Bir akşam translate Spanish
11,705 parallel translation
Escala'da iki kişilik bir akşam yemeği mi?
¿ Cena para dos en Escala?
Başka insanlarla bir akşam yemeği...
Una cena con otras personas.
Ben ve nişanlımla beraber küçük bir akşam yemeği yemenizi çok isterim.
Mm-hmm. Me encantaría que pudieras venir para una pequeña cena con mi prometido y yo.
Borcumu bir akşam yemeğiyle ödemek yapabileceğim en küçük şey.
Una cena es lo mínimo que puedo hacer para retribuírselo.
Bir akşam çok sarhoş olduğunuzda ona anlattığın çok ilginç bir hikayeyi hatırlıyor.
En particular, se acuerda de una noche, en la que estabais bastante ebrios, y le contaste una historia muy interesante.
Nisan 2001'de bir akşam... İtalya'nın en önemli yemek eleştirmeni... Milano'dan Floransa'ya gidiyordu.
Una noche, en abril de 2001 el crítico gastronómico más importante de Italia conducía de Milán a Florencia y hubo un accidente en Bolonia, así que había una fila muy larga.
Arkadaşım Dave samimi bir akşam yemeği için buranın en sevdiği mekan olduğunu söyledi.
Mi amigo David dijo que este era su sitio favorito... para una cena íntima.
Çok güzel bir akşam geçirdik.
Tuvimos una linda velada.
Görüşürüz Felix, çok garip bir akşam oldu.
Adiós, Felix. Pero tu música la mejoró de una catástrofe... a solo... un muy mal momento. Fue una velada extraña.
Düşünüyordum da, bir akşam yemeği yiyip, konuşmamıza ne dersin?
Sí. ¿ Qué te parece... si cenamos juntos y nos ponemos al día?
Bu akşam sevgili ailem, çok özel bir akşam.
Esta noche, mi familia, es una noche muy especial.
Zor bir akşam geçirdi.
Tuvo una mala noche.
Sisli bir akşam, çıkarken yola Londra'dan.
# Mientras salía de Londontown en un día de niebla #
Sisli bir akşam, çıkarken yola Londra'dan.
Mientras salía de Londontown...
Bilmem ki. Ben, güzel kıyafetlerimizi giyer, parfüm sürünür ve çiçek alıp romantik bir akşam yemeğine gideriz diye düşünüyordum...
Estaba pensando que podríamos vestirnos elegante y ponernos algo de colonia y buscar algunas flores e ir a una cena romántica...
Ne yoğun bir akşam.
Hemos tenido una tarde ocupada.
Ardından, Ritz'de mum ışığında romantik bir akşam yemeğiyle aşkımızı kutladık.
Después de eso, celebramos nuestro amor con una cena romántica en el Ritz a la luz de las velas.
Yarın akşam saat 8 ile 10 arası delegeler için bir akşam yemeği verilecek.
Mañana a la noche de las 20 a las 22hs. Va a haber una cena para los delegados.
Bir ara sizinle akşam yemeği yiyelim mi?
¿ Le importaría cenar conmigo?
Bu akşam sadece bir adamla uğraşıyorum.
Esta noche es sólo un hombre.
Edwards bu akşam yaptığı işle ilgili bir sunum yapacak.
Edwards va a hacer una presentación sobre su práctica sin beneficios.
Markete gidip akşam yemeği için bir şeyler alacağım.
Iré al supermercado a comprar algo para cenar.
Başkalarıyla dışarı çıkmanın iyi bir fikir olacağını düşünüyor. Ben de bizimle akşam yemeğine çıkmak istersiniz diye düşündüm. - Gelemeyiz.
Y ella mencionó que podría ser bueno salir con otras parejas así que pensé que, quizás, ustedes dos disfrutarían reunirse con nosotros para cenar esta noche.
Akşam yemeği bir saat sonra.
Y acordaos de que comemos en una hora.
Bu akşam için bir yer bulmam gerek. Bakmadığım yer kalmadı. Siz uygun musunuz?
Necesito alquilar un lugar para la noche. ¿ Tienes alguna sugerencia?
Dinle, Joan, bu akşam burada olanın ben olduğuma çok memnun olacağını düşünüyorum çünkü yönetim kuruluna bir mektup yolladım bile.
Escucha, Joan, creo que vas a estar realmente contenta... de que sea yo quien está aquí esta noche, porque ya le envié una carta a tu junta.
Bu akşam kalabileceğim bir yer biliyor musun?
¿ Sabes dónde podría dormir?
Emma ile tanıştığımız akşam söylediği bir şey.
Algo que dijo Emma la noche que nos conocimos.
Dün akşam seni bir saat bekledim.
Te esperé por más de una hora anoche.
Dün akşam saat 9'da ondan benimle buluşmasını istediği bir mesaj aldım ardından saat 10'a ertelediğine dair başka bir mesaj.
Recibí un mensaje de él ayer pidiéndome reunirnos a las 21 hs... luego recibí otro mensaje atrasándolo a las 22 hs.
- Resepsiyon akşamıyla ilgili bir sürü soru sordu.
