Geldiğini duymadım translate Spanish
213 parallel translation
Geldiğini duymadım, dokumacı Maria! "
"¡ No te oí llegar, María la Tejedora!"
Geldiğini duymadım.
No te escuché llegar.
Pardon, taksinin geldiğini duymadım.
Perdóneme, señor. No oí llegar el coche.
Geldiğini duymadım.
No te he oído entrar.
Geldiğini duymadım, Terry.
¡ Terry, no te oí entrar!
Geldiğini duymadım.
No te oí llegar.
Geldiğini duymadım.
No le oí llegar.
Bütün gece bekledim, ama geldiğini duymadım.
Te esperé toda la noche, pero no te oí entrar.
Dün gece eve geldiğini duymadım.
No te oí llegar anoche. ¿ Mojaste?
Geldiğini duymadım.
No lo escuché entrar.
Geldiğini duymadım.
No te oí entrar.
Geldiğini duymadım.
No te oí llegar a casa.
Ah merhaba. Geldiğini duymadım.
No te oí entrar.
Geldiğini duymadım.
No la he oído entrar.
Geldiğini duymadım.
No te he oído venir.
Geldiğini duymadım.
No te había oído entrar.
Geldiğini duymadım.
No te escuché entrar.
Geldiğini duymadım.
Perdón, no te oí entrar.
Libby... İçeri geldiğini duymadım.
Libby, no te he oído.
Geldiğini duymadım. Bobby'i tanıyor musun?
No te oí entrar. ¿ Conocías a Bobby?
Bugüne kadar, herhangi bir insanımsı üzerinde simbiyogenetik birleşmenin meydana geldiğini duymadım.
La simbiogénesis no se produce en los humanoides.
- Dün gece eve geldiğini duymadım.
- No te oí llegar anoche.
Geldiğini duymadım.
Ni siquiera te oí entrar.
Jerry, geldiğini duymadım.
Jerry, no te escuché entrar.
Buraya geldiğini duymadım bile.
Te he oído en todo el camino hacia aquí.
Geldiğini duymadım.
Supongo que no te oí.
- Geldiğini duymadım.
No te he oído llegar.
Roz. Geldiğini duymadım.
Roz, no te escuché llegar.
Geldiğini duymadım bile.
. Yo no te escuché venir.
Geldiğini duymadım.
- No te oí entrar.
Geldiğini duymadım.
Hola. No te había oído.
Dün gece geldiğini duymadım.
No te escuché llegar anoche.
Geldiğini duymadım. - Şimdi geldim.
Acabo de llegar.
Dün gece geldiğini duymadım.
Oye, no te oí llegar anoche.
- Niles. Geldiğini duymadım.
- Niles, no he oído tú entras
Eve hoş geldin. - Merhaba. Geldiğini duymadım.
- Hola, papá, bienvenido a casa.
Sevgilim, geldiğini duymadım.
- Cariño, no te había oído.
Dün gece geldiğini duymadım.
No te oí entrar anoche.
Geldiğini duymadım. Beni korkuttun.
No te había oído, me has asustado.
Geldiğini duymadım.
No te he oído llegar.
- Geldiğini duymadım.
- yo no la he oido.
- Eve geldiğini duymadım.
- No te he oído entrar.
Geldiğini duymadım.
Te ataré una campanita al cuello.
Beni karbüratörü ayarlarken yakaladın. - Geldiğini duymadım.
Me ha pillado arreglando el carburador ni siquiera le he oído llegar.
Geldiğini duymadım. Neden hemen döndün?
No te oí entrar. ¿ Por qué has vuelto tan pronto?
Oh, merhaba, Eddie, geldiğini duymadım.
Hola, no te vi entrar.
Geldiğini duymadım.
No te oí.
Kendi işine bakmayan adamın başına ne geldiğini duymadın mı, Ez?
¿ Conoce a alguien que haya tenido problemas por no entrometerse, Ez?
Arabamın geldiğini duymadınız mı?
no oiste venir mi automóvil?
... falezlerde..... ve suyun üstünde takılıp,... bazı nağmeler duyarlarmış sanki bir operadan yayılan mırıltı gibi ama nereden geldiğini bilmezlermiş ve Evliyaların mırıldadığını düşünürlermiş bunlar hiç duymadıkları uzayıp giden Aryalarmış ve baban da anneciğine operadaki duyduğu bu büyük aşk masallarını anlatırmış.
Que están el la costa,... en un acantilado. Sobre el agua. Y escuchan una música.
Geldiğini hiç duymadım. En azından ona zarar vermedim.
nunca lo escuchaba venir.
duymadım 111
geldin 84
geldim 384
geldi 321
geldin mi 58
geldik 352
geldiniz 33
geldiğinde 28
geldik mi 60
geldin demek 49
geldin 84
geldim 384
geldi 321
geldin mi 58
geldik 352
geldiniz 33
geldiğinde 28
geldik mi 60
geldin demek 49