Hepsini değil translate Spanish
827 parallel translation
Hayır, hayır, hepsini değil.
No, no. No las recuerdo.
Hepsini değil, almak üzere olduğumu.
No todas. Sólo la que me voy a quedar.
Hepsini değil.
No todas.
- Hepsini değil.
No todo.
- Ama hepsini değil.
- Pero no todo.
Ama hepsini değil.
Pero no todos los perros.
Hepsini değil, hele baştan sona hiç.
No todos y jamás enteros.
- Hepsini değil. Meydan telefonları çalışıyor.
- Los teléfonos de campaña funcionan.
- Hepsini değil.
- No toda.
Hepsini değil, efendim.
¿ Puede creerlo, teniente?
Hepsini değil, birini al.
Elige una, no todas.
Yaptıklarından bazılarını biliyorsun,... ama hepsini değil.
ya conoces parte de lo que hizo, pero no todo.
Hepsini değil.
No todos.
Hepsini değil bayan. Bu birinin anlıyabileceğinden çok fazlası.
Missy, por entero no, eso sería demasiado para cualquiera.
- Hepsini değil.
- ¿ No del todo?
- Hepsini değil.
No todos.
Hepsini değil.
A todos no.
Sence de onların hepsini bu şekilde satmak harika değil mi?
¿ No te parece estupendo haber colocado todos esos que te parecían demasiado feos para firmar?
Endişe, sıcak ve heyecanın hepsini aynı anda yaşadın işte bu da hiç iyi değil.
Cariño, ¿ qué ocurre? No te hagas mala sangre con este calor te sentará mal.
Hepsini planladın, öyle değil mi?
Lo tienes todo planeado, ¿ verdad?
Mucizevi bir şekilde hayatta kalışımın beni hepsini öldürmüşüm gibi gösterip göstermediğini merak etmiyordum değil.
Me preguntaba si el hecho de haberme salvado de milagro... no me presentaba ante el pueblo como culpable de asesinato.
Hepsini sen çaldın değil mi? Aynı bu kolyeyi çaldığın gibi...
Lo robaste, como robaste este relicario!
Sadece Sioux'ları değil, hepsini.
Sioux, cheyenne, pies negros, sin arco y todas las demás.
Bunların hepsini biliyorsunuz, değil mi?
Usted lo sabe.
Onların hepsini yok edeceğiz, değil mi?
Los destruiremos a todos, ¿ no?
Bütün yasaları senin yazdığını sandı. Sadece... İspanyol Kayası yasalarını değil, hepsini.
Pensó que tú hacías las reglas, todas las reglas... no sólo las de Pequeña España.
Daha hepsini anlatmadım, değil mi?
Yo... - no se lo he dicho todo, verdad?
Yalnızca çağdaş yazarları değil. Yalnızca Péguy, Proust, Bergson'u değil hepsini, bunların tamamını. Hepsini, hepsini!
No sólo los modernos, no sólo los Péguy, los Proust, los Bergson, sino todos los demás, todos estos, todos.
Bu sefer hepsini atlatmayı başardık, değil mi?
Sí que les ganamos, ¿ verdad, señorita?
zaten hepsini inkar ettin, değil mi?
Pero Ud. Lo niega todo, ¿ no?
şüphesiz hepsini inkar ediyorum, çünkü hiç birisi doğru değil, bir kelimesi bile.
Claro que lo niego, porque no es cierto, ni una palabra.
Hepsini içtin bitirdin değil mi?
- Te la has bebido toda, borrachín.
Hepsini senin için yaptım ama senin umurunda bile değil.
Lo hice por ti y no te importa.
Bilirsin hepsini vurmak, bunu hissetmek, kendini tanrı sanmak ölümün korkunç gücü ellerinde oluyor değil mi.
Ya sabes tener el rifle en la mano y sentir que tienes el poder en tus manos de dar o quitar la vida.
- Bunların hepsini yemeyeceğiz değil mi? - Hayır.
- ¿ No iremos a comernos todo eso?
Hepsini kırmadınız, değil mi?
No habrá destruido todos los alambiques, ¿ verdad?
Belgelerin hepsini imzaladım, değil mi?
Firmé los papeles, ¿ No es así?
Bütün hepsini atmanı söylemiştim değil mi.
Creí haberte pedido... que tiraras todo eso.
Umurumda değil! Hepsini gemiden indirin!
todos fuera!
Hapishane hepsini alacak kadar büyük değil.
En la cárcel no hay sitio para todos.
- Konu bu değil. Bir fıçıdaki 4 çürük elma, fıçı ne kadar büyük olursa olsun hepsini mahveder.
Cuatro manzanas podridas en un barril, por grande que sea...
Ve hepsini yedin bile. Yemin ederim bu doğru değil!
Eso lo quemas en un mes.
Diğerlerinin hepsini satabilirsin, ama bu kadını değil.
Puedes vender a las otras, pero no a ésta.
Hepsini çarçur ettin. Sonra da zengin bir hatunla tanıştın, değil mi?
Y luego conociste a una chica forrada, ¿ verdad?
Şimdi hepsini kaybettin değil mi, Willoughby?
Ya ha desfogado, ¿ verdad?
- Hepsini kontrol ediyoruz, değil mi?
- Los habrá investigado. - Por supuesto.
- Hepsini değil.
Quizá no de todo.
Hepsini birlikte yakmak iyi değil.
Nunca es bueno incendiar todo a la vez.
Bunların hepsini biliyorsunuz, değil mi?
Usted sabe todo eso, ¿ verdad?
Hepsini bir kerede değil.
No de una vez.
Hepsini kazayla yapmadın şimdi, öyle değil mi?
¿ No me dirás que todo era un simple juego, verdad?
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil misin 154
değil miyim 77
değil mi efendim 66
değildim 75
değil mi çocuklar 56
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil misin 154
değil miyim 77
değil mi efendim 66
değildim 75
değil mi çocuklar 56