Bunu al translate Spanish
21,880 parallel translation
Benimle gelmeyeceksen bunu al.
Si no vendrás conmigo, toma esto.
Bunu alıp etrafta dolaştırıp diğer çalışanlardan bağış toplarsınız.
Tal vez ustedes podrían, como, aprovechar esta alrededor y obtener los demás empleados a donar?
Siz de bunu alın.
Se la cambio por esto.
Bunu alıp sonraki Önder olur musun?
¿ Lo tomarás y te convertirás en la próxima comandante?
Annemi öldüren adamı yakaladım. Ama bunu yapınca, dünyamızı yeni tehditlere karşı açık hale getirdim. Bu tehditleri engelleyebilecek kadar hızlı tek kişi ise benim.
Atrapé al hombre que mató a mi madre, pero al hacerlo, expuse a nuestro mundo a nuevas amenazas, y soy el único lo suficientemente rápido para detenerlas.
Bunu senatöre kendim vermek istiyorum.
- Realmente quiero dárselo al senador.
Sigorta politikaları sebebiyle bunu kaydediyoruz.
Estamos grabando esto debido al seguro.
Bunu savunursam koltuğumu anında kaybederim.
Perdería mi escaño al instante si adoptara esa postura.
- Bunu al ve dağıt. Fotoğraflar pek bakılası değiller biliyorum ama ismi Annie Green.
No es muy bonito de ver, lo sé.
Annemi öldüren adamı yakaladım,... fakat bunu yaparken dünyamızı yeni tehditlere açık hale getirdim. Bu tehditleri durdurabilecek kadar hızlı olan tek kişi benim.
Atrapé al hombre que mató a mi madre, pero al hacerlo, expuse a nuestro mundo a nuevas amenazas, y soy el único lo suficientemente rápido para detenerlas.
Al bunu evlat.
Tómala, hijo.
Ben de bunu yapacak cesaret ve dövüşü kazanacak adam vardı.
Tuve el valor para aceptarlo, y tenía al hombre para ganarlo.
Bunu yayınladığın anda polisler yerini bulup kapatacaklar, en azından insanlar bütün hikayeyi öğrenmiş olur.
En el momento que publicas que existe, los policías lo encontrarán, y lo sellarán, pero al menos la gente conocerá toda la historia.
Ancak bunu çözmek uzun zaman alıyor.
Pero toma mucho tiempo resolver eso.
Peki bunu nasıl geri alıyorsun Hedefin avlandığını zaten biliyor mu?
¿ Entonces cómo consigues eso cuando tu objetivo ya sabe que está siendo cazado?
Ama kocanıza bunu yapanı bulup adalete teslim etmeyi istiyorum.
Pero quiero encontrar al que le hizo eso a su marido y llevarlo ante la justicia.
Kocama bunu yapanları bulup bedelini ödetin.
Encuentren al hombre que le hizo esto a mi marido y hagan que lo pague.
Oğluma bunu yapan canavarı yakalamaya yardımcı olacaksa önemli değil.
Si eso ayuda a atrapar al monstruo que le hizo eso a mi hijo, lo que sea.
Bence önemli olan Brenda'nın oğlunu ve Malik'e bunu yapanı bulmaya odaklanmak.
Creo que aquí lo importante es concentrarse en encontrar al hijo de Brenda y a quien le hiciera esto a Malik.
Ama bunu yapınca dünyamızı yeni tehditlere açık hale getirdim.
Pero al hacerlo, me abrió el mundo a las nuevas amenazas,
Bunu öne ülkeye sonra Dr. Sanders'a bulaştırdığı hastayene götürdüğünü farz etmeliyiz.
Debemos asumir que lo trajo al país y dentro del hospital, donde infectó a la Dra. Sanders.
Al bunu.
Toma.
Sence virüs bunu umursuyor mu?
¿ Crees que al virus le importa eso?
Eğer bunu elimden alırsa, artık gazetecilik yapamam, elinde saçma hikayeler olan bir zavallıya dönerim.
Si ella me quita eso, no seré más un periodista, solo seré un perdedor con una historia triste.
Bu iddiaların doğruluk payı var gibi görünüyor. Dr. Lommers'ın gizilice kaydedilmiş konuşmaları bunu doğruluyor.
Esas acusaciones parecen ser legítimas al ser corroboradas por grabaciones secretas hechas a la Dra. Lommers.
Annemi öldüren adamı yakaladım. Ama bunu yapınca dünyamızı yeni tehditlere açık hale getirdim.
Atrapé al hombre que mató a mi madre, pero al hacerlo, expuse a nuestro mundo a nuevas amenazas.
Annemi öldüren adamı yakaladım, ama bunu yapınca dünyamızı yeni tehditlere açık hale getirdim, ve bunları durdurabilecek kadar hızlı olan tek kişi ise benim.
Atrapé al hombre que mató a mi madre, pero al hacerlo, expuse a nuestro mundo a nuevas amenazas, y yo soy el único lo suficientemente rápido como para detenerlas.
Bana bunu çok görmeyeceksin, değil mi?
