Bir an önce translate Spanish
5,046 parallel translation
Hikayemizi bulmak istiyorsak bir an önce başlamalıyız.
Si queremos encontrar nuestra historia será mejor que nos pongamos en marcha.
Bir an önce su getiremezsek işçileri burada tutamayacağız.
No podremos mantener aquí a los hombres hasta que consigamos agua.
Bir an önce. Arkanda iz bırakmamaya çalış.
Enseguida, en cuanto puedas.
Dinle Richard, seninle bir an önce özel görüşmeliyim, çok önemli.
Me gustaría hablar en privado lo antes posible.
Sen de, sürtük de bir an önce geberin!
¡ Tú y tu puta pueden caerse muertos!
Bir an önce şundan uzaklaşalım!
¡ Alejémonos lo más que podamos de ella!
- Çok isterdim ama bir an önce sınıfıma gitmezsem isyan çıkabilir!
- Me encantaría, pero si no voy a mi clase pronto, ¡ predigo una revuelta!
Bir an önce Bayan Watkins'i ne yapacağımıza karar vermeliyiz.
Debemos decidir qué hacer con la Sra. Watkins, deprisa.
- Bir an önce ayrılmaya çalışıyordu.
- Parecía ansioso por irse.
Arabaya bir an önce dönmezsen Kelepçe biçimli bir probleme rastlayacaksın.
Bien, te vas a encontrar en un problema en forma de esposas si no vuelves al coche pronto.
Ne olduğunu bir an önce bulsak iyi olacak,... yoksa tüm olay ikimizin üstüne kalacak.
Bueno, será mejor que lo averigüemos pronto, si no, todo esto nos va a estallar en la cara.
Gece ritmini bir an önce öğrensen iyi edersin çünkü bebeğim ilk partisini verecek.
Bueno, será mejor que resuelvas lo de tu ritmo de la noche bastante rápido... porque mi bebé está pasando por su primer fiesta.
1065 Oak Terrace'e yerel polisten birilerinin bir an önce gitmesini istiyorum.
Necesito una patrulla en el 1065 de Oak Terrace tan rápido como puedan.
Bir an önce buradan çıkmazsan öleceksin.
Si no te vas pronto, morirás.
Onları bir an önce yakalamalıyız.
Tenemos que cogerlos ahora.
Yeter artık, bir an önce bitirelim şunu.
Ya es suficiente ; Vamos a terminar esto.
- Bir an önce ondan kurtulmamız gerek.
- Debemos deshacernos de él para siempre.
- Bay, Lawrence, bir an önce odanıza dönün.
- Sr. Lawrence, por favor regrese a su cuarto
Evet, bu nedenle sonlandırma kararı bir an önce verilmek zorunda.
Sí, por eso la decisión de ponerle fin ha de ser tomada rápidamente.
- Bir an önce onunla konuşmalıyız.
- Tenemos que hablar con ella ya mismo.
Oradan bir an önce çıkmazsa felaket olacak.
Si no sale pronto de allí será un infierno de desastre.
- Bir an önce tomografisini çeksinler.
- Asegúrate de que le hacen rápido una TC.
- Bir an önce olması gerek.
Va a tener que ser rápido.
Bir an önce tanışsan iyi olur. Köpek ölmeden önce.
Conócelo pronto... antes de que muera.
İlla ki aklından çıkartacak! - Keşke bir an önce çıkartsa! Bir de evimden tabii!
Desearía que lo hiciera más rápido y que lo sacara de mi casa.
Onunla bir an önce konuşmam gerek, çok önemli.
Es muy importante que hable con él inmediatamente.
Bir an önce oradan uzaklaşmak isteyebilirsin çünkü Lavon oraya doğru geliyor.
No, así que quizá quieras huir deprisa, porque Lavon va a por ti.
Geçiş önceliğimiz var, ve bir an önce Cube ulaşmalıyız.
Cabo Arnold Tazbury. Tenemos libre prioridad, Y necesitamos acceso inmediato al cubo.
Bir an önce Marion'u arayalım derim.
¿ Sí? Llamemos a Marion ahora mismo.
Görevler konusunda sana karşı dürüst olamadığım için... Bu yüzden bir an önce bitirmek istiyorum, tamam mı?
Pero ya que no puedo ser honesto contigo sobre las misiones... ya sabes, por eso solo quiero acabar con ellas, ¿ de acuerdo?
Bir an önce şehri terketmeliyim.
¡ Debo salir de esta ciudad inmediatamente!
Aslında, o bilgisayara bir an önce ulaşmam gerekiyor. İçinde ayrılmış özel bilgiler bulunabilir...
