı, benim karım da şişko bir sürtük olurdu. N'aber?
Si ir de compras fuera un deporte olímpico, mi mujer podría ser... una perra gorda. ¿ Cómo lo haces?
O benim karım.
Es mi esposa.
"Bu bahsettiğin benim karım seni tek bacaklı hödük!"
"Es a mi esposa a quien le estás hablando, ¡ patán de una pierna!"
Ancak bu benim karım olsaydı bu şansı iyi değerlendirirdim.
Pero, si ella fuera mi esposa, igual tomaré la oportunidad.
Biliyor musun, Seni bu son'dan kurtarabilirim tabii benim karım olmayı kabul edersen.
Ya sabe, podría librarla de ese destino si aceptara ser mi esposa.
Bu benim karımdan ayrıldığımdan beri yaptığım ilk tatilim.
Son mis primeras vacaciones desde que mi esposa se fue.
Benim karım ve çocuklarım var.
Tengo esposa e hijos.
Bu benim karım, Wendy.
Ella es mi mujer, Wendy.
O benim karım ve keskin nişancılık yaptığım yer.
Y aquí es desde donde disparo.
O komik, eğlenceli, aslında benim karım göçüp gittiğinden beri, ilgimi çeken ilk kadın.
Es graciosa, encantadora y a decir verdad, la primer mujer en la que me intereso desde que falleció mi esposa.
Bu benim denizaltım ve o benim karım.
Es mi sub y es mi esposa.
"Benim hediye paketine sarılı taş gibi karım nerede?", diyorlar. "Ve benim mutlu çocuklarım nerede?" diyorlar.
¿ Dónde está mi esposa de Norman Rockwell envuelta para regalo, eh, y mis hermosos niños felices y sonrientes?
Benim gerçek yaşımı ortaya çıkarmaya çıkarıyorsun.
Estás intentando que te diga mi verdadera edad.
"Benim kontrolümdeki gazeteler her zaman bağımsız olacak ve profesyonel çalışacak ve onlara karışmayacağım."
"Los periódicos bajo mi control serán siempre independientes, dirigidos profesionalmente y yo no interfiero en ellos."
Corky, haydi ama. Benim de bu ilişkiden çıkar sağladığım ortada.
Corky, por favor no es necesario reconocer la derrota por mí.
Benim de bir çıkarımın olması lazım.
Bueno, tiene que haber algo que me interese.
Benim de kızım ve karım var ve şu an dışarıda bir yerlerde Büyülü Orman'da ya da boşluğun içindeler.
Bueno, yo también, y una esposa, y están por ahí, en algún lado. En el Bosque Encantado o en el vacío.
Alice benim, karım.
Alice es mi esposa.
Peki benim çıkarım nedir?
¿ Y yo que gano?
Benim duygularım şu an çok karışık.
¡ Tengo sentimientos mezclados!
- Ceset değil, karım o benim!
¡ Ella no es un cadáver, es mi esposa!
Bu satır işverenlerin karını gösteren Klimanjaro gibi yükselen hat ve bu düz çizgi de benim kaslarım gibi iş gücüne katılımı gösteriyor.
Esta línea que se parece al Kilimanjaro muestra las ganancias de los creadores de empleos y la línea plana como mi abdomen muestra los empleos.
Bu benim için çok zor, Aklım çok karışık.
Esto es muy duro para mí. Estoy tan confundida.
Siz de benim emri karıştırdığımı ve sizi yanlış daireye gönderdiğimi söylüyorsunuz.
¿ Y decís que yo la fastidié con las órdenes, os mandé al piso equivocado?
Peki benim çıkarım ne olacak?
¿ Y qué recibo a cambio, exactamente?
Ta ki benim bir karım olduğunu buluncaya kadar.
Hasta que descubrió que tenía esposa.
Benim çıkarımı düşünüyormuşsun gibi davranma.
Deja de actuar como si te preocuparas por mí.
Karşılaştırılınca benim yaptığım karışmak olmuyor.
En comparación con eso, lo que he hecho no es meter mano.
Biliyorsun bu benim kötü tarafımı ortaya çıkarıyor.
Sabes que sacaras lo peor de mí.
Biliyorsunuz, benim hayatım inanılmaz karışık şu an.
¿ Sabes? Ahora mismo, mi vida es increíblemente complicada.
Bundan benim çıkarım ne?
¿ qué gano yo?
Ben de bolo kravatımla kovboy yeleğimi giyer benim ikizleri yemeğe çıkarırım.
Me pondré mi vieja corbata y mi mejor chaleco y llevaré a mi chica a comer.
Oh. Karım benim bulaşık makinam, ama onda da raf var!
Mi esposa es mi lavavajillas pero tiene un estante bien!
Benim için en yüksek otorite karım, ne yapayım.
Porque para mí es la máxima autoridad.
Biliyor musun, sanırım onun eşyalarını karıştırırken ben farkettim ki, benim hatam değildi.
Sabes, supongo que al andar en sus cosas yo, me di cuenta de que no era mi culpa.
Molly ve benim, küçük kahveli bir karışımı.
Una pequeña combinación de mi y Molly.
- Hani benim eski karım olan Tansy?
- ¿ Mi ex mujer... Tansy?
O benim çıkarım güçlerimin sadece bir örneği.
Es solo una prueba para mis poderes de deducción.
- Lütfen karımı rahat bırakın. - Bu benim istediğim cevap değil!
Sí.
Onlardan kastın şu adamlar falansa evet benim ve karımın evlatlık edinmesine izin verdiler.
Si con "te han" te refieres a esos tíos o lo que sea, sí, me han dejado a mí y a mi esposa adoptar un bebé.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]