Elbette olmaz translate Spanish
225 parallel translation
Elbette olmaz.
Desde luego que no.
Elbette olmaz.
¡ Evidentemente!
- Elbette olmaz.
- Claro que no.
Elbette olmaz!
¡ Por supuesto que no!
- Elbette olmaz.
- Espera.
Hayır, elbette olmaz.
¿ Por qué dices eso?
Oh, elbette olmaz.
Hmm! No, eso no.
Elbette olmaz.
- Podría localizar a profesor Marlow.
Bütün gece yolculuk etmen sorun olur mu? Elbette olmaz.
- ¿ Le importa viajar toda la noche?
- Ama hala ayaklanmadan haber yok. - Elbette olmaz.
- Pero todavía ninguna noticia del levantamiento
Elbette olmaz.
Ni hablar.
Elbette olmaz, bayan ( evli )... bayan Lake.
Por supuesto que no, Sra.... Srta. Lake.
Hayır, elbette olmaz.
No, claro que no.
Hayır, elbette olmaz.
No, por supuesto que no.
Hayır dedim, doğal olarak, elbette olmaz.
Pero dije que no, naturalmente.
- Hayır, elbette olmaz...
- No, claro que no.
Elbette olmaz.
Oh no.
- Teşekkür ederim Data ve tatlı rüyalar. - Elbette olmaz.
- Claro que no.
- Elbette olmaz.
- No, no se puede.
Elbette olmaz. Ben kibar biriyim.
Claro que no, seré todo un caballero.
Hayır, elbette kolay olmaz.
No, claro que no puede.
Adam orada. Ona sorar mısın? Elbette, ama ucuz olmaz sanırım.
No tengo idea de cuanto será, pero ese espejo hace un bonito tocador.
Elbette, olmaz. Aslına bakarsan senin içinde uygunsa şimdi odama çekileceğim.
No, y si no te importa, creo que me iré a la cama ahora mismo.
Elbette sorun olmaz.
Claro que no me importa.
Bazı boya reklamları gördüm. Elbette az kanıtla hüküm vermek doğru olmaz, fakat...
Sabe, leí un anuncio sobre pintura y, claro, uno no debe juzgar usando tan poca evidencia...
Bu pek zor olmaz elbette. Araba.
Eso es fácil, en coche.
Elbette, olmaz mı.
Por supuesto, linda.
Bu sadece bir tahmin, elbette. Umarım aranızdan biri bunun doğruluğuna şahit olmaz.
Espero que ninguno de ustedes tenga la ocasión de comprobarlo.
Edgar'ın ölmüş olması çok yazık elbette ama bir çiçekle bahar olmaz derler.
Naturalmente, es trágico que Edgar muriera pero una golondrina no hace primavera.
Belki de Tanrı beni aciz yaratmıştır. İyi bir amaç uğruna elbette. Hep öyle olmaz mı?
Quizá Dios me dejó lisiado... con algún propósito, como lo hace con frecuencia.
Elbette sorun olmaz.
Claro que no.
Lafı bile olmaz biz eski dostlarız elbette yardım edeceğim
Es lo menos que puedo hacer. Somos viejos amigos, no sea tan ceremoniosa.
Bu ortamda olmaz, elbette.
Seguro que no a esta altura.
Elbette, çıraklığın sırasında parası pek iyi olmaz, ama bileğine bir altın bilezik geçirmiş olursun, değil mi?
Por supuesto, el dinero no es muy bueno cuando realizas tu aprendizaje, pero siempre tendrás una profesión a la que agarrarte, ¿ no?
Elbette olmaz, aptalca bir soruydu!
Claro está, ¿ por qué pregunto?
Elbette, muhasebecilikten aslan terbiyeciliğine geçiş biraz büyük bir kariyer değişikliği olmaz mı?
Sí, claro. Es un pequeño salto ¿ no le parece? De contador a domador de leones de golpe.
- Elbette efendim. Hiç su olmaz olur mu?
- Por supuesto. podría ser la solución.
- Tehlikeli olmaz mı? - Elbette ki hayır.
- ¿ No va a ser peligroso?
Elbette bize 60 tane savaş gemisi vermeniz karşı taraf için dostça bir davranış olmaz.
sin duda alguna, que nos da 50 550 buques 00 : 47 : 09,297 - - 00 : 47 : 13,104 no es un acto en el otro lado. Existe el temor que Hitler puede declarar la guerra.
- Elbette ki olmaz, oy kullanmaya ehil değilsiniz ki.
- Claro, no tenéis derecho al voto.
Elbette, kim olmaz ki?
¿ Y quién no?
Elbette, seni benimle görmeleri doğru olmaz.
Por supuesto, no deberían verte conmigo.
Elbette. Hangi evlilikte olmaz ki?
- Oh, por supuesto, querida. ¿ Qué matrimonio no?
Umarım sorun olmaz ama sıcak bir duş yapsam iyi olurdu. - Elbette.
Y Podría tomar un baño caliente.
Elbette öyledir. Kim olmaz ki?
¿ Quién no se sentiría enfadado?
Elbette, bu seninle asla bir problem olmaz, değil mi?
Claro que ese nunca ha sido un problema para ti, ¿ cierto?
Elbette, bütün bunlardan dolayı itibar kazanmam gerek, ama bu doğru olmaz.
Me encantaría llevarme el mérito. Pero no sería justo, porque es vuestro.
Evet. Elbette olmaz.
Quería acercarme y decir lo indicado, pero no lo hice.
Elbette öyledirler, ama onlarla Gerçek ya da Cüret oynamak hoş olmaz mı? Ne?
Bueno, si, pero ¿ no sería genial jugar verdad o reto con ellas?
Elbette. Her zaman adı bu olmaz.
Oh, y no siempre se hace llamar así.
- Evet, elbette bize bir şey olmaz.
- Sí, por supuesto que estaremos bien.
olmaz 3739
olmazdı 21
olmaz mı 346
olmazsa 30
olmaz öyle şey 40
olmaz dedim 29
olmaz efendim 16
elbette 13408
elbet 35
elbette var 142
olmazdı 21
olmaz mı 346
olmazsa 30
olmaz öyle şey 40
olmaz dedim 29
olmaz efendim 16
elbette 13408
elbet 35
elbette var 142
elbette ki 133
elbette istiyorum 43
elbette seviyorum 29
elbette benim 21
elbette yok 101
elbette iyiyim 21
elbette öylesin 20
elbette isterim 24
elbette biliyorsun 19
elbette biliyorum 55
elbette istiyorum 43
elbette seviyorum 29
elbette benim 21
elbette yok 101
elbette iyiyim 21
elbette öylesin 20
elbette isterim 24
elbette biliyorsun 19
elbette biliyorum 55