Bunu aldım translate Spanish
2,377 parallel translation
Bunu aldım.
Así que lo tomé.
Ben... bir bakıma bunu aldım.
Yo... cogí esto.
Hayır, bir durum çıktı bu yüzden bunu aldım.
No... sucedió algo y tuve que comprarme este.
Ve çaldığım ukaleleyi verdi. "Tamam bunu aldım. Fazlasına ihtiyacımız olacak" dedim.
"Espera, voy a dejar alguno aquí".
O yüzden bunu aldım ya zaten.
¡ Por eso te compré esto!
- Senin jipini verip bunu aldım.
- La cambié por tu Jeep.
Bunu aldım.
Yo me quedo con esto.
Sadece bunu aldım.
Asi está bien.
Bunu aldım.
Lo tengo.
Sana bir de bunu aldım.
También te compré esto.
Çünkü elimde aynısından var ve bunu Memmo tarafından bu sabah yatı soyulan bir kadından aldım. Bildiğin üzere, kaçışından bu yana bir kişiyi öldürdü.
Sabe, ha matado a un hombre en su huida.
Ne? Bunu yeni aldım.
Acabo de comprármelo.
Evet, aldın mı bakalım? Aslında bunu planlamıyordum.
No tenía pensado salir corriendo.
Normalde bunu Maria'nın babasına sormalıydım ama buradaki tüm Meksikalıların babasıymışsın gibi biliyorum seni. Ayrıca benim örnek aldığım kişisin, arkadaşımsın ve...
Sé que es al padre de María a quien tendría que preguntarle pero por muchos motivos, siento que tú eres el padre de todos los mexicanos y eres mi amigo, mi guía espiritual...
Kıçımın çiğnenmesinden bunu bilemezdiniz. Çavuşumdan, ESU çavuşundan, SWAT timinden, özel timden yardım aldım.
No lo sabrías por el regaño que acabo de recibir de mi sargento, del sargento de la unidad de emergencias, del equipo SWAT,
Nadiren gerçekleşir, bu utanç verici, ama sanırım bunu kontrol altına aldım.
Me pasa muy rara vez, es vergonzoso y francamente, creo que lo tengo bajo control.
Bunu Cuddy'le buluştuktan önce mi yoksa sonra mı aldın?
¿ Conseguiste esto antes o después de salir con Cuddy?
Bunu araç parkından daha yeni aldım.
Acabo de sacarlo del concesionario.
Ama bazen- - Ve Dell öldüğünde, Betsey'i yanıma aldım. Bunu yaptım, çünkü yapılması gereken buydu.
Pero a veces-- - y cuando Dell murió y dopté a Betsey, lo hice porque era lo correcto a hacer.
Bakın bunu indirimden satın aldım.
Mira, lo-lo compre de oferta.
Bunu bir kızdan aldım.
Tambien esta una chica.
Beni aldatmıyorsundur umarım, Wyatt. "Ahbap, Javier bir seks daveti aldı ve sen de hatırlarsan daha en başından beri bunu yapmak istememiştim."
Será mejor que no estés engañándome, Wyatt. "Amigo, Javier recibió una llamada húmeda, y si recuerdas, en primer lugar no quería hacerlo."
Bunu aldığım zaman bir çocuk olabilirm, ama artık değilim.
Pero el punto es... yo era un niño cuando compré esto... pero ya no lo soy.
Bunu benim işe aldığımı söylüyorlar. Belki de acımışımdır.
Ellos dicen que lo contraté pero ¿ quizas lo contraté por lástima?
Bunu evlendiğimde aldım.
Lo compré cuando estaba casada.
Ve ben bunu 1000 papele aldım.
y lo obtuve por 1.000 $
Bunu elinize bir aldınız mı, bırakamazsınız.
Lleve esto en su mano y nunca tendrá que conseguir otro...
Kıyafet bölümü bunu konuşuyordu. Sanırım hepsini senin için aldı.
Escuché que hubo una gran escena en la sección de ropa de marca... así que estas ropas terminaron viniendo aquí.