Al menos me darás eso, ¿ no?
Annemi öldüren adamı yakaladım. Ama bunu yapınca, dünyamızı yeni tehditlere karşı açık hale getirdim. Bu tehditleri engelleyebilecek kadar hızlı tek kişi ise benim.
Busqué el hombre que mató a mi madre, pero al hacerlo, abri el mundo a las nuevas amenazas y yo soy el único lo suficientemente rápido como para detenerlos.
Hep vurup hem de dövdüğüm adam için bunu söylediğime inanamıyorum ama onu llafını dinlemelisin bence.
Bueno, yo no puedo creer que esté diciendo esto sobre un hombre me tiro al... y un puñetazo en la cara, pero creo que se debe escuchar a él.
Yüzde 100 bunu soruyor.
Seguro al cien por cien que es lo que pregunta.
Hanımefendi, bugün kendi evime zorla girdim. Kendimi, hayatımın aşkını kendini asmış şekilde bulacağıma inandırmıştım ve bunu küçük kızımıza nasıl açıklayacağım diye korkuyordum.
Señora, irrumpí en mi propia casa hoy convencido de que iba a encontrar al amor de mi vida colgando de una soga y asustado de cómo le iba a explicar eso a nuestra pequeña.
Annemi öldüren adamı yakaladım. Ama bunu yapınca, dünyamızı yeni tehditlere karşı açık hale getirdim. Bu tehditleri engelleyebilecek kadar hızlı tek kişi ise benim.
Cazé al hombre que mato a mi madre pero al hacerlo, abrí nuestro mundo a nuevas amenzas y soy el unico bastante rápido para detenerlos
Bana aletimi keseceğini ve bunu bildiğini söylemişti... Ancak hesaptan özellikle endişe etmiyordum... İşkence dışında çok fazla kullanmadığım gerçeğinden.
Ella no me dijo que cortaria mi pene, y yo no lo sabia... pero no estaba particularmente preocupado debido... al hecho de que yo no lo uso mucho excepto para orinar
Bıçaklandım be kadın bunu yapan ibneyi bulacağım...
Me apuñalaron, mujer, voy a encontrar al hijo de puta que...
Kanka bunu bana o verdi.
Oye, me lo regaló. Fue... Bienvenida al palacio de los sueños.
- Al bunu.
- Toma.
Al bunu dedim.
Tómala.
Annemi öldüren adamı yakaladım. Ama bunu yapınca, dünyamızı yeni tehditlere karşı açık hale getirdim. Bu tehditleri engelleyebilecek kadar hızlı tek kişi ise benim.
Atrapé al hombre que mató a mi madre, pero al hacerlo, abrí nuestro mundo a nuevas amenazas, y soy el único lo suficientemente rápido para detenerlas.
Bunu konuşmak ister misin?
¿ Quieres hablar al respecto?
- Bunu halletmelisin.
- Tienes que hacer algo al respecto.
Bunu iltifat olarak alıyorum.
- Lo tomo como un cumplido.
Bu dalaverelerde korkutucu şekilde iyisin. Bunu iltifat olarak al.
Eres demasiado bueno con estos engaños, y tómalo como un cumplido, por favor.
Bunu teleprompter'a ekleyebilmek için yeterli zamanımız var mı?
¿ Habrá tiempo de subir esto al teleprompter?
Buraya gelerek kendimi tehlikeye attım. Bunu siz de biliyorsunuz.
Me he arriesgado al venir aquí, y usted lo sabe.
Ama ayda bir ailenle konuşman işimize yarayacaksa, o zaman bunu masaya koyarım.
Pero si hablar con su familia una vez al mes nos ayuda estoy dispuesta a negociarlo.
Bunu İslam Halifeliği Yusuf Al Ahmadi ve Allah adına yapıyoruz.
Lo hacemos en nombre del Califato Islámico en nombre de Yusuf Al Ahmadi, en nombre de Dios.
Al bunu Telenet. Son faturanı da göndermiş oldun!
¡ Chúpalo, Telnet, nos enviaste tu última factura!
Al bunu.
Toma eso.
Al bunu.
Tómala.
Bunu yapmak istediğine emin misin?
Estás brincando al vacío aquí, Will.
bunu alabilirsin 17
bunu alabilir miyim 49
bunu alamam 34
bunu alıyorum 61
bunu alayım 22
bunu alacağım 24
bunu aldım 19
bunu alın 37
bunu almanı istiyorum 45
all right 20
bunu alabilir miyim 49
bunu alamam 34
bunu alıyorum 61
bunu alayım 22
bunu alacağım 24
bunu aldım 19
bunu alın 37
bunu almanı istiyorum 45
all right 20
allo 25
alex 1064
allah rahmet eylesin 22
alice 882
alvarez 41
alexei 36
alacakaranlık kuşağı 39
alacakaranlik kuşaği 23
allah 1043
alan 546
alex 1064
allah rahmet eylesin 22
alice 882
alvarez 41
alexei 36
alacakaranlık kuşağı 39
alacakaranlik kuşaği 23
allah 1043
alan 546