Her şeyden çok translate Spanish
1,650 parallel translation
- Her şeyden çok.
- Más que a nada
Her şeyden çok bu yüzden uykusuz geceler geçirdim.
Tengo más noches con insomnio por esto que por cualquier otro asunto.
Ve her şeyden çok, sevgi doluydu.
Y más que nada, estar lleno de afecto.
- Sende şu an her şeyden çok var zaten!
¡ De verdad eres de todo!
Seni çok seviyorum. Her şeyden çok.
Pues te quiero mucho, más nada en el mundo.
Açıkçası, bu kargaşada, sizin cipslerinizi yemeyi her şeyden çok isterdim.
Sinceramente, prefiero comer sus papas que cualquier cosa de aquí.
Yaşadığımız şey, Nora'yla yaşadığın her şeyden çok daha özeldi.
Lo que teníamos era mucho más especial de lo que nunca tuviste con Nora.
Bu krallık, özgürlüğüne minnettar, soylu ve refah içinde yaşayan babamın her şeyden çok değer verdiği bir ülkeydi.
Fue una tierra de prosperidad, de elegancia y donde se apreciaba la libertad que mi padre valoraba sobre todo lo demás.
Bunu her şeyden çok istediğin zaman bile belirsizlik ve acı sarmalına dönüşür ve böylelikle kendi içinden bir parçayı gizlemek durumunda kalırsın.
Aún cuando se lo quiere más que nada se vuelve una espiral de incertidumbre y dolor y uno entierra parte de sí mismo.
Ve onlar Tanrı'nın kendilerini her şeyden çok sevdiğine inandılar. Geliştiler.
Y tiene esta idea de que Dios les ama más que a nadie.
Her şeyden çok da seni özleyeceğim.
¡ Y a ti! ¡ Voy a extrañarte más que a todos!
Kitap okumayı her şeyden çok severdi.
Ella amaba a los libros mas que a nada.
Her şeyden çok.
Más que a nada.
Bir ağacın bir çocuğu her şeyden çok sevmesini anlatır, değil mi?
- Habla de este árbol que quiere a un niño más que cualquier otra cosa ¿ vale?
Neyi her şeyden çok istediğimi biliyorum!
¡ Sé lo que quiero más que nada!
Çünkü seni her şeyden çok seviyorum sevgilim.
Porque te amo más que a nada, amor.
Seni her şeyden çok seviyorum.
Te amo más que a nada.
Seni her şeyden çok seviyorum.
- Te amo más que a nada.
Her şeyden çok.
Más que nada.
Her şeyden çok.
Más que a nadie.
Bu her şeyden çok senin potansiyelinle alakalı.
Tiene que ver más con tu potencial que con otra cosa.
İnan şu an bunu her şeyden çok isterdim.
. el deseo es el padre de el pensamiento.
Ben dünyadaki her şeyden çok sevdiğim anneni, Avrupa'yı ense kökünden tutup sarsmak için, terk etmek zorunda kaldım.
Yo dejé a tu madre a quien amo más que a nadie en el mundo para sacudir a Europa por la solapa.
Sıfatın harika. Ama her şeyden çok biraz dürüstlük isterdim. Değişiklik için.
El título es genial y todo eso, pero lo que más me gustaría es un poco de honestidad para cambiar... por parte de ambos.
O adamı her şeyden çok severim.
Quiero a ese tío más que a cualquier otro.
Senin karın olmayı her şeyden çok isterdim.
Quería ser tu mujer, más que nada.
Ama o, bir erkek çocuğu olmasını her şeyden çok istiyordu.
Pero él quería un hijo más que nada.
Biliyorsun, elimizde bir Meksikalı kızımız var ve düşünüyorum da... küçük bir Meksikalı kız dünyada her şeyden çok neyi ister?
Tenemos a una pequeña niña mexicana, y estoy pensando ¿ qué ama más que nada en el mundo una pequeña mexicana?
Her şeyden çok, ve o da beni seviyor.
Más que a nada. Y ella me ama a mí.
Şimdi buna her şeyden çok ihtiyacın var.
Y vas a necesitar esto, más que nunca.
Bu maçı her şeyden çok istiyorduk.
Queríamos ganar este partido sobre todas las cosas.
Yok etme güçlerinin olmasına rağmen evrende galaksilerin oluşumuna her şeyden çok karadelikler yardımcı olmuşlardır.
