Gerçekten güzel translate Spanish
4,880 parallel translation
Gerçekten güzel.
Muy bien.
Gerçekten güzel.
Muy bueno.
Öyleyse, Chili bana gerçekten güzel bir araba koleksiyonunuzun olduğunu söyledi.
Así que, Chili me estaba diciendo que solías tener una muy buena colección de carros.
Madam. Kapil için gerçekten güzel bir hediye.
Madam, este es un hermoso regalo para Kapil.
Bu gerçekten güzel.
Esto fue muy amable.
Bu gerçekten güzel.
Es una belleza.
Bizim kaynaklarımız ve senin şöhretinle, oh, bu gerçekten güzel bir ortaklık olabilir.
Con nuestros recursos y tu fama podría resultar una buena sociedad.
Bu biraz garip ama bir tanesinin gerçekten güzel göğüsleri vardı ama diğerinki ise gözleme gibi dümdüzdü.
Sabes, era raro porque, quiero decir, una de ellos tenía estas tetas realmente grandes y hermosas. Y la otra, era plana como un panqueque.
Gerçekten güzel resimler.
Es una hermosa pintura
Gerçekten güzel kokuyor.
Huele muy bien.
Bu, gerçekten güzel bir teoriymiş, Maria.
Esa es una verdad, de verdad...
Gerçekten güzel.
Lo es de veras.
Çünkü gerçekten güzel kıyafetlerim var.
Porque tengo cosas muy bonitas en mi armario, ¿ sabes?
- Bu gerçekten güzel, Charlie.
- Esto es realmente genial, Charlie.
Birazcık kilo verebilirim ama gerçekten güzel görünüyorlar.
Debería perder algo de peso. Pero qué buena pinta tienen.
Gerçekten güzel.
Realmente agradable.
Bilirsin işte, gerçekten güzel, cömert bir adam.
Tu sabes, es un hombre muy agradable, muy generoso con las propinas.
Mavi Polo, gerçekten güzel şort.
Una camisa azul, pantaloncillos realmente geniales.
Gerçekten güzel.
Realmente buena.
Birbirinin tıpatıp aynısı restoranttakiler gibi ince gerçekten güzel kızartmalar yapın.
Corte tradicional... presupuesto austero... incluso papas fritas con calidad de restaurante... muy, muy bien fritas.
Gerçekten güzel kızartmaları var.
Muy, muy bien fritas.
Gerçekten çok güzel.
Es encantador.
Yani, burada söz konusu uzun, güzel bir kadin, gercekten gidip de bu adamla mi cikacak, bu ufak tefek, albinoyla?
Quiero decir, aquí tienes, a una hermosa y alta mujer, y, ¿ está de verdad con un hombre pequeño albino?
Bu güzel. Gerçekten...
Eso es bueno.
Bu gerçekten çok güzel.
¡ Oh, wow! Eso es realmente muy lindo.
Gerçekten çok güzel.
Es muy buena.
Nicky, seni görmek gerçekten çok güzel.
Nicky, me alegro mucho de verte.
Kendi fikrimi söylemem gerekirse ; bu gerçekten çok güzel.
Si puedo decirlo yo mismo, es genial.
Ama Murari, o gerçekten çok güzel.
Pero Murari, ella es muy hermosa.
Gerçekten bu hayatımın en güzel gecesi dostum.
Es la mejor noche de mi vida.
Acele edin! Eğer büyüklerinizin dualarını alabilseydiniz öylesi gerçekten de güzel olurdu.
Si tan sólo pudierais recibir las bendiciones de vuestros mayores hubiera sido muy agradable.
Gerçekten çok güzel.
Es muy bueno.
Aferin, gerçekten güzel.
Muy bueno.
- Fakat, gerçekten çok güzel bir haber ya.
Pero de veras, es todo un notición.
Gerçekten Nick, bu güzel bir karşılaşmaydı.
En serio Nick, esto debe ser sincronizado.
- Bu gerçekten güzel bir soru..
- Esa es una buena pregunta que me gustaria responder en dos partes :
Gerçekten çok güzel müdahalede bulunuyor.
Hace muy buenas intervenciones.
Kiyoko gerçekten de çok güzel.
Kiyoko san es realmente una belleza.
Gerçekten güzel.
Esto está muy bien.
Çok da güzel gerçekten.
Y además es muy hermosa. De verdad.
Gerçekten çok güzel.
Muy bien hecho.
Artı, bu gün gerçekten çok güzel görünüyorsun.
Además, hoy tienes muy buen aspecto.
Gerçekten çok güzel kıvırdın.
Bonitas palabras, buena reflección.
'O güzel ağzını oynatmaya devam et yeter.'bu gerçekten spora son verecek bir şeydi.
Solo sigue moviendo esa preciosa boca. " Eso fue lo que puso fin al deporte.
Biliyorsun, gerçekten insanın biraz boşluk bulması... güzel.
Sabes, está muy bien, está muy bien tener algo de... espacio.
Alçakgönüllü oluyorum çünkü gerçekten daha güzel şeyler yaptım.
Bueno, estoy siendo modesta porque en realidad hice algo más agradable.
Bunlar gerçekten güzel.
Wow, esos son geniales.
TBu gerçekten çok güzel.
Es muy bonito.
Bu yer gerçekten çok güzel.
Este sitio es realmente bonito.
Gerçekten de güzel bir yüzün var.
- No lo es. Tienes una cara bonita. - No quiero seguir leyendo.
Gerçekten doğum gününü unutmuş olsak güzel bir esmerle öpüşüyor olacaktı.
Por favor. Si de verdad hubiésemos olvidado su cumpleaños estaría fuera besándose con la linda morena.
gerçekten güzeldi 22
güzel 14869
guzel 19
güzelim 390
güzelsin 102
güzel kız 114
güzel bir gün 178
güzellik 77
güzel kızım 24
güzelim benim 17
güzel 14869
guzel 19
güzelim 390
güzelsin 102
güzel kız 114
güzel bir gün 178
güzellik 77
güzel kızım 24
güzelim benim 17
güzelmiş 286
güzel bir kadın 48
güzeller 55
güzeldi 214
güzel bir kız 49
güzel görünüyorsun 72
güzeldir 52
güzel olmuş 50
güzel mi 269
güzel bayan 54
güzel bir kadın 48
güzeller 55
güzeldi 214
güzel bir kız 49
güzel görünüyorsun 72
güzeldir 52
güzel olmuş 50
güzel mi 269
güzel bayan 54