English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ G ] / Güzel kızlar

Güzel kızlar translate Spanish

1,177 parallel translation
Bazen mahkumlarla, dışardaki kızlar arasında başlayan hapis aşkları. Bazen çok güzel kızlarla.
Los romances que a veces surgen entre prisioneros y chicas de afuera a veces chicas muy hermosas...
Böyle güzel kızlar Tüketiciyi Koruma Derneğinde çalışmaz.
Las chicas así no trabajan para la oficina de protección al consumidor.
Tüm yol hız manyakları ile dolu iken... küçük bir düşüncesizlikten dolayı... sizin gibi güzel kızları cezalandıramam.
¡ Qué carajo! No puedo multarlas por una pendejada. Si toda la via está llena de locos.
Baylar ve bayanlar, çok güzel kızlarımız var!
¡ Damas y caballeros, tenemos chicas, chicas y chicas! ¡ Chicas hermosas!
Ve güzel kızları Kırmızı Başlıklı Kız.
y su bella hija, Caballerito Rojo Hood.
Dikkatli olun şehrin güzel kızları, Warren Henry şehre geldi.
Cuidado a todas las niñas! , Warren Henry está en la ciudad.
( Music ) güzel kızlar burada, güzel, bunu bilirsin etraflarındayım ( Music )
Donde hayan chicas bonitas, bueno, sabes que yo estaré cerca.
Güzel kızlar var.
Hay chicas muy bonitas.
" Güzel kızlar...
" Las guapas...
" Güzel kızlar yıkar hayallerini
" Las guapas siempre hacen pedazos el cuadro
" Güzel kızlar
" Las guapas
Bize yardım lazım. Sizin gibi güzel kızlar bize bir kardeşlik evi önerebilir dedik.
Pensábamos que unas chicas tan guapas podrían sugerirnos una fraternidad.
Partiye gelecek güzel kızlar nerede?
¿ No habíais quedado con unos bombones?
Senin gibi güzel kızlar bokser giymemeli.
Una muchacha bonita como tú no debería estar usando calzoncillos.
Sadece güzel kızlar yakınımdayken heyecanlanıyorum.
Es sólo que me excitan las muchachas bonitas.
( Tubbs ) Güzel Kıyafetler, Güzel Arabalar... Güzel Kızlar...
Ropa hermosa, autos hermosos... chicas hermosas.
- Seninkilerden mi? - Miami'deki tüm güzel kızlar benimdir, Roberto.
Las mujeres más bellas de Miami son mías, Roberto.
Peki sen bu güzel kızların kaçını öldürdün söylesene?
¿ Y a cuántas de esas chicas lindas has matado?
Senin sarayında hep en güzel kızlar vardır zaten.
Que cosas más lindas tienes aquí en tu palacio.
Çünkü George, güzel kızlar, erkekler onlardan faydalanmak isterse sinirlenirler.
Bueno, George, porque las chicas decentes se enfadan cuando se aprovechan de ellas.
Senin gibi güzel kızlar onu kolaylıkla kandırabilir.
Una chica como tú podría engatusarlo.
Senin gibi erkekler tıpkı güzel kızlar gibidirler.
Hombres como nosotros.. ... son como mujeres bellas.
Dünyanın en güzel kızları bizde.
Tenemos a las mujeres más guapas del mundo.
- Şey, binadaki bütün güzel kızları tanıdığımı sanıyordum.
Bueno, creí conocer todas las chicas lindas en la oficina.
İçinde güzel kızlar olacak, 4 tane ve hepside çıplak olacak.
Y habrá chicas bonitas dentro, cuatro, y estarán todas desnudas.
"Neden güzel kızlar benden nefret ediyor? Neden..."
¿ Por qué las chicas no me hacen caso?
Bud çok başarılıydı. Çünkü her hafta en güzel kızları kapıyordu.
Pues tuvo una legión de chicas.
Doktor En güzel bungolovumu sen ve senin o güzel kızların için ayırmıştım.
Te reservé la mejor cabaña, para ti y tus hermosas mujeres.
Şuraya bir bak Bir şatom var manzarası iyi, güzel kızları var.
Mira lo que tengo. Un castillo linda vista, aire, una bella mujer.
Ve onların güzel kızları Amanda.
Y su bellísima nieta, Amanda.
Saygıdeğer, gözleri minnetle dolmuş... şüphe çekecek güzel kızları yok. İyi iş becerdin.
Respetable, llorosa, y sin jovencitas sospechosamente bellas.
Şimdi buradaki resimde siz kızlar hepiniz Gia'dan nefret ediyorsunuz... çünkü o hepinizden daha güzel ve tatlı bir kız.
Esta es la foto. Todas odian a Gia... porque es tanto más linda que el resto de ustedes.
Oradaki kızlar da senin kadar güzel mi?
¿ Las chicas que van allí son tan guapas como tú?
Tertemiz kızlar ve hepsi çok güzel.
Todas las chicas limpias y hermosas.
Bu güzel çadırın içinde, hayatınız boyunca görmediğiniz güzellikteki kızları göreceksiniz.
"Chicas - Chicas - Chicas" Adentro de esta hermosa carpa... verán a las chicas más hermosas que jamás han visto.
Ve bana orada gördüğü bütün Bulgar kızlarından daha güzel olduğumu söyledi.
Dice Soy más lindo que cualquier chica búlgara.
Kız, güzel görünüyordu, kızlar her zaman güzel kadınları olan erkeklere ilgi duyarlar.
La chica parecía agradable. Las mujeres sienten atracción por los hombres que tienen mujeres bonitas.
Güzel kızlar. Gerçek bir gösteri, hah?
Sexo de verdad.
Güzel ve çıplak kızlar hemen burada.
Hermosas chicas desnudas aquí mismo.
patron, Pao Seng Feng'in kızlarının güzel göğüsleri ve büyük kalçaları var!
Jefe, las hijas de Pao Seng tienen caderas delgadas y buenos traseros!
Kızlar! Güzel.
Chicas, que adorable.
Benim güzel oğlum şunu hatırladığı sürece... evlilik demek kızların sonu demek.
Mientras mi hermoso hijo no olvide... que casarse con ésta significa que ya no saldrá con la chica del mes.
Ve böyle güzel bir kızları olduğu için de.
Y por tener una hija tan encantadora.
Çok güzel kızlarım var.
Estoy arriesgando mi vida.
Demek istediğim servis yaparken parmaklarınıza dikkat edin bardakların içine girmesin, çorba servisi yaparken saçlarınıza dikkat edin ve kahrolası kızlarına güzel vakit geçirtin!
Así que mantengan las manos fuera del agua, los pelos lejos de la sopa... y a las hijas de esta gente, les hacen pasar un buen rato.
Elinizi o güzel pembe donlarının içine sokup sümüklü komşu kızlarını parmaklama devri bitti!
¡ Se acabó el toqueteo de las bonitas braguitas rosas... de Carmen Calientapollas!
Bu kızlar ne kadar güzel.
¡ Qué chicas tan guapas!
Güzel beyaz evlerde yaşayan güzel beyaz kızlar fahişe değildir.
Las putas no son bonitas chicas blancas de bonitos hogares blancos.
Güzel kızlar mı?
¿ Hermosas chicas?
Annene söyle, sana giyecek güzel bir şey versin tıpkı diğer kızların ki gibi.
Ves a decirle a tu madre que te ponga algo de vestir, como las otras niñas.
Yani kasabalı kızları alıp, büyük güzel evine getirmek?
Coquetear con chicas del pueblo y traerlas a tu casa grande y bonita?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]