Böyle şeyler translate Spanish
8,359 parallel translation
Yatmadan önce böyle şeyler izlemeniz hoşuma gitmiyor, tamam mı?
Ya saben que no me gusta que vean cosas como esa... antes de dormirse.
Belli ki böyle şeyler yaptığınızda iştahınız da kaçıyormuş.
Pierdes el apetito en situaciones así.
Rönesans deyince aklıma, pelüş ve kadifeler... mücevher oymalar, sırma işlemeler ve böyle şeyler geliyor.
Para mí, el Renacimiento es un estilo lujoso, mucho terciopelo, con apliques de piedras preciosas, brocado y todo eso.
Evet varoş New Jersey böyle şeyler için uygun bir mekan değil.
Sí, los suburbios de Nueva Jersey no son buen lugar para estas cosas.
Geçmişinde de böyle şeyler yaptığına eminim.
Estoy seguro que este es el constructor hoja de vida que se ha estado esperando.
- Böyle şeyler olur, endişelenmeyin.
- Son cosas que pasan no se preocupe.
Olur böyle şeyler.
Sucede.
Kanye'nin böyle şeyler yaptığını asla göremezsiniz.
¿ Han visto a Kanye hacer algo así? No, nunca.
Vay. Çok iyi. İnsanlar böyle şeyler yapıyor.
Eso es bueno y sé que hay gente que lo hace, pero ese realmente no es mi...
Galiba bazen havuzların başına böyle şeyler geliyor.
Supongo que eso pasa en las piscinas a veces.
Böyle şeyler söylemek mahcup olmadınız mı?
¿ No les da vergüenza de hablar así?
Bazen böyle şeyler göze güzel görünürler.
Algunas cosas parecen buenas.
Arkadaşlar böyle şeyler içindir.
Para eso están los amigos.
Bazen oluyor böyle şeyler.
A veces esas cosas pasan.
Robot Bilimleri Kulübünde böyle şeyler öğreniyorum.
Eso es lo que aprendo en el club de robótica.
Bir dakika, bunlar cinayet işlenen evler mi? Amma kasılıyorsun. İnsanlar böyle şeyler yapıyor.
En la ciudad hay lugares que quisiera visitar.
Evet, böyle şeyler olabiliyor.
Sí, cosas extrañas suceden.
Böyle şeyler söylememelisin.
No deberías decir cosas como esa.
Böyle şeyler söylememelisin, tamam mı?
No deberías decir cosas como esa, ¿ de acuerdo?
Böyle şeyler yapmaya devam edecekler. Dağıtık ağ bile olsa eşler arası kontrol devlet ve yerel emniyet teşkilatlarının elinde.
- Van a seguir haciendo estas cosas este tipo de cosas, e incluso si es una red distribuida, peer-to-peer es investigado continuamente por el agencias policiales estatales y locales.
Egzersiz yapmaya başladım, beslenmeme dikkat ettim kafeini tekrar kestim ve hep böyle şeyler yaptım. Gerçi, ne yaptıysam yapayım gene de gene de uyku felci üzerinde hiçbir etkisi olmadı ve geceler boyunca bunlar olmaya devam etti.
Empece ejercitandome, empece a comer mejor, reducir la cafeina y hacer todas esas clases de cosas, y no importaba lo que hacia que no tenía ningún efecto y seguía pasando noche tras noche tras noche.
Lisan için kusura bakmayın. Böyle şeyler olduğunda... "Normal bir iş bulup, hayatımı yaşayacağım"
disculpa el lenguaje cuando cosas como esa pasan, es dificil para mi decir,
Beni gemimden ve tayfamdan eden kadının böyle şeyler işi olmazdı.
La que me robó nave y tripulación bajo mis narices... no tiene apetito para nada de eso.
Basit, zarif şeyler. Ama hayatın akışında böyle şeyleri kaybediyorsunuz. Birşeyler satın alabilmek için çalışıyorsunuz.
simple, pequeñas cosas pero vas perdiendo esas cosas en el curso de tu vida solo trabajas para poder comprar cosas y dejas de ver al mendigo dejas de preocuparte donde esta el mensaje del chico que alguna ves fui
Böyle şeyler yapmak için yeteri kadar zeki değilim, ama kardeşlerimin okullarını bitirmelerini istiyorum.
