Bir baba translate Spanish
11,921 parallel translation
Olsaydı, harika bir baba olurdun.
Habrías sido un gran padre.
Sanırım iyi bir baba olmayı umursamamış.
No creo que se preocupase por ser un buen padre.
Müthiş bir baba olduğu için mi?
Porque ha sido un padre buenísimo.
Çünkü bu olmazsa aynı sonuç tekrarlanır, babasız bir oğul, oğlunu nasıl seveceğini bilmeyen bir baba olur.
Porque... porque, sin eso, se... se criará justo del mismo modo. Otro hijo sin padre convertido en un padre que no sabe cómo amar a su hijo.
Bu ceket yeterince baba ceketi gibi mi? Bugün daha iyi bir baba olmamın ilk günü.
¿ Es esta chaqueta lo suficientemente paternal? Hoy es el día en que uno ha de ser un mejor padre.
Ghani'ye de bir baba lazım.
Y Ghani necesita un padre.
Sana başka bir baba bulmam lazım.
Voy a tener que encontrarte otro padre.
Hastanede kötü haber alan bir baba gibi üzüntülü bir şekilde duvara yaslanıp, yere doğru kayıp, şapkamı çıkaracağım.
Como un padre en un hospital recibiendo malas noticias, me deslizo tristemente por la pared y me quito el sombrero.
Bir baba-oğlun hiçbir zaman birbirine bu kadar benzediğini görmüş müydün?
¿ Alguna vez vieron que padre e hijo sean completamente iguales?
Bugün ne kadar rezil bir baba olduğumu söylemeye ya da benden borç para almaya geldiysen sana şunu söyleyebilirim ; yanlış günü seçtin.
Sabes, si hoy es el día en que has venido a decirme el horrible padre que soy o a pedirme dinero... déjame decirte que elegiste el día equivocado.
- Seni kibar, sevgi dolu bir baba olarak görüyorum.
Veo un amable y cariñoso padre.
Bir koca, bir baba olacaktı.
Iba a convertirse en marido, en padre.
Bir baba "ondan kurtul" diyebilir ama bir anne asla bunu yapamaz.
Un hombre puede decir, "aborta al bebé". Pero una madre jamás.
Dr. Webber bir baba figürüydü, yada Spencer öyle olmasını istedi.
El Dr. Webber era una figura paterna... o Spencer quería que lo fuera.
Tanrım, yalvarırım, seni bir baba
Te ruego, Dios, que te haya conocido.
Emekli bir papaz olan Jay B. Perkins benim için güçlü bir baba figürüydü.
Jay B. Perkins, un Pastor jubilado, fue una poderosa figura paternal para mí.
İyi bir baba olamadım ona.
No fui un buen padre para ella.
İyi bir baba olmaya çalıştım. Hala çalışıyorum.
Intenté ser bueno.
Emma için bir baba figüründe olmadığını anlayabiliyorum.
Puedo ver que no era... una figura paterna para Emma.
Başka bir baban olması gerekecek. Belki asil bir baba.
Simplemente necesitarás un padre diferente, quizás uno real.
Patrick iyi bir baba.
Patrick es un gran padre.
Çok sorumsuz bir baba.
Es un padre holgazán.
- Sorun ne? - Baba bir sorun var... Rachael'ın kapısı kilitli cevap vermiyor
¿ Qué sucede? Papá.
Anne, baba. Gölde bir canavar var!
Mamá, papá, hay un monstruo en el lago.
Bu iyi bir şey değil baba.
Eso no es bueno, papá.
- Bana dönmek için zaman verdiler baba daha fazla savaşmak için bir şans, benden istediğin gibi bir hayat yaşamak için.
Me han devuelto algo de tiempo, papá, una oportunidad de pelear por más, experimentar la vida que me diste de la forma en que debía.
Baba, bunun son bir karşılaşma olabileceğini söylediğini kaç kez duydum?
Papá, ¿ cuántas veces te escuché decir que este podría ser el enfrentamiento final?
Hayır baba, burada bir terapisti var.
No, papá, tiene un terapeuta aquí en Los Ángeles.
Hak ettiğin gibi bir anne baba olmaya çalışıyoruz.
Hemos intentado ser los padres que te mereces.
