Demiştin ki translate Spanish
545 parallel translation
- Demiştin ki...
- Tú dijiste que...
Ama daha bu sabah demiştin ki...
Pero escucha, esta mañana...
Demiştin ki :
Dijiste...
- Ama sen demiştin ki...
- Pero quisiste que vinieran...
Demiştin ki...
Dijiste que...
Demiştin ki...
Creí que dijo...
- Ama demiştin ki...
Pero dijiste...
Demiştin ki :
Dijiste :
- Sende plaj evinin anahtarı var mı? - Ama demiştin ki...
- ¿ Tienes llaves de la casa de la playa?
Yargıç biraz önce demiştin ki, katil bizden birisi. Yerinizde olsaydım, Blore'un silahı almasına izin vermezdim.
Si yo fuera Ud., no dejaría que cogiera el arma.
Ama sen de demiştin ki...
Pero tú has dicho...
Bir keresinde demiştin ki...
Una vez dijiste que tú...
- Ama teknede bana demiştin ki...
- Pero en el bote dijiste...
Bana demiştin ki ayrılmadan önce... Evet, zavallıcık!
- Que antes de irte...
- Ama bu sabah demiştin ki...
- Pero dijiste...
- Ama Şikago'da demiştin ki...
- Pero en Chicago dijistes que...
Ama sen demiştin ki - Bu bir hata.
- Pero creí que dijiste que tú... - Un error.
- Sum... Bana demiştin ki Watson'la...
Tú me dijiste que ella...
Ama demiştin ki...
Pero dijiste que pedirías...
Şey Yvette... Demiştin ki, şu senin avukat, Bay...
Yvette, mira me dijiste que tu abogado, el Sr... ¿ cómo se llama?
Sen ise demiştin ki, asıl bir şeyi farkeden kadın.
Me replicaste que era la mujer quien había visto algo.
Ama demiştin ki...
Tu dijiste que...
- Söz başka ülkelerden açılmışken hatırlıyormusun, Darrin, seninle Paris'te tanışmıştığımızda bana demiştin ki telgraf gönderdiğimde...? - Hayır.
- No.
Bir gece bana demiştin ki "Birbirimizi severmiş, gibi yapalım."
Una tarde me dijiste : "Filo, finjamos que nos amamos".
Demiştin ki...
Dijiste...
Sadece bir kaç hafta önce demiştin ki..... her şeyi bir yana sen bir yana demiştin.
No hace una semana decías que yo era más dulce que todos sus otros deseos juntos.
Sung Li. Bir keresinde demiştin ki...
¿ Recuerda lo que me dijo una vez?
Hatırlasana, bana demiştin ki...
Tú me dijiste...
Ama... Geçen gece bana demiştin ki...
Acuérdate, la otra noche me dijiste...
Bana demiştin ki ; zaten bilen birisi...
De acuerdo a lo que me dijiste debió ser alguien que conocías...
Ben Amerika yolculuğuna çıkmak istediğimde sen demiştin ki :,
Cuando yo quise partir, tú dijiste :
- Ama demiştin ki...
- Pero dijiste...
- Sonra neredeyiz görebileceğiz. - Ama demiştin ki...
- Entonces podremos ver dónde estamos.
- Ama sen demiştin ki!
- Pero tu me habías dicho que...
- Ama demiştin ki?
Pero me dijiste...
Ne demiştin ki?
¿ Qué dijiste?
Ama sen demiştin ki,'Bölge', bir üst uygarlığın ürünüdür.
Pero tu dijiste que La Zona era el producto de una civilización superior...
Fakat demiştin ki...?
Pero tú dijiste...
Afedersin ama sen demiştin ki...
- Perdona, pero... - Ponemos los patines.
- Kapı nerede, nereden çıkılıyor? - Sen demiştin ki...
Donde estar la puerta Has dicho que me ayudarias a salir.
Sen bir zamanlar haklı olarak demiştin ki Professor Bruckner geleceğin insanı değil.
Una vez dijo con buen sentido... que el prof. Bruckner no era un hombre del futuro.
Demiştin ki eğer ondan kaçarsam, tüm hayatımdan da kaçmış olurmuşum.
Dijo que si yo huía una vez de él, iba a estar huyendo toda mi vida.
Demiştin ki eğer biz bu işi başarırsak, Pee Wee yi milli yapacaktın.
Sí. Dijiste que, si lo lográbamos, desvirgarías a Pee Wee.
- Çünkü demiştin ki- -
- Porque dijiste- -
Kız dedi ki Bu işi yapmazdan önce Evleniriz demiştin
Dijo ella : antes de desflorarme me prometiste matrimonio.
Demiştin ki...?
- ¿ Qué he dicho yo?
- Kese kağıtlarını atmayın demedin ki yalnızca kiraz çekirdeklerini ve misketleri atmayın demiştin.
- ¿ Qué hemos hecho? - No dijiste que no se podían tirar bolsas. Sólo huesos de cerezas y canicas.
Sen de mümkün değil demiştin, tabii ki.
Dijiste que era imposible, por supuesto.
- Ama demiştin ki -
- Pero usted dijo...
onun için böyle demiştin... fakat şunu bil ki, sende aptal bir bilimcisin!
Si para él es virtud, Vd. la está convirtiendo en una ciencia.
- Demiştin ki...
- Me dijiste- -