English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ D ] / Düşündük ki

Düşündük ki translate Spanish

456 parallel translation
Ve düşündük ki bu cinayete bir başka açıdan yaklaşırsak...
- ¿ Seguro que no era el mismo hombre? No pudo ser. Sólo dejamos de mirarlo por dos segundos.
- Söyledi, ama biz düşündük ki...
- Sí, pero obviamente pensamos- -
Ve biz de düşündük ki, Addie'nin Kaliforniya'da yaşamasından dolayı...
y hemos pensado, ya que Addie vive en California...
Düşündük ki şerif ofisinde yer aldığımız sürece, doğal olarak birşeyler yapabilme hakkımız var.
Pensamos que ya que somos la ley, debíamos hacer algo.
- Bayan, biz düşündük ki...
- Señorita, quisiéramos llamar su... - ¿ Cómo?
Düşündük ki...
Pensamos...
İkimiz de düşündük ki...
Ambos pensamos...
Ve düşündük ki şampiyonluk unvanını 6 ya da daha fazla ay kadar elimizde tutarsak, para kazanabiliriz.
Sí, pensábamos que si podemos retener el título seis meses o más, habría dinero fácil.
Biz de düşündük ki, siz...
Hemos pensado que quizá Ud. pudiera...
- Düşündük ki, çıkarsa...
- Creíamos que si...
Düşündük ki...
Así que estábamos pensando...
Onun yerine konuştuk ve düşündük ki, yapabileceğimiz en iyi şey sana iyi maaşlı, süresiz bir iş vermek.
Hemos llegado a la conclusión de que lo mejor es...
- Gooper'la düşündük ki...
- Gooper y yo creemos...
- Teğmen, Düşündük ki...
- Teniente, pensábamos que...
- Düşündük ki, ilişkilerinizi kullanarak...
- Y pensamos que con sus contactos...
- Efendim, biz düşündük ki...
Bien, señor, Yo... Louise y yo...
Affınıza sığınarak, efendim ama onları aşağıda parmaklarıyla çalışırken görünce yani, biz düşündük ki... yani, arkadaşlar ve ben düşündük ki bir koşu yanlarına gidip... yani onlara yardım edebiliriz, efendim.
Perdón, señor... pero vimos cómo se mataban trabajando... y pensamos, los muchachos y yo pensamos... que podríamos ir a darles una mano, señor.
Bu yüzden de düşündük ki -
Hemos pensado...
Geçiyorduk ve düşündük ki, "Joseph bize bir içki verebilir!"
Pasábamos por aquí y pensamos, "¡ Joseph podría ofrecernos un trago!"
Düşündük ki onu bulmamızı siz sağlayabilirsiniz.
Creemos que usted puede ayudarnos a recuperarlo.
İkimiz de düşündük ki...
- Bueno, los dos pensamos...
düşündük ki sen mağazada çalışmaya devam edersin ve gece okuluna gidersin.
Pensamos que podrías... seguir trabajando en el todo a cien e ir a la escuela por las noches.
O dönemi göz önüne alarak, düşündük ki, telefon...
Teniendo en cuenta la época pensamos que el teléfono...
O zaman düşündük ki yani düşündüm ki, böylesi daha iyi.
Así que pensamos... Digo, pensé que sería más fácil así.
Anne, Ronnie'yle düşündük ki -
mamá, así que Ronnie y yo estábamos pensando que podríamos.
Düşündük ki, sen onu iyi tanırsın, belki sana doğruyu yanlışı söylemiştir dedik.
Pensamos que, como lo conocía tan bien, a lo mejor Ie contó lo que es cierto y lo que no.
Mektupta "Bayan Chevalier ve bir çocuk" deniyordu, biz de düşündük ki...
La carta decía la Sra. Chevalier y un niño.
Düşündük ki rapor durumu açıklıyor.
Había pensado... El informe explica la situación.
