Elbette biliyorum translate Spanish
528 parallel translation
Elbette biliyorum.
Pero claro.
- Elbette biliyorum, canım.
- Claro, cariño.
- Elbette biliyorum. Bu senin dinine aykırı.
Sé que va en contra de tus principios.
- Elbette biliyorum. Biliyorum.
- Claro que lo sé.
- Elbette biliyorum.
- Ya lo creo que lo entiendo.
Elbette biliyorum.
- ¡ Y cómo!
- Elbette biliyorum.
- Así es.
- Elbette biliyorum.
- Claro que sí.
Elbette biliyorum. Ve dün gece onu öptün.
- Y anoche la besaste.
- Elbette biliyorum.
- Claro que lo sé.
Elbette biliyorum. Ben haberciyim.
... yo soy el mensajero, el que lleva la noticia.
- 10'a kadar saymasını biliyor musun? - Elbette biliyorum.
- ¿ Sabes contar hasta 10?
Adımın Melinda Tentrees olduğunu elbette biliyorum, cahil.
Claro que sé que me llamo Melinda Tentrees.
Elbette biliyorum. Korkunç bir şey.
Claro que sé que está desaparecido.
Elbette biliyorum. Bu doğru.
¡ Es verdad, claro que es verdad!
Elbette biliyorum.
Lo sé.
Nasıl olacak biliyorum, elbette, ben sadece şaka yapıyordum.
Claro que sí, estaba bromeando.
Elbette zoolog nedir biliyorum.
Claro que sé lo que es un zoólogo.
Elbette, biliyorum.
Claro, lo sé.
Elbette kimin yaptığını biliyorum.
Pues claro que lo sé.
Elbette çok iyi biliyorum.
Siempre lo supe.
Bunu biliyorum, ama elbette senin, Zeb, ama- -... ama Nate Tomkins düşündü ki- -
Sí, ya lo sé. Claro que es tuya, Zeb. Pero Nate Tomkins había pensado que...
Adını elbette ki biliyorum.
Conozco su nombre, por supuesto.
Sizi biliyorum, elbette, Bay Holmes.
He oído hablar de Vd. Sr. Holmes.
- Elbette ne yaptığımı biliyorum.
- Claro.
Asla onsuz gezmez. Kris'in değneğini hep yanında taşıdığını biliyorum. Ama elbette değneği bir silah olarak kullanacağını ima ediyor olamazsınız?
Jamás está sin él. pero no insinuará que lo hace servir de arma.
T.C. karısının odasına gitmişken... Tigre'nin sizi ağırlamasına sevindim. El Tigre'nin ününü biliyorum elbette.
Me alegra que el Tigre la entretuviera mientras T.C. Visitaba la habitación de su mujer.
Elbette tatlım, biliyorum.
Claro, querido, lo entiendo.
Vurulacağımı biliyorum elbette, ama silah kaçakçılığından değil.
Ya. Sé que me van a fusilar, pero no por contrabando de armas, sino porque soy un caso especial.
- Elbette, biliyorum.
- Ya lo sé.
- Elbette ne hissettiğini biliyorum.
- Sé lo que sientes.
- Elbette, bunu biliyorum.
- Sí, claro, sí.
Elbette, biliyorum.
Claro, lo sé
Elbette, bunu biliyorum.
Claro, ya lo sé.
Elbette hayatım, biliyorum.
No me siento bien. - Claro que no, querida.
Evet, elbette. Yerini biliyorum.
Sí, claro, sé dónde está.
Elbette.bunu biliyorum.
Lo sé. No podemos hacer nada por ellos.
Elbette, ne istediğini biliyorum.
La Srta. Bonnet sola. Tengo lo que quieres.
Olayın nasıl patlak verdiğini biliyorum, elbette.
Por supuesto, sé qué lo provocó.
Elbette biliyor. Bunu biliyorum.
Claro que sabe.
Elbette, biliyorum.
Por supuesto... lo sé.
Biliyorum bunu söylemek için çok geç... ama kendi hayatınızı korumaya elbette ki hakkınız var.
Se que está tarde para estar diciendo esto... más usted tiene el derecho de proteger su propia vida.
Elbette, haklı olduğunu biliyorum.
Por supuesto, sé que tienes razón.
Elbette, çok şey biliyorum - bizler müebbetlik kimseleriz.
. Sí, sé demasiado. Estamos aquí para siempre.
Elbette kim olduğumu biliyorum!
Claro que sé quién soy.
"Elbette." dedim. "Biraz İngilizce ve Almanca biliyorum."
"Claro", le dije, "sé un poco de inglés y un poco de alemán".
- Elbette kim olduklarını biliyorum.
- Claro que lo sé.
Elbette biliyorum.
Sí, por supuesto.
- Elbette. Elbette. Biliyorum.
- Lo sé, por supuesto!
Mükemmel kaslarınıza hayranım elbette, pırıl pırıl dişlerinize de öyle. Ama bu maskenin ardında bir erkek olduğunu biliyorum. Utangaç biri.
claro, amo tus músculos, tu sonrisa brillante, pero yo se que detrás de esa persona fingida, ahí hay un hombre tímido y sensible, con un gran corazón.
Evet, elbette, bunu biliyorum, ama... Voyager'ın Sidonlulara yaptığının sorumluluğunu... ben tek başına katlanmalıyım.
Sí, claro, lo sé, pero... la responsabilidad por lo que el Voyager le hizo a los Sydones... es exclusivamente mía.
biliyorum 15888
biliyorum tatlım 44
biliyorum canım 32
biliyorum ama 99
biliyorum hayatım 20
biliyorum baba 24
biliyorum biliyorum 28
biliyorum efendim 52
biliyorum ki 71
biliyorum bunu 16
biliyorum tatlım 44
biliyorum canım 32
biliyorum ama 99
biliyorum hayatım 20
biliyorum baba 24
biliyorum biliyorum 28
biliyorum efendim 52
biliyorum ki 71
biliyorum bunu 16
biliyorum anne 31
biliyorum işte 83
elbette 13408
elbet 35
elbette var 142
elbette ki 133
elbette istiyorum 43
elbette seviyorum 29
elbette benim 21
elbette yok 101
biliyorum işte 83
elbette 13408
elbet 35
elbette var 142
elbette ki 133
elbette istiyorum 43
elbette seviyorum 29
elbette benim 21
elbette yok 101
elbette iyiyim 21
elbette öylesin 20
elbette isterim 24
elbette biliyorsun 19
elbette canım 17
elbette efendim 146
elbette eminim 36
elbette doktor 21
elbette değilim 21
elbette hayır 359
elbette öylesin 20
elbette isterim 24
elbette biliyorsun 19
elbette canım 17
elbette efendim 146
elbette eminim 36
elbette doktor 21
elbette değilim 21
elbette hayır 359