Aunque ellos tienen un poder destructivo como no hay otro en el universo, Los agujeros negros también ayudan a crear galaxias - -
Bu benim her şeyden çok korktuğum şey.
Lo que más me da miedo. - Víboras.
Ve her şeyden öte, daha çok nefret ettiği biri var.
Y, después de todo, hay alguien a quien odia aún más.
Hepinizi çok seviyorum, her şeyden daha çok.
los amo mucho, más que a nada.
Her şeyden önce avukat ücretlerinin çok pahalı olduğunu hepimiz biliyoruz aramızda para toplayabilir ve belki bu sayede mahkemeye gider, jürinin kararına etki edebiliriz.
Para empezar, como los abogados son caros, propongo hacer una colecta y que se la llevemos al tribunal para intentar tener alguna influencia en el veredicto.
Ben onu dünyadaki her şeyden daha çok seviyorum.
Lo quiero más que nada en el mundo.
Söyledigim her seyden sonra bu çok çilginca gelecek biliyorum ama...
Se que parecerá absurdo, después de todo lo que acabo de decir.
Hem de hayatım boyunca yaptığım her şeyden daha çok.
Lo siento más que cualquier cosa que haya hecho en mi vida.
Yüce İsa, kızım seni çok seviyor, sana tapıyor. Hem de dünyadaki her şeyden fazla. Öyle değil mi canım?
Jesús, mi niña te quiere mucho, te adora.
... bu beni dünyadaki her şeyden daha çok korkuturdu.
que me asusta más que cualquier otra cosa.
Kadınlar dizinin üzerine çöküp şöyle demeni isterler : "Seni dünyadaki her şeyden daha çok seviyorum. " Bence sen dünyanın en güzel, en zeki varlığısın...
Ellas quieren que te arrodilles... y digas : "Te amo más que a nada en el mundo" "Creo que... eres el ser más hermoso e inteligente de la Tierra y quiero pasar... el resto de mi vida contigo".
Beysbolu her şeyden çok severim,
También es bueno.
- Her şeyden daha çok seviyorum.
Me encanta más que cualquier cosa.
Çoğunlukla, her şeyden daha çok kişisel şeylere çok daha meraklılar ve bundan farklı bir eğitim gördüklerinden emin değilim.
Les interesa la basura personal. No sé si se les enseña algo diferente.
Hayır, çok eğlenceli olacak, her şeyden biraz uzaklaşmaya can atıyorum.
¡ No! Será divertido y me encantaría escapar de todo esto. Y por " todo esto!
Tüm çocuklar sanki hiçbir şey olmamış gibi geri dönmüş,... her şeyden sonra çok mutlu etti, ama düşünmeden duramıyorum, çok garip. Garip değil anne, şaşırtıcı. Evren çok şaşırtıcı bir yer.
Todos los chicos regresaron como si nada hubiera pasado felices pero extrañados no, madre, sorprendidos el universo es un lugar sorprendente
Bunu her şeyden çok istediğini biliyorum.
Sé que quieres eso más que nada.
Her şeyden önce ten rengi çok solgun.
Antes de que se pueda incluso tratar el asunto del comercio, la constitución está demasiado erosionada.
Ailemi bu dünyadaki her şeyden daha çok seviyorum.
Amo a mis padres más que a nada en el mundo.
Ben yaşamak istiyorum. Her şeyden daha çok.
Quería vivir más que la mayoría.
her şeyden önce 180
her şeyden 36
her şeyden öte 22
çok güzelsin 532
çok teşekkür ederim 2489
çok tesekkür ederim 16
çok tatlısın 281
çok güzelsiniz 65
çok şık 66
çok sık 16
her şeyden 36
her şeyden öte 22
çok güzelsin 532
çok teşekkür ederim 2489
çok tesekkür ederim 16
çok tatlısın 281
çok güzelsiniz 65
çok şık 66
çok sık 16
çok teşekkürler 1924
çok seviyorum 43
çok seksisin 23
çok güzel görünüyorsun 197
çok güzel olmuş 52
çok güzel 5114
çok yazık 499
çok şükür 211
çok güzel olmuşsun 16
çok güzel bir kız 66
çok seviyorum 43
çok seksisin 23
çok güzel görünüyorsun 197
çok güzel olmuş 52
çok güzel 5114
çok yazık 499
çok şükür 211
çok güzel olmuşsun 16
çok güzel bir kız 66