Düşündük ki, sizin ikiniz Stepford'ın en yenileri olmanızdan dolayı şunu anlamanız önemli.
Pensamos que era importante que comprendieran, acaban de llegar a Stepford.
Biz sadece düşündük ki sen- -
Sólo pensamos -
Humphrey ve ben düşündük ki.. .. özel bir komisyon kurarak tüm Quango etkinlikleri hakkında bir rapor hazırlayalım,.. .. rapor bu işe bir çözüm olabilir.
Humphrey y yo pensábamos que si constituyésemos una comisión especial para investigar e informarnos de la composición y actividades de todos los ANQUA, quizá sería la solución.
Norman ve ben düşündük ki, eğer Walter bu kadar uzun yaşadıysa... bundan sonra da yaşamasına izin vermeliyiz.
Norman y yo pensamos que si Walter ha vivido tanto deberíamos dejarlo vivir más.
- Düşündük ki birini kafana takabilirsin.
- Bueno, igual te gustaría ponerte uno.
Bizler de düşündük ki, bizler için bir program yapmalıyız.
Por eso hemos hecho un programa para nosotros.
Gizli, biliyorum aptalca ama düşündük ki kimsenin haberi olmazsa...
- Es confidencial. Es tonto, lo sé, pero si nadie sabe...
Clive ve ben Sevgililer Günü olduğu için düşündük ki...
Sí, Clive y yo pensamos que como hoy es el día de San Valentín, pues...
Bunu seyreden milyonlarca insan var, biz de düşündük ki belki...
Hay millones de personas pendientes de ti. así que hemos pensado que...
Öğretmenler ve yönetim olarak düşündük ki...
Los maestros y la administracion, pensamos
Ben ve Huck düşündük ki balonu indirmeli ve Becky'i bırakmalıyız.
Así que Huck y yo estábamos pensando... que deberíamos dejar bajar a Becky.
Janey, annenle ben konuştuk... ve düşündük ki bu hafta sonu seni St. Louis'e göndermeye karar verdik.
Janey, tu madre y yo hemos hablado..... y te enviaremos a St.
Pekala, biz düşündük ki Noel arifesinde en iyisi kilise ile görüşüp...
Bueno, como estamos en vísperas de Navidad, nosotras pensamos que a lo mejor la iglesia...
Düşündük ki, başka bir Melmac'liye ulaşırsak ve ALF kendi gezegenindeki son kişi olmadığını bilirse yüzü biraz güler değil mi?
Pensamos que si contactamos a otro Melmaquiano. Si Alf supiera que no es el ultimo de su especie. Entonces tal vez se anime.
Düşündük ki, burada bakıp beslemeniz gereken çok fazla çocuk var.
Sabemos que debe alimentar a muchos niños.
Alf, biz düşündük ki... Senin hastalığın, bir kedinin canından çok önemli.
Alf, decidimos que tu salud es mas importante que un gato.
Kocam ve ben ustabaşının genç yardımcısının baharda işi bırakmasına karar verdik. Düşündük ki belki Pelle onun yerine geçmek ister.
Mi marido y yo hemos pensado que quizá le gustaría a Pelle convertirse en ayudante.
Ve sonra düşündük ki, "neden bir sürprizimiz daha olmasın?"
Y pensamos, "¿ Por qué no una sorpresa más?"
Diyelim ki işe devam etmeyi düşündük.
Consideremos que decidimos hacer el trabajo como está previsto ;
Biz de düşündük ki...
¿ Que estaría aquí?
Düşündük ki, belki sen, ondan bundan hakarete uğramış olabilirsin.
Así que pensamos que podías estar...
Düşündük ki... orada olduğunuz sürece..
Pensamos...
Birliği önümüzde ki hafta operasyondan dönüyor ve biz de buluşabiliriz diye düşündük.
tu escuadrón de las operaciones de remoción próxima semana, así que vamos juntos.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]