Yo no tengo la inteligencia para hacer otra cosa, pero quiero que mis hermanos y hermanas finalicen sus estudios.
Madenlerde böyle şeyler görmüyoruz.
En las minas no se ve nada así.
Ayrıca, benim tanıdığım Shinichi böyle şeyler demez.
Por otra parte, la Shinichi que conozco no dice cosas así.
Böyle şeyler olur.
Estas cosas pasan.
Neden sen Eric'le böyle şeyler konuşuyorsun?
¿ Por qué hablas con Eric de estas cosas?
Olur böyle şeyler.
Puede suceder.
Tüm temasını anlıyorum ama sana ilk söyleyen ben olacağım böyle şeyler hep olur.
Todo el tema de lo mismo, pero yo seré la primera que les diré cómo se coge la mierda.
Ve olmaman gereken yerlerde olursan böyle şeyler olur.
Y va a suceder si esa mierda es el que no debe ser.
Böyle şeyler hep olur.
Es algo que suele pasar.
Doğaüstü mi? Hayaletler ve böyle şeyler gibi mi?
¿ Sobrenatural cómo fantasmas y cosas así?
Onun bunu atlatmasını bekle. Herkes böyle şeyler atlatır, değil mi?
La gente supera las cosas ¿ cierto?
Sen neden bana hiç böyle şeyler yapmadın?
¿ Por qué nunca haces eso para mí?
Pek böyle şeyler...
No puedo.
Dünyanın bu kısmında böyle şeyler olur.
Esas cosas suceden en esta parte del mundo.
Böyle şeyler için vaktimiz yok!
¡ No tenemos tiempo para esta mierda!
Bazen olur böyle şeyler. İşte.
Sucede a veces.
Hakkımda böyle muhteşem şeyler düşündüğünü bilmek güzel gerçekten.
Es muy bueno saber.. .. Que tiene como altos pensamientos sobre mí.
Genellikle böyle durumlarda, söylediğim şeye karşılık sen de bir şeyler söylersin.
Normalmente en esta situación diría algo y tú me contestarías.
- Böyle şeyler olabilir, değil mi?
- Puede pasar, ¿ no?
Böyle şeyler olur.
Sí.
Yani biz oradaydık ve sen yanımıza geldin ve bizimle konuşmaya başladın, bu şeyler böyle olur.
Así que, estábamos ahi y tu viniste, y comenzaste a hablar con nosotros y así es como van estas cosas.
Eğer böyle bir sistemimiz olsaydı, böyle bir pazar sistemimiz o zaman bir televizyon reklamında, diyelim ki General Motors reklamında "İşte sattığımız şeyler bunlar" diye bir bilgi olurdu.
Pues bien, si tuviéramos un sistema así, un sistema de mercado, Entonces un anuncio de televisión de, digamos, General Motors, consistiría en Poner informacion, diciendo :
Böyle şeyler oluyor...
Pasa que lo padres se confunden...
Bilirsin böyle şeyler duyulur.
Pues ya sabes...
Böyle şeyler burada hep olur.
Déjate llevar.
Böyle yapmaz... 24 saat mi? Şerif lütfen. Bir şeyler cidden ters gidiyor.
Sheriff, por favor.
Böyle olacağını... Para için bazı şeyler yaptım.
No pensé que...
böyle şeyler söyleme 28
böyle şeyler olur 59
böyle şeyler söylememelisin 18
böyle şeyler işte 16
şeyler 33
böyle 531
boyle 17
böyle iyi 244
böyle olmaz 92
böyle bir şey yok 21
böyle şeyler olur 59
böyle şeyler söylememelisin 18
böyle şeyler işte 16
şeyler 33
böyle 531
boyle 17
böyle iyi 244
böyle olmaz 92
böyle bir şey yok 21
böylece 530
böyle devam et 79
böyle yapma 93
böyle bir şey olmayacak 25
böyle konuşma 236
böylelikle 44
böyle olsun istememiştim 16
böyle iyiyim 107
böyle gelin 49
böylesi 17
böyle devam et 79
böyle yapma 93
böyle bir şey olmayacak 25
böyle konuşma 236
böylelikle 44
böyle olsun istememiştim 16
böyle iyiyim 107
böyle gelin 49
böylesi 17