English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ H ] / Hatırlarsan

Hatırlarsan translate Spanish

979 parallel translation
Evet ama hatırlarsan..
Es su culpa!
Bunu unuturuz... eğer hayatta önem verdiğim tek bir erkek olduğunu hatırlarsan.
Nos olvidaremos de esto, pero recuerda que sólo hay un hombre que significa algo para mí.
Hatırlarsanız birkaç yıl önce şarabın ekşimesi konusunda hafif bir tartışma çıkartmıştı.
Hará algunos años, sostuvo una polémica sobre la fermentación del vino.
Doğru. Ama hatırlarsanız, o buraya Toulon Bankası soygunundan sonra geldi.
- En efecto, pero no se olvide que desembarcó aqui el día después del asunto del banco de Toulon, ¿ recuerda?
- Hatırlarsanız, ben...
- ¿ Lo recuerda, yo...?
Hatırlarsan ona açık çek vermiştik.
Si lo recuerda, le dimos carta blanca.
Eğer hatırlarsan, ben de vadimin bugünkü haline gözlerimi kapatıp ben çocukken olduğu haliyle vadimi görüyorum.
Puedo cerrar los ojos y el valle presente desaparece, reapareciendo el de cuando era niño.
Bu sadece bir tahmin, ama hatırlarsan Ben'le tartıştığınızın ertesi sabahı Oscar aniden Chicago'ya gitti.
Sólo estoy adivinando, pero recuerda que Oscar partió de pronto para Chicago después de que tú y Ben tuvieron esa gran pelea.
Küçükken bile soğuk biriydin ama hatırlarsan ben...
Ya de niña eras de las amargadas. En cambio, yo, como recordarás...
Hatırlarsan ordu dedi ki :
Recordarás que el Ejército dijo :
Eğer gazetede çıkan haberimi hatırlarsanız ben bir yabancıdan daha fazlasıyım.
No soy un simple extraño, amigo. Piense en los recortes de prensa.
Hatırlarsanız çocukken çok aksiydim.
Recuerdas que de niño sabía ser desagradable.
Tabii. Toplantıdan hatırlarsan... bunun büyük bir harekat olacağını söylememişler miydi?
Seguro. ¿ Recuerdas la reunión... donde nos dijeron que se trataba de una gran operación?
Eğer küçücük bir şeyi bile hatırlarsan diğerlerini çözmemize yardımcı olacaktır.
Si pudiéramos abrir un solo recuerdo, tendríamos la llave para los otros.
- Sana da. Dugan bana bir iyilik borçlu olduğunu söylemiştin hatırlarsan hani şu hileli zar kullanan adamı söğüşlediğimizde?
Igualmente. ¿ Te acuerdas del favor que me debes... por ayudarte con ese tipo?
Ve bir şey daha, yargıcın Wiecek'e söyledikleri : Ona yeni bir yargılama sözü vermiş, hatırlarsan.
¿ Recuerdas lo que dijo Wiecek... sobre el juez que le prometió otro juicio?
- Çağdaş romanlar hakkında. Hatırlarsanız sizinle anlaşmıştık.
- Sobre la novela contemporánea, ya sabe.
Beni oraya yarı payımı vermek için götürüyordun hatırlarsan?
El dinero estaba enterrado en las colinas. Me llevabas ahí para darme mi mitad, ¿ recuerdas?
Hatırlarsan, gazeteyi yasaklamıştım Lulu.
No traigas más periódicos, Lulu.
Hatırlarsanız o ara oldukça hastaydınız efendim.
Se encontraba Vd. bastante mal.
Hatırlarsanız, McIvers bana kapatmam için 24 saat verdi.
Por si no lo recuerdas, Mclvers me dio 24 horas para cerrar.
Hatırlarsan biz de aşık olmadan nişanlanmıştık.
También nos comprometimos, sin estar enamorados.
Belerephon'un keşif gezisini hatırlarsanız gemileri kalkmaya çalışırken buhar olmuş.
Si recuerda la expedición del Belerephon... la nave se evaporó intentando despegar.
"Nawyeki" nin ne demek olduğunu hatırlarsan o kadar tuhaf gelmez.
No es tan raro si recuerdas lo que quiere decir "Nawyecky".
Bir şey hatırlarsan hemen benimle bağlantıya geç.
Si recuerdas algo, contacta conmigo en la central.
Hatırlarsanız, Golgotha'da da darağacı vardı.
Si os acordáis, también había un patíbulo en Gólgota.
