English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ H ] / Hepsi bu kadar değil

Hepsi bu kadar değil translate Spanish

241 parallel translation
Lakin, hepsi bu kadar değil.
Pero no ha terminado.
- Ama hepsi bu kadar değil büyükbaba.
- Pero eso no es todo, abuelo.
- Hepsi bu kadar değil, kaptan.
- Hay más.
Ancak hepsi bu kadar değil...
Pero hay un problema...
Hepsi bu kadar değil.
Y eso no es todo.
Hepsi bu kadar değil mi?
¿ Eso es todo?
- Aslında hepsi bu kadar değil efendim.
- En realidad es algo más complicado.
Hepsi bu kadar değil.
No sólo eso.
Hepsi bu kadar değil.
Eso no es todo. Mire aquí.
Hepsi bu kadar değil.
Eso no es todo.
Fakat hepsi bu kadar değil.
- Sí Pero no es todo.
Hepsi bu kadar değil, küçük bir öpücük için çok iyi ücret aldın
Y no sólo eso, sino que te han pagado tu trabajo Bastante buen sueldo por un besito
Ama hepsi bu kadar değil. Bir heyecan başka bir heyecanı kovalayacak.
Y eso no es todo, hay innumerables sensaciones y sorpresas.
- Hayır, hepsi bu kadar değil.
- No, eso n oes todo.
Ama hepsi bu kadar değil.
Pero, no es todo.
Hepsi bu kadar değil. Hazineyi tekrar ele geçirip paralı asker tutup herkesi katletmek istiyor.
También quiere recuperar su tesoro y reclutar mercenarios para masacrar a todo el mundo.
Aslında, bildiklerimizin hepsi bu kadar değil. April?
En realidad, tenemos más pistas. ¿ April?
Hepsi bu kadar değil, şef. Yarın bu işi tamamen bitireceğim.
Me alegro de ver que lo logró, Tango.
Fakat sizler seçim sonuçlarını takip edenler biliyor ki hepsi bu kadar değil.
pero resulta que aquel que usted estuvo siguiendo en las elecciones, ya no esta
Ama hepsi bu kadar değil.
Pero eso no es todo.
Sizleri, ailelerinizi ve tanıdığınız herkesi bulup elektrikli testereyle lavman yapacaklar. Hepsi bu kadar değil.
¡ Cuando te localicen, tu familia entera recibirá su merecido y más!
Çünkü hepsi bu kadar değil.
Y eso no es todo.
Hepsi bu kadar değil.
Hay todo tipo de cosas.
Hepsi bu kadar değil millet. Ölümün çeşitleri var. Konjonktürel anlamda ölüm gibi...
No la muerte en el sentido de "Eso es todo, amigos"... sino en el sentido cíclico... como las mareas alta y baja, el alba y el ocaso.
Evet ama hepsi bu kadar değil.
Ah, sí. Pero hay algo más.
Ve hepsi bu kadar değil.
Y eso no es todo.
Hepsi bu kadar değil.
Pero eso no es todo.
Hepsi bu kadar değil.
No es eso.
Ne? Ve hepsi bu kadar değil.
- Eso no es todo.
Hepsi bu kadar da değil.
Y si solo fuera eso.
Sanırım hepsi bu kadar beyler, değil mi?
Creo que eso es todo, ¿ verdad, caballeros?
Bir tane kendimin olsun istiyorum ve hepsi bu kadar da değil.
Quiero una mía, y eso no es todo.
Hepsi bu kadar değil.
¡ Y eso no es todo!
- Hayır, hepsi bu kadar değil.
- No.
- Hepsi bu kadar da değil.
. Y eso no es todo.
Hepsi bu kadar da değil!
¡ Y eso no es todo!
Hayır, bayan, babanız yarın gelene kadar burdan kaçmamız gerekiyor. Hepsi bu. Bana ne olacağı umrumda değil.
No, señora Mims, tenemos tiempo hasta que su padre llegue mañana, eso es todo.
Hepsi bu kadar da değil.
Y no sólo eso.
Hepsi bu kadar da değil.
Y eso no es sólo lo que eres.
HEPSİ BU KADAR DEĞİL MİLLET!
ESTO NO ES TODO, AMIGOS!
Hepsi bu kadar da değil. Altın, elmaslar, yakutlar.
Además, aprovechan para repatriar el producto del atraco de Balbeck :
Hepsi bu kadar da değil!
¡ Pero eso no es todo!
Metabolizmandaki değişimler o kadar çok değil ; kalp nevrozu sadece, hepsi bu.
Tu electrocardiograma indica una neurosis cardiaca.
Hepsi bu kadar da değil.
Y eso no es todo.
Hepsi bu kadar da değil.
Pero esto no es todo.
Hepsi o kadar mı? Bu bizi pek uzun süre idare etmez, değil mi?
Con eso no vamos a llegar muy lejos.
Ve hepsi bu kadar da değil!
¡ Y eso no es nada!
Hepsi bu kadar, değil mi?
Estas son todas no?
Hepsi bu kadar da değil.
Eso no es todo
Hepsi bu kadar da değil.
Y seguro que los suyos tampoco.
Hiç kimse, Köprüye ulaşamadı, ama Kaptan, uzaysal çarpıtma ile temas kurdu ve şu anda bilinci kapalı durumda. Hepsi bu kadar değil.
También hemos perdido a Neelix.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]