Bu mudur yani translate Spanish
418 parallel translation
Hâlâ tavır yapıyorsun, bu mudur yani?
Sigues haciéndote de rogar, ¿ eh?
- Sebebi bu mudur yani?
- ¿ De verdad puede ser eso así?
Sabahın köründe ilk görmeyi tercih edeceğin şey bu mudur yani?
¿ Es lo que prefiere ver en la madrugada? Esa pregunta debo analizarla.
Bu mudur yani?
Es eso, ¿ no?
Bu mudur yani?
¡ Todo esto!
Bu mudur yani?
¿ Así que eso es todo?
Bu mudur yani?
¿ Es lo que piensas?
O zaman seni öldürmesine ve çocuklara uyuşturucu satmasına izin vereceksin. Bu mudur yani?
Entonces dejarás que te mate y siga vendiendo esa basura a los niños, ¿ es así?
Bu mudur yani?
- ¿ Que pasan?
Bu mudur yani?
¿ No se ve más que eso?
Bu mudur yani?
¿ Me quieres matar?
Bu mudur yani?
¿ Ya está?
İçeri girmemi mi istiyorsun? Bu mudur yani?
Quiere que me meta ahí dentro, ¿ no es eso?
- Bu mudur yani?
¿ Es eso lo que pensabas?
Bu mudur yani? İşte sana bir dolar. Başka param yok.
Ahí tiene un dólar.
- Amerika bu mudur yani?
¿ Así es este país?
Bu mudur yani? Affedersiniz.
Yo te estaba dando la razón.
Otel işinde en büyük problem bu mudur yani?
¿ Es un gran problema del negocio?
Bu mudur yani?
¿ Es tan así?
Bu mudur yani, Jajuka?
Es ese, Jajuka?
Bu mudur yani?
¿ Era eso?
Ne demek istiyorsun, bu mudur yani?
¿ Cómo que ya te hartaste?
- Bu mudur yani?
- ¿ Es todo?
O kadar bağırmaya bu mudur yani?
Perro ladrador, poco mordedor.
Bu mudur yani?
¿ Se siente como amor? ¿ Sí?
- Amerika bu mudur yani?
Sí. ¿ Eso es América?
Günün geri kalanında burada oturup, şaka mı yapacağız? Bu mudur yani?
¿ Nos vamos a quedar sentados aquí y hacer chistes el resto del día?
Bunca zaman sonra karşıma çıkıp özür dileyeceksin ve ben de seni affedeceğim, bu mudur yani?
Porque a estas alturas deberían besarme el trasero. Me encanta, ¿ Y a tí?
Bu mudur yani?
Así es no?
- Hayır. Bu mudur yani?
- No. ¿ Es eso?
Bu mudur yani?
¿ Es eso?
- Mel'den mi sıkıldın, bu mudur yani?
- ¿ Estás cansada de Mel, es eso?
Kıçıma şaplak atılıp atılmadığını soruyorsun. Şimdiki konu bu mudur yani?
¿ Me estas preguntando si me llenaron el culo, eso es lo que pasa ahora?
Bu mudur yani? Öyle mi?
Es eso, ¿ verdad?
Bu mudur yani?
¿ Eso es todo?
Söylemek istediklerin bu mudur yani?
Eso es todo lo que tienes que decir?
Bu mudur yani?
¿ Es definitivo?
Yani suyun altında ilerliyor mudur? Bu inanılmaz.
¿ Quiere decir un buque sumergible?
Yani, beni gelip görmenizin sebebi bu mudur?
¿ Por qué ha decidido venir a verme?
Bu mudur yani?
- Ya lo sé, le echaré de menos.
Yani artık kavga etmiyeceksin, bu mudur?
Asi que no pelearán, es eso?
Yani senin aradığın erkek tipi bu mudur?
¿ Conque así es el hombre que buscas?
Yani, California'nın geleceği bu mudur?
¿ Así que éste es el futuro de California?
Bu mudur yani?
¿ Para jubilarte a alguna isla?
- Ben yokum. - Bu mudur, yani?
Me retiro.
Yani bu mudur?
Así que es eso.
Philippe parasını geri mi istiyor, olay bu mudur yani?
Esto es incómodo, Vincent. Ya no sé qué decir.
Korkuyorsunuz yani, olay bu mudur?
- Te burlaste de nosotros.
Bu mudur yani, çöp tenekesi?
¿ Es eso, saco de mierda?
Yani, duyduğum şey bu mudur?
¿ Es eso lo que me está diciendo?
Yani sizin yapmak istediğiniz bu mudur Kaptan?
¿ Y eso es lo que usted haría, Capitán?
bu mudur 30
yani 12090
yanında 38
yanımda 72
yanımda kal 49
yanılmışım 190
yanılıyorsun 708
yanındayım 92
yanında kim var 24
yanındaki kim 31
yani 12090
yanında 38
yanımda 72
yanımda kal 49
yanılmışım 190
yanılıyorsun 708
yanındayım 92
yanında kim var 24
yanındaki kim 31
yanıma gel 79
yanıyor 120
yanıyorsun 21
yanılmıyorsam 96
yani o 46
yanıldım 24
yanılıyorsunuz 182
yanıldın 34
yanılıyor 29
yanında olacağım 35
yanıyor 120
yanıyorsun 21
yanılmıyorsam 96
yani o 46
yanıldım 24
yanılıyorsunuz 182
yanıldın 34
yanılıyor 29
yanında olacağım 35
yanıyorum 101
yanılmıyorum 35
yani ben 120
yanına geliyorum 25
yani biz 33
yanılıyorlar 22
yanında mı 21
yanılıyor muyum 134
yanıt yok 52
yanımdasın 16
yanılmıyorum 35
yani ben 120
yanına geliyorum 25
yani biz 33
yanılıyorlar 22
yanında mı 21
yanılıyor muyum 134
yanıt yok 52
yanımdasın 16