Elbette translate Spanish
73,786 parallel translation
Bu bir başarı değil elbette ama kendi bağlamında etkileyici.
No es que sea un logro, pero aun así es impresionante... dada su gravedad.
- Elbette!
- ¡ Sí, joder!
Elbette.
Claro.
Elbette. Kimseye borcu var mıydı?
Claro. ¿ Le debía dinero a alguien?
Elbette yüzüne vuracağım!
¡ Claro que saqué el tema!
Elbette!
¡ Claro!
Elbette!
¡ Claro, viejo!
- Elbette!
- ¡ Claro!
- "Elbette" mi?
- ¿ "Claro"?
- Elbette.
- Sí.
Elbette hayır.
Dios, no.
Elbette.
Por supuesto.
Elbette düşünmüyorum.
Claro que no.
Elbette dediğiniz gibi olabilir ama ben öyle düşünmüyorum.
Podría ser eso, pero no me lo pareció.
- Elbette takılıdır.
Sí, seguro que sí.
- Elbette.
Lo hago.
Elbette özlüyoruz.
Claro que lo extrañamos.
Elbette, mantıklı bu.
Sí, claro. Tiene sentido.
- Elbette karşılayabilirsin.
Pues claro que sí.
Elbette var.
Claro que sí.
Elbette uzlaşmak demek oluyor İki insan birinin yerine perişan oluyor.
Tener que ceder provoca que dos personas se sientan miserables, en vez de una.
Elbette ben alışverişi yaptıktan sonra gelirsin.
Por supuesto que vienes después de mis compras.
- Evet, evet, evet, elbette.
- Sí, claro.
Ben, elbette seni seviyorum.
Ben. Por supuesto que te amo.
- Elbette hayır.
- No, claro que no.
Elbette yapamazsın.
Por supuesto que no puedes.
Hastane odası yok, Pat Phillips de yok elbette.
La sala del hospital ya no está. Pat Phillips obviamente ya no está.
Merak etme, yakında öğreneceksin ve elbette onlar da seni öğrenecekler.
Lo sabrán pronto. Y, claro, también sabrán sobre ustedes.
Elbette zor.
Claro que lo es.
- Elbette var.
- Claro que sí.
Elbette gerçek hayatta birini takip etmek bambaşka bir şey.
Claro que acosar a alguien en la vida real es otra cosa.
Elbette.
Seguro.
Elbette.
Claro que sí.
Elbette inanmış.
Claro que él lo creyó.
Elbette. Ama onları dinlemeliyiz, belki de bunu düşünmeliyiz.
Claro, pero deberíamos escucharlos, tal vez considerarlo.
- Elbette. Hep severdim.
Claro, siempre me ha gustado.
Clay, elbette!
Clay, ¡ por supuesto!
Elbette!
¡ Por supuesto!
Elbette bunu dinliyorsanız başarısız olmuşum demektir.
Claro, si están escuchando esto, fallé.
Yardım da almıştır elbette diye ekleyelim.
Pero digamos que ha tenido ayuda.
- Elbette.
- Por supuesto.
Elbette hayır.
Por supuesto que no.
- Elbette. Timsahbot.
Sí, Crocobot.
Elbette ama üç gün boyunca Delphi Six'te kaldığınızda evli miydik?
Claro, ¿ pero estuvimos casados cuando ustedes dos estuvieron "varados" en Delphi Seis por tres días?
Elbette.
Desde luego.
- Elbette ki.
- Por supuesto.
Elbette hayır, sen ne dersin
Por supuesto que no, ¿ y tú?
Elbette kesimimi bekleyeceğim.
Esperaré mi parte, por supuesto.
Elbette, hiç sorun değil. Gitmek isteyen herkes gidebilir.
Claro, no hay problema, quién desee irse lo puede hacer.
Elbette değil, Gerçekten evet dediğimi mi düşünüyorsun?
Por supuesto que no, es una pregunta sin sentido. ¿ De verdad creías que diría que sí?
- Elbette.
- Desde luego.
elbette var 142
elbette ki 133
elbette istiyorum 43
elbette benim 21
elbette seviyorum 29
elbette yok 101
elbette iyiyim 21
elbette öylesin 20
elbette isterim 24
elbette biliyorsun 19
elbette ki 133
elbette istiyorum 43
elbette benim 21
elbette seviyorum 29
elbette yok 101
elbette iyiyim 21
elbette öylesin 20
elbette isterim 24
elbette biliyorsun 19