En realidad, voy a necesitar acceso inmediato a ese ordenador, podría haber información compartimentada,
Yargıç Monahan çok teşekkürler şu işi bir an önce halledelim, olur mu?
Juez Monahan, muchísimas gracias por... - Acabemos con esto, ¿ de acuerdo? - Por supuesto.
Bir an önce olup bitmesi gerek.
Tiene que ir más rápido.
Kalfa. Jang Shoe'ya söyle bir an önce Seo Hwa'yı yakalasın.
Jefa de Criadas, dile a Jang Soo que vaya y atrape a Seo Hwa.
Bir an önce onu dağdan gönder!
- Échala inmediatamente.
Filmi kiralayıp gidelim bir an önce.
Sabes, alquilaremos la película, y nos iremos de aquí.
Claude de guise, burada ve sizinle bir an önce görüşmek istiyor.
Claudio de Guisa, está aquí y desea verla de inmediato.
Söylediğine göre babası onu bir an önce tahtta görmek istiyormuş.
Él dice que su padre le quiere en el trono inmediatamente.
- Sen de bir an önce sevgili yap.
- Deberías conseguirte un novio.
Hangi işi alacağımıza bir an önce karar vermeli yoksa ikisini de kaybedeceğiz.
Tiene que decidir rápido qué trabajo vamos a aceptar o vamos a perder los dos.
Sipariş verelim ve bir an önce yiyip uçak biletini almaya gidelim.
Ordena. Comamos y vayamos a comprar el pasaje de avión.
O yüzden bir an önce iyileş.
Así que mejórate.
Seni dinlemek istemediğim için bir an önce yiyip kalkmak istiyorum.
Quiero comer rápido porque no quiero escucharte.
Oraya bir an önce gitsek iyi olur.
Bueno, ojalá lleguemos pronto.
Her şeyi bir an önce eski haline döndürsek iyi olur.
Será mejor que nos restauremos cosas a la forma en que estaban.
Daha önce bulunmadığım bir yere ait nasıl anım olur?
¿ Cómo puedo tener recuerdos de un lugar donde jamás estuve?
Son mandalı içeri sokmadan önce bir an durup şu anın güzelliğine bakabilirsin.
Antes de que tires el último pestillo, puede que quieras hacer una pausa para considerar la belleza de este momento.
Eğer çıkmadan önce öğrenmeyi istediğin bir şey varsa,... şu an sormanın tam vakti.
Si hay algo que desea saber antes de que nos dirigamos en adelante, ahora es el tiempo para preguntar.
Gelmemişse, ona evlatlıktan önce ailece paylaştıkları bir anı var mıymış onu öğren.
Si no es así, pregúntale por algún recuerdo familiar previo a la adopción.
Sekiz sene önce olsaydı şu an bir taksiye atlayıp o mavi Fransız kornoyu çalmaya giderdim.
Hace ocho años, estaría subiéndome a un taxi ahora mismo para ir a robar esa trompeta azul francesa.
bir anda 56
bir an 49
bir anlamda 46
bir anlamı yok 53
bir anlaşma yapalım 69
bir an için 64
bir anlaşma yaptık 80
bir anlaşmamız var 19
bir anlaşmamız vardı 48
bir anlaşma yapmıştık 33
bir an 49
bir anlamda 46
bir anlamı yok 53
bir anlaşma yapalım 69
bir an için 64
bir anlaşma yaptık 80
bir anlaşmamız var 19
bir anlaşmamız vardı 48
bir anlaşma yapmıştık 33
bir anlığına 20
önce 471
öncelikle 448
önceden 33
önceleri 26
önce sen 213
önce ben 89
önce ben sordum 18
önce para 23
önce ben geldim 22
önce 471
öncelikle 448
önceden 33
önceleri 26
önce sen 213
önce ben 89
önce ben sordum 18
önce para 23
önce ben geldim 22
önce siz 62
önce sen git 20
önce ben gördüm 23
önce bayanlar 26
bir ay sonra 33
bir adam var 42
bir avukat 38
bir alman 26
bir ara 40
bir ay 77
önce sen git 20
önce ben gördüm 23
önce bayanlar 26
bir ay sonra 33
bir adam var 42
bir avukat 38
bir alman 26
bir ara 40
bir ay 77
bir at 67
bir adam 202
bir arkadaşım var 42
bir aptal 17
bir ay önce 34
bir araba 43
bir ailem var 30
bir ay içinde 20
bir adam vardı 32
bir adamın 26
bir adam 202
bir arkadaşım var 42
bir aptal 17
bir ay önce 34
bir araba 43
bir ailem var 30
bir ay içinde 20
bir adam vardı 32
bir adamın 26