Hizo muchas preguntas acerca de la noche de la recepción. ¿ Lo hizo?
Kendisi bu akşam Elana'nın hücresinde ani denetim yaptı ve bir iki haftalığına tecrite koymaya yetecek kadar uygunsuz mal buldu.
Encontró suficiente contrabando allí como para ponerla en aislamiento una semana o dos.
Sonuçta bu akşam bir yerde kalmalı, değil?
En algún lugar tendrá que pasar la noche, ¿ no?
Neden Sammy bu akşam bizimle kalacağına sizinle kalmalıymış? Tek bir sebep söyleyin.
Dadme una razón por la que Sammy se debería quedar aquí esta noche en lugar de con nosotros.
- Bu akşam için bir ziyafet hazırladık.
Hemos arreglado un banquete para esta noche.
bu akşam iyi görünüyordunuz kavga etmiyoruz aslında hiç birşey yapmıyoruz bebek doğmadan önce bir dünya şey, yapmak istiyor eve gelince onları boyuyorum yada mobilya bakıyorum ev yenileme programları izliyorum ve bana neleri beğendiğini söylüyor bende gülümseyip kafa sallıyorum böylece kavga etmiyoruz
Parecen estar bien esta noche. No estamos peleando. En realidad no estamos haciendo nada.
" Bir iş görüşmesi, akşam 2'ye alındıysa bu yüzden, gün batımından 2 saat sonra olacak demektir.
"Una cita de negocios dada por, decir, las dos de la tarde Por lo tanto," será dos horas después de la puesta del sol
Seni bilmem ama ben biliyorum ki güneş zamanı 6 saat, ah... artı beş, diğer bir deyişle saat 11, ya sabah ya akşam.
Yo no sé ustedes, pero yo sé que el tiempo de sol es aproximadamente seis horas uh... más cinco, en otras palabras, es ya sea 11 : 00, por la mañana o por la noche.
Bu akşam bir şey içtiniz mi?
¿ Ha bebido algo hoy?
Ekibimiz için neden bir akşam yemeği rezervasyonu yapmıyorsun?
Lo más importante es reservar un cuarto.
- Akşam güzel bir yemek bekliyor.
Tenemos cerdo para comer.
Pazar akşamı için kilisede bir yemek veriyorum.
Estoy preparando un plato para la comida dominical de la reunión parroquial.
Evet. En son bıraktığımızda timsahlı bir gölün etrafında... akşam yemeğimizi yakalamaya çalışıyorduk.
Cuando lo dejamos, estábamos sentados al lado de una ciénaga infestada de cocodrilos, tratando de pescar para la cena.
Akşam yemeğinde bir tane al. Kendini garip ya da fazla uykulu hissedersen bize haber ver. Tamam mı?
Toma una a la hora de cenar, y si te sientes divertida o con un poco de sueño, háznoslo saber, ¿ vale?
Bu akşam nişan duyurusunu yapmadan önce bilmenizi gerektiğini düşündüğüm bir mevzu vardı.
He venido porque hay algo Siento que debería estar al tanto de Antes del anuncio del del compromiso de esta noche.
Bu akşam, Richard bir kamyon deniyor,
Esta noche, Richard prueba una furgoneta,
Aslında, dün akşam çok garip bir rüya gördüm.
De hecho, tuve un sueño muy extraño anoche.
Bu akşam ikimiz bir yerlere gitsek ya?
¿ Por qué no salimos esta noche, solo nosotros dos?
Beraber bir akşam yemeği yemeliyiz.
- Deberíamos ir a cenar.
Bu akşam eğlenceli bir yerde akşam yemeği yiyiyoruz, tamam mı?
Cenaremos esta noche en un lugar divertido, ¿ de acuerdo?
Bir saniyeliğine bu akşam burada nankörce homurdanarak çalışacağım sandım.
Por un segundo pensé que me iba a quedar atrapado haciendo trabajos pesados esta noche.
akşam 53
akşamları 18
akşam yemeği 121
akşam görüşürüz 54
akşam oldu 22
akşama görüşürüz 118
akşam yemeği mi 27
akşam 8 25
akşam yemeği hazır 37
akşam 6 17
akşamları 18
akşam yemeği 121
akşam görüşürüz 54
akşam oldu 22
akşama görüşürüz 118
akşam yemeği mi 27
akşam 8 25
akşam yemeği hazır 37
akşam 6 17
akşam yemeğine ne dersin 33
akşam haberleri 28
bir ay sonra 33
bir anda 56
bir adam var 42
bir avukat 38
bir alman 26
bir ara 40
bir ay 77
bir an 49
akşam haberleri 28
bir ay sonra 33
bir anda 56
bir adam var 42
bir avukat 38
bir alman 26
bir ara 40
bir ay 77
bir an 49
bir at 67
bir adam 202
bir aptal 17
bir arkadaşım var 42
bir ay önce 34
bir araba 43
bir an önce 40
bir ay içinde 20
bir anlamda 46
bir ailem var 30
bir adam 202
bir aptal 17
bir arkadaşım var 42
bir ay önce 34
bir araba 43
bir an önce 40
bir ay içinde 20
bir anlamda 46
bir ailem var 30