Gerçek bu. Senin gerçeğin her zaman bir algı meselesi olmuştur, Baba.
Tu verdad siempre ha sido un asunto de percepción, padre.
Asıl bir sürü sorusu olan benim baba.
Yo tengo un montón de preguntas, padre.
- Baba? Garip bir bayan evin önünde duruyor.
Hay una señora rara mirando fijamente nuestra casa.
Sana bir soru sordu baba.
Él le hizo una pregunta, papá.
"Baba, Man United ile imzalamak istiyorum ama Spurs size bir ev almayı sundu." dedim.
"Pero los Spurs ha ofrecido comprar tú y mamá una casa".
Baba, az önce komik bir e-mail aldım!
Papá, ¡ acabo de recibir este divertidísimo email!
Bu harika bir haber baba.
Son grandes noticias, papá.
- # Her şeyin bir amacı vardır - Baba!
- Todo tiene un sentido.
Ufaklıklar liginde çocuğu olan her baba için bir içki alana ikincisi bedava.
Hora feliz en Molly, dos por uno... para todos los padres de la liga infantil.
- Tamam baba, bir şey yok.
- No pasa nada, papá.
Anne, baba. Beni her zaman pişman olacağım bir şeyden kurtardığınız için teşekkürler.
Mamá, papá, gracias por evitar que hicera algo de lo que siempre me iba a arrepentir.
Çünkü... ideal baba imajı yerle bir olurdu.
Porque la imagen de hombre ideal que ella tenía en su corazón..
Baba olacağım. Ahhh! Ve bir kocayım.
Voy a ser padre. Y soy marido.
Evet, görünüşe bakılırsa baba Rett Jacky'nin, kurbanımızla birkaç ay önce bir çatışması olmuş. General Custard'in Last Frozen Treat Stand ismindeki restoranın park yerinde.
Resulta que nuestro padre, Rett Jacky, tuvo una discusión con nuestra víctima hace un par de meses en el aparcamiento del restaurante El Último Puesto de Helados del General Costra.
Yücel Baba Dışarı çık... ve yolda kendine mutfakta... yiyecek bir şeyler al.
Puedes salir sola, y coge toda la comida que quieras de la cocina al salir.
- Hayır, bir sorun yok baba.
No, papá, está bien.
Baba, hizmetçilerine dedi ki, "Çabuk parmağına bir yüzük takın ve ayağına terlik verin."
El padre le dijo a sus sirvientes, "Rápido, pongan un anillo en su dedo y sandalias a sus pies."
- Neden üzerinde çek olduğuna dair bir yazı yok baba.
Papá, ¿ por qué tus cheques no están escritos?
- Bu bir cevap değil, baba.
Esa no es una respuesta, papá.
Gün boyu kaçırdığım tek atış baba. Kaybetmek için bir tane yeter.
Este es el único tiro que fallaste en todo el día, papá.
O bir DVR baba.
Papá, tenemos un DVD grabador.
Elinde el feneri ve uzun bir soru listesiyle Noel Baba'yı bekliyordu. Oğlumuzun mücadeleden korkmadığını biliyorduk.
" Cuando su madre y yo encontramos a James en el techo una navidad, esperando por Santa con una linterna y una larga lista de preguntas, sabíamos que nuestro chico no le tenía miedo a los retos.
baba 14978
babam 1009
babacım 78
baban 353
babana 27
babama 39
babam gibi 16
babacığım 512
babalar 23
babası 140
babam 1009
babacım 78
baban 353
babana 27
babama 39
babam gibi 16
babacığım 512
babalar 23
babası 140
babamın 68
babamı 46
babam nerede 162
babam geldi 53
babacık 57
baban geldi 26
babamla 21
babam dedi ki 23
babalık 276
babamız 55
babamı 46
babam nerede 162
babam geldi 53
babacık 57
baban geldi 26
babamla 21
babam dedi ki 23
babalık 276
babamız 55
baba bak 37
baban ne iş yapıyor 27
babanız 58
babamı istiyorum 35
babam da 18
babası kim 32
baban nasıl 84
babam nasıl 37
babana gel 41
babanı 20
baban ne iş yapıyor 27
babanız 58
babamı istiyorum 35
babam da 18
babası kim 32
baban nasıl 84
babam nasıl 37
babana gel 41
babanı 20