Böyle konuşma translate Spanish
1,745 parallel translation
Yapma Bill, böyle konuşma.
Vamos, Bill. No seas así.
- Benimle böyle konuşma!
- No me hable asi.
Onun hakkında böyle konuşma!
No le hables asi!
Böyle konuşma.
No hables asi.
Benimle böyle konuşma E.B., yoksa seni tokat manyağı yaparım!
No te vayas de boca conmigo, E.B., o te dejaré estúpido a golpes.
Böyle konuşma.
No digas eso
Böyle konuşma.
- No hables así.
- Böyle konuşma!
- No digas eso.
Müşteri karşısında böyle konuşma.
Sacar todo ésto delante de un cliente.
Mittens ile böyle konuşma. Mittens bu ailenin bir üyesi.
No le hables a Mittens así, es un miembro de la familia.
Meg, benimle böyle konuşma.
- Meg, no me hables en ese tono.
- Jessica, böyle konuşma.
- Jessica, no digas eso.
Benimle böyle konuşma.
No soy su encanto. No me diga así.
Hey... Hey, benle böyle konuşma.
No me hables en ese tono.
Enid, lütfen benimle böyle konuşma!
¡ Enid, por favor! ¡ No me hables así!
- Lütfen, böyle konuşma.
Por favor no digas eso ¿ Como no voy a hacerlo?
Onun hakkında böyle konuşma.
- No puedes hablar así de ella.
Lütfen O'nun hakkında böyle konuşma.
Por favor, no hables así de ella.
Böyle konuşma, dostum, o adam benim kalbimdeydi.
No me hable así, hombre. ¡ Ese chico era mi corazón!
Böyle konuşma.
No digas eso.
- Benimle böyle konuşma.
- ¡ No me hables así! - ¿ Qué hemos hecho?
Poponu kaldırıp pizzacıya bile gidemezken benimle böyle konuşma.
No te la agarres conmigo. Tú no puedes ni sacar el culo del Pizza Hut.
Böyle konuşma.
- No digas eso.
Onun hakkında böyle konuşma.
No hables de ella de esa manera.
- Jake'e söyleyin, babaannesi onu çok seviyor. - Böyle konuşma.
Dile a Jake que su abuelita le quiere mucho.
Cartman'a böyle konuşma hakkı verilirse bu olur.
Lo ves? Esto es lo que pasa cuando a Cartman se le da el derecho de libre discurso!
- Böyle konuşma
- No hables así.
Böyle konuşma.
No te permito hablar de ellos.
- Kralın hakkında böyle konuşma.
No hables así de tu rey.
Benimle böyle konuşma!
No me digas eso.
Annenle böyle konuşma.
No hables así a tu madre.
Annen hakkında böyle konuşma.
No vuelvas a hablar así de tu madre.
Zoc, lütfen, Spindle'ın önünde böyle konuşma.
No digas eso en frente de Spindel.
Babanla böyle konuşma.
No seas grosero.
Hey, böyle konuşma.
Oye, no hables así.
Ç-o-c-u-kların önünde böyle konuşma.
No delante de los C-R-I-O-S.
Böyle konuşma!
No hables asi.
Böyle konuşma.
No hables así.
Böyle konuşma, Rişi.
No digas eso, Rishi...
Böyle konuşma!
¡ No hables así!
O her yerde, bu yüzden böyle konuşma.
Está en todas partes, ¡ así que no hables de esa manera!
Benimle böyle konuşma, Linda.
No me hables así, Linda.
Matt, böyle konuşma.
Matt, no hables así.
Böyle konuşma Sarah.
No hagas eso, Sarah.
Jessica, lütfen böyle konuşma.
- Por favor no digas eso.
Lauren hiç böyle bir konusma yapacak bir iliskide oldugumuzu zannetmiyorum.
Lauren, no creo que tengamos tanto tiempo.
Böyle konuşma.
Deja eso.
Silah taşıyan biriyle böyle bir konuşma yapacağım aklıma gelmezdi.
Nunca pensé que hablaría así con alguien que porta un arma.
Konuşma şununla, Böyle adamları bilmezsin sen.
No le hables, tu no conoces a estos hombres..
- Bu nasıl bir konuşma böyle?
- ¿ Qué está diciendo?
- Hayır, böyle konuşma lütfen.
- Ahora, no hable de esa forma.
böyle konuşmamalısın 27
konuşmak 63
konuşmalıyız 270
konuşma 379
konuşmak istemiyor musun 16
konuşmak ister misin 79
konuşmak istemiyorum 89
konuşmadım 21
konuşmayın 43
konuşmak istiyorum 121
konuşmak 63
konuşmalıyız 270
konuşma 379
konuşmak istemiyor musun 16
konuşmak ister misin 79
konuşmak istemiyorum 89
konuşmadım 21
konuşmayın 43
konuşmak istiyorum 121
konuşmak mı 60
konuşmak yok 56
konuşmak istemiyor 17
konuşmak istiyor 16
konuşmamız gerekiyor 75
konuşmayacağım 23
konuşmak mı istiyorsun 23
konuşmayacak 26
konuşmalar 24
konuşmamız lazım 165
konuşmak yok 56
konuşmak istemiyor 17
konuşmak istiyor 16
konuşmamız gerekiyor 75
konuşmayacağım 23
konuşmak mı istiyorsun 23
konuşmayacak 26
konuşmalar 24
konuşmamız lazım 165