Hepsi translate Spanish
90,329 parallel translation
Hepsi harikaydı!
¡ Y me encantó!
Anneler der ya, "Hepsi Noel Baba'nın kızağından düşmüştür."
Como cuando tu mamá dice que Papá Noel perdió el regalo.
- Hepsi geçecek Sunny.
- Todo saldrá bien, Sunny.
Biliyorum, bir sürü sorunuz var ve sözüm söz, hepsi cevaplanacak.
Sé que tienen muchas preguntas y les garantizo que hay muchas respuestas.
Bunların hepsi için özür mü diliyorsun yanı?
¿ Te disculpas por todo eso?
Farkında mısın bu insanların hepsi birer yüzeysel şerefsiz.
Y estás consciente de que muchas de estas personas son imbéciles superficiales.
- Öyleler, hepsi puşt.
- Sí, y son cabrones. Sí.
Hepsi bir ve sıfırdan ibaret.
Solo son unos y ceros.
Gelmeden önce aramanı istiyor, hepsi bu.
Solo quiere que llames antes, Júnior.
Hepsi bu.
Eso es todo.
Elimdekilerin hepsi bu Joan, şu an çekilenler bu kadar.
Es todo lo que tengo. Es lo que se está haciendo.
Hepsi onun yüzünden oldu!
¡ Todo por su maldita culpa!
Çektiğin filmlerin hepsi de fiyasko.
Y las películas que estás haciendo son fiascos.
Al, hepsi orada.
Toma. Está todo ahí.
Gösteri dünyasındaki insanlar olarak bizler sevilmediğimiz için hissettiğimiz tüm o hiddet ki bu işe ilk başta girme sebebimiz de bu zaten. Tüm o göz yaşları, çığlıklar, öfke... Hepsi kaybolup gidiyor.
A ver, nosotros, la gente del espectáculo sabemos que la indignación que sentimos al no ser queridos motivo por el cual estamos en este negocio en primer lugar todas esas lágrimas, esos gritos y esa furia acaban desapareciendo.
- Hepsi bu mu?
¿ Solo eso?
- Kulağım sende. - Hepsi bu.
- Soy toda oídos.
Hepsi tarumar olacak. Geriye de sadece üzerine kurulduğu çöl kalacak.
Todo desaparecerá y solo quedará el desierto sobre el que se erigió.
Olanları hepsi büyük bir yanlış anlaşılma.
Todo este asunto es un... completo malentendido.
Buradaki çalışanlarımın hepsi sivil.
Mis empleados son civiles.
Sadece şaşırdım, hepsi bu.
Simplemente estoy sorprendido, eso es todo.
Hepsi avukatlarını desteklemek adına memnuniyetle geldi.
Cada uno de ellos vino gustosamente para apoyar a su abogado.
Mektupta hepsi açıklanıyor ama ayrıntılar hepsi sıkıcı hukuksal ıvır zıvırdan ibaret.
La carta lo explicará, pero los detalles son pura cháchara legal aburrida.
Hepsi aynı ağırlıkta mı?
¿ Todos pesan lo mismo?
Bitti, hepsi senindir.
Ya está. Todo tuyo.
Muhtemelen hepsi bu kutudadır.
Todo debe estar en esta caja.
Hepsi bana sırtını döndü?
Todas se volvieron contra mí.
Hepsi!
Todas.
Onları üzmek istemem hiç. Hepsi arkadaşım.
No quiero hacerles daño.
Ya hepsi kafamdaysa?
¿ Y si todo está en mi cabeza?
Hepsi taslakta duruyor.
Todo está en los storyboard.
Çavuş, bunların hepsi ne için?
Sargento, ¿ qué es todo esto?
Ama hepsi onunla ilgili.
Pero todas sobre ella.
Hepsi Bebek Jane'e benziyor.
Todos son copias de Baby Jane.
Bir müvekkilimi kaybettim, hepsi bu.
Creo que acabo de perder un cliente, eso es todo.
Güzellik, asalet ve ölüm. Hepsi de zarif bir duruşun içinde.
Belleza, dignidad y muerte, todo en una misma pose exquisita.
Hepsi kesilmiş.
Lo cortaron.
Hepsi de bağlantılı.
Está todo conectado.
Haftanın iş emirlerini, hepsi senin imzanla.
Órdenes de trabajo para la semana, todas firmadas por ti.
Bunlar uydurmaca, hepsi.
Esto es un montaje, todo esto.
"Hepsi senin hatan bebek."
"Esto es culpa tuya".
Tek bir hamle yapacağız... ve... hepsi bu.
Solo vamos a tener una oportunidad... y... es esta.
Seninle bireysel bir çalışma yapmak istiyorum, sabahları vakit ayırabildiğin kadar, ve yeminle hepsi bu kadar olacak.
Quiero algunas horas de estudio contigo, tantas mañanas a la semana como puedas, y te juro que solo será eso.
Haftaya koridorda birbirimizi başımızla selamlayacağız. Hepsi bu kadar.
La semana que viene nos saludaremos cuando nos crucemos en el pasillo pero nada más.
♪ ne olmamı istediğin umrumda değil ♪ ♪ çünkü senin için değil, hayır hepsi benim için ♪
* No me importa lo que quieras que sea * * porque no lo hago por ti, lo hago por mí *
Hepsi için özür dilerim!
¡ Lo siento por todo!
Kontrol et, hepsi internette var.
Compruébalo, todo está en internet.
Sanırım hepsi bu kadar.
Bueno, supongo que eso es todo.
- Hepsi bu.
Solo eso.
Çocukların hepsi rol alıyor.
Hasta los niños tienen papeles.
♪ çünkü senin için değil, hayır, hepsi benim için ♪
Nos vemos.
hepsi burada 182
hepsi bu 3203
hepsini 400
hepsi yalan 92
hepsi bu kadar 752
hepsi benim 57
hepsi bu mu 684
hepsi senin olsun 16
hepsi senin 86
hepsini istiyorum 28
hepsi bu 3203
hepsini 400
hepsi yalan 92
hepsi bu kadar 752
hepsi benim 57
hepsi bu mu 684
hepsi senin olsun 16
hepsi senin 86
hepsini istiyorum 28
hepsine 52
hepsi mi 80
hepsi o 61
hepsi doğru 60
hepsi bitti 104
hepsi o kadar 88
hepsi geçti 70
hepsi gitti 84
hepsi senin hatan 61
hepsi benim hatam 120
hepsi mi 80
hepsi o 61
hepsi doğru 60
hepsi bitti 104
hepsi o kadar 88
hepsi geçti 70
hepsi gitti 84
hepsi senin hatan 61
hepsi benim hatam 120