Eğer hatırlarsan, Bunu kullanmakta oldukça iyiyimdir.
Ya recordarás que soy muy buen jinete.
İyi hatırlarsan, 21 yıl önce ben sana evlenme teklif etmiştim.
Si recuerdo bien, te pedí que te casaras conmigo hace 21 años.
Hatırlarsanız geçen Kasım'da günün büyük bir kısmını müşterilerin yakasındaki parti rozetlerini okuyarak harcamıştınız.
En Noviembre usted pasó la mejor parte de los días leyendo botones de campaña en las solapas de los clientes.
Ve eğer beni hatırlarsanız, bir macera gibi olacak, bir meslek ilişkisi ile küçük köpekli bir kadın.
Y si usted se acordará de mí, pensará que he sido una simple aventura, una aventura de amor en un balneario, con una dama y su perrito.
Hatırlarsan, gemideki eksiklikleri belirtmiştim.
Le señalé varias deficiencias.
Barrett'ın söylediği herhangi bir şeyi hatırlarsan, bize bildir.
Si decide recordar lo que Barrett le dijo, díganoslo.
Bana neler oluyor anlat. Şey, eğer hatırlarsan dün gece Hellgramite tedavisine başlamayı kabul etmiştin.
Solo digame que esta pasando... anoche estuvo de acuerdo en seguir el Tratamiento del Hellgramite..
Evet, hatırlarsan heykeli o bize tanıştırmıştı.
Exacto. ¿ Se acuerda? Fue él quien hizo que la conociéramos.
Hatırlarsanız, siz...
No se acuerda...
Hatırlarsanız, kocam hastanede sizi bekliyor!
Mi marido le está esperando en la clínica, ¿ recuerda?
Hatırlarsan yaralı ellerim için dua edecektik.
Ibas a rezar por mis manos con sarpullido...
Telefonun fişini çek. Hatırlarsan aptal cihaz dün olabilecek en kötü zamanda çalmaya başladı.
Descuelga el teléfono, porque ayer ese estúpido ha llamado en el momento más inoportuno, si puedes acordarte.
Hatırlarsanız bu sahneye, Richard Burton, Audrey Hepburn, the Beatles, Martin ve Lewis ilk defa çıkmıştı.
Como recordarán, en este escenario, Richard Burton Audrey Hepburn, los Beatles Martin y Lewis, todos hicieron su debut.
İspanya Sivil Savaşında, Malaga'daki korkunç tecrübeyi hatırlarsan...
Recuerda mi terrible experiencia en Málaga en la Guerra Civil Española.
Bu günleri hayatının en güzel günleri olarak hatırlarsan şaşmam.
Quizá recordéis esto como la mejor época de vuestras vidas.
Aleyhimde yazılmış hiç bir şey olmadığını hatırlarsanız iyi edersiniz.
No olvide que mi reputación no tiene una sola tacha.
Son birlik gönderildiğinde eve dönebilirdin. Ancak, iyi hatırlarsanız, biz biraz genç bayanlarla ilgilendik.
Pudimos zarpar en el último barco, pero si no recuerdo mal nos entretuvieron ciertas damiselas.
Sadece kötüyü hatırlarsan hiçbir zaman Tanrı önünde mutlu olamazsın.
Si uno se pone a recordar sólo el mal, ni ante Dios será feliz. Nunca lo será.
Hatırlarsan bu Washington işi hakkında konuşmayacaktık. Ve ben de sana bu geziye neden katılmamı istemediğini sormayacaktım.
Tú no ibas a seguir hablando de lo de Washington, y yo no te iba a volver a preguntar por qué no querias que viniera.
Hatırlarsanız, efendim, Hiç savaş tecrübem yoktu.
Si usted revocará, señor, Yo no había tenido experiencia del combate.
Söylediğiniz kelimeleri tam hatırlarsanız, Kaptan...
Si recuerda lo que dijo exactamente, capitán...
Hatırlarsanız, Tanrı, topraktan geldiniz ve toprağa döneceksiniz dediği zaman ne hakkında konuştuğunu iyi biliyordu.
Dios sabía de lo que hablaba cuando dijo : Recuerda que polvo eres y en polvo te convertirás.
Eğer birşeyler hatırlarsanız, herhangi bir detay, lütfen bana haber verin.
Si se le ocurre algo, algún detalle, avíseme.
Sadece merak ettim eğer hatırlarsan.
Sólo me preguntaba si te acordabas.
- Hatırlarsanız eğer...
- Recuerde...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]