Bir planım var translate Spanish
3,792 parallel translation
Evet böyle bir planım var ama senaryoyu daha yazmadım.
Sí, tengo planes, pero no he escrito el guión todavía.
Bir planım var dostum, sadece bekle.
Tengo un plan, amigo, solo espera.
O zaman iyi ki benim bir planım var.
Entonces es bueno que yo tenga uno.
- Pekâlâ, bir planım var.
Bueno, tengo un plan.
Sanırım bir planım var. Sadece bunun dışarıdan gelmesi lazım.
Creo que tengo un plan, solo tiene que venir de fuera.
Benim daha çok, uzun vâdeli bir planım var.
Tengo un... Tengo como un un plan más a largo plazo.
Merak etme, bir planım var.
No te preocupes. Tengo un plan.
Burada birileri var ama bir planım var.
Tenemos intrusos, pero tengo un plan.
Bir planım var.
Tengo una nueva estrategia.
Bir planım var.
Tengo un plan.
- Sanırım bu gece için bir planım var.
Creo que tengo un plan sobre qué hacer esta noche. ¿ Lo tienes?
Bir planım var!
¡ Se me ha ocurrido un plan!
Çünkü öyleyse bir harika ve evet, bir planım var.
Porque si lo hizo, felicidades, y sí, tengo un plan.
Hayır, hayır, hayır. Bakın, bir planım var.
No, no, no, mire... tengo un plan.
Neyse... Muhteşem bir planım var ve herkesi mutlu edeceğini sanıyorum.
Como sea, se me ocurrió un plan buenísimo que creo hará felices a todos.
Çünkü daha iyi bir planım var.
Porque he planeado algo aún mejor.
Bir planım var. Ve bu sefer yakalanmayacağız.
Tengo un plan, y esta vez no nos pillarán.
Güzel ufak kafanı yorma sen, bir planım var.
No canses a tu linda cabecita porque tengo un plan.
Gurkha için bir planım var. Ah.
Tengo un plan para el Gurkha.
Yakın zamanda yerleşme gibi bir planınız var mı?
¿ Algún plan de mudanza a corto plazo?
- Bir sürü planım var.
- Tengo muchos planes.
- Bir planın var mı?
¿ Tienes un plan?
Doris'le benim zaten bir planımız var.
Doris y yo ya tenemos planes.
Bir plana ihtiyacımız var, Moz.
Necesitamos un plan de juego, Moz.
Kilise için bir harekât planımız var mı?
Vale, ¿ tenemos un plan de juego para la iglesia?
Yeni bir plana ihtiyacımız var.
Necesitamos un plan nuevo.
Ama sadece tek bir şansımız var. İyi bir planınız olsa iyi olur.
Pero solo tendréis una oportunidad, así que será mejor que tengáis un buen plan.
Peki, bin kar adamı büyüklüğündeki yaratıkla savaşacak bir planımız var mı?
¿ Tenemos un plan para combatir a un hombre de nieve de 300 metros?
Bizim zaten bir eylem planımız var.
Ya tenemos un plan de acción.
75. Sokak'taki tren hattında ikinci bir ekip ve Acil Müdahale Planı 2'ye ihtiyacım var.
Tenemos una alarma de segundo nivel y con emergencia médica en el tramo ferroviario de la 75
Bir plâna ihtiyacımız var.
Necesitamos un plan.
Onun için çok özel bir planımız var.
Bueno, tenemos un plan muy especial para él.
Bu gece bir planın var mı?
¿ Algún plan para esta noche?
Bize yardım edecek bir planınız var mı yok mu?
¿ Tienes un plan para ayudarnos o no?
Bir planımız var.
Tenemos un plan.
Bunlar için bir diş yaptırma planın var mı?
¿ Tienes seguro dental para esos?
Unutma ki bir kaçış planına ihtiyacımız var.
No olviden que necesitamos uno.
Onun için özel bir planımız var.
Tenemos un plan muy especial para él.
Onun için çok özel bir planımız var. Tabii senin için bir sakıncası yoksa.
Bueno, tenemos un plan muy especial para él, si no tienes un problema con ello.
Şu öylesine konuştuğumuz kişinin 9500 ya da 3 tane çekebilmesi durumuna karşı yedek bir planın var mı peki?
Vale, tienes un plan B por si mi hipotética persona solo pudiera hacer 9.500, o tres?
Peki bir planın var mı metal pantolon?
¿ Tienes un plan, cabeza de lata?
Bir planın var mı?
¿ Tienes un plan?
Patronlarını bekliyorlar, bu yüzden o buraya gelmeden önce bir plana ihtiyacımız var.
Están esperando a su jefe, así que, antes que llegue, necesitamos un plan.
Noel için bir planın var mı?
Bueno, ¿ algún plan para Navidad?
Hepsini almak için bir planımız var. Bir numarayla başlayacağız.
Se nos ha ocurrido un plan para quitarlos todos, empezando con el número uno.
Bu akşam için herhangi bir planın var mı?
¿ Tienes planes para esta noche?
Sanırım başka bir plan var.
Creo que hay otro plan.
Yani plan yapmak için bir sürü zamanım var.
Tengo suficiente tiempo para hacer un plan.
- Bu hafta sonu bir planın var mı?
¿ Tienes planes este fin de semana?
Birisini öldürmek için öncede plan yapmayı baraşrmış silahlı yaşlı bir adamımız var.
Tenemos a un viejo con un arma que tomó una decisión premeditada de matar a alguien.
Beklenmedik olaylar için bir planım daha var.
Tengo un plan de contingencia.
bir planımız var 19
vardı 193
varoş 16
vargas 68
vardır 53
varmış 24
var mı 248
var mısın 123
var ya 32
varsın 16
vardı 193
varoş 16
vargas 68
vardır 53
varmış 24
var mı 248
var mısın 123
var ya 32
varsın 16
varım 207
var mısın yok musun 30
varsa 36
vardık 38
varenka 16
varşova 132
var tabii 24
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22
var mısın yok musun 30
varsa 36
vardık 38
varenka 16
varşova 132
var tabii 24
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22