Sen de bunu İtalya'dan mı aldın?
¿ También fueron juntos a Italia?
Bunu aldığımdan beri, karım bana bir an rahat vermiyor.
Desde que compré este.. .. Mi esposa no me deja descansar un momento.
Bunu senin için aldım.
Así que te compré esto.
Ölene kadar! Ve bunu ciddiye aldım.
"Hasta la muerte" y lo tomo en serio.
Bunu Wade ve Grady'den aldım.
Lo aprendí de Wade y Grady.
Lezzetlidir de. Bunu köşedeki Fas restoranından aldım.
Es de ese pequeño local marroquí pasando la esquina.
- Gary, şu vıcık vıcık olanı aldım... - Bunu istiyorum.
- Gary, tengo la cosa fangosa...
- Ayrıca... Senin önerdiğin kitap sayesinde, edebiyat dersindeki sunumumdan tam puan aldığıma adım gibi eminim. - Konu olarak bunu seçtim...
- Y entonces estoy bastante seguro de que aprobé fácilmente mi presentación de literatura gracias a su lectura recomendada.
Geçen çeyrek yılda bankadaki en büyük bonusu ben aldım, onlar da bunu verdi.
Tengo el bono más grande en el banco del último trimestre y me dieron esto.
Bunu senin için aldım.
Eh, conseguí esto para ti.
- Yeni aldım bunu.
- Es fresco. No me juzgues.
Bunu nereden aldığımı tahmin et bakalım.
Adivina de quién lo heredé.
Bunu seni düşündüğüm için aldım.
Compré esto porque pensé en ti.
Boşanma kâğıtlarını aldığımda bunu hatırlayacağım.
Lo recordaré cuando reciba los papeles del divorcio.
- Bunu nereden aldığım belli.
- De allí lo saqué yo.
Ama bunu Paris'ten aldım.
- Es de Paris-Chapeaux.
- Bunu fizik bölümündeki bir arkadaşımdan aldım.
Me lo dio un amigo de psicología.
Doğru, hayatta havalı ve eğlenceli şeyler yapamadık, ama itiraf etmeliyim ki, bunu sevdim ve zevk aldım, ama sakin bir hayatla zevkli bir hayatı kıyasladım ben ikincisini seçtim.
No podemos hacer las cosas atractivas y divertidas de la vida, que debo confesar que amo y disfruto, pero comparado con una vida tranquila y agradable, elegiría la segunda.
Ben bunu annem için aldım.
Era para mi mamá.
- Bunu da Anders'e aldım.
- Y esto es para Anders.
Bunu açık olan taktik mikrofonlarının kayıtlarından aldım.
Lo tome de los micrófonos tácticos abiertos.
Bunu, ondan satmak için aldım.
Se lo cogí para venderlo.
Bunu nereden aldın tatlım?
¿ De dónde sacaste esto, querido?
aldım 481
aldım onu 24
bunu duyduğuma sevindim 230
bunu biliyorum 710
bunu biliyor musun 150
bunu al 228
bunu alabilirsin 17
bunu kabul edemem 111
bunu yapma 481
bunu bana neden yaptın 18
aldım onu 24
bunu duyduğuma sevindim 230
bunu biliyorum 710
bunu biliyor musun 150
bunu al 228
bunu alabilirsin 17
bunu kabul edemem 111
bunu yapma 481
bunu bana neden yaptın 18
bunu yapmana gerek yok 38
bunu nereden biliyorsun 159
bunu da 65
bunu yapabilirim 231
bunu bilmiyordum 213
bunu yapabilir misin 143
bunu sevdim 345
bunu unutma 219
bunu yapamam 834
bunu yapmak istiyorum 21
bunu nereden biliyorsun 159
bunu da 65
bunu yapabilirim 231
bunu bilmiyordum 213
bunu yapabilir misin 143
bunu sevdim 345
bunu unutma 219
bunu yapamam 834
bunu yapmak istiyorum 21