Her şeyden öte translate Spanish
184 parallel translation
Her şeyden öte üstünlüğün orada yatıyordu beni bile sana hayran bıraktı.
Fue tu sublime superioridad más que cualquier otra cosa lo que admiré tanto. Por favor, no cambies.
Her şeyden öte, beyni parçalarına ayırmak. Doğrusu hırslı.
Después de todo, separar las facetas del cerebro.
Ama her şeyden öte, medeni insanın sorunu da bu değil mi?
Pero, ése es el problema del alma civilizada del hombre, ¿ no?
Bu çok zor, çünkü her şeyden öte ben onun annesiyim.
No es fácil de decir, pero soy su madre.
Her şeyden öte sen mektubunda söz vermiştin. Geçen gece de bana söz vermedin mi?
¿ Después de lo que prometió en su carta y a mí anoche?
Ve her şeyden öte unutmayın ki sizden sonra ülkeyi kurtaracak kimse kalmayacak.
Y, por sobre todo, recuerden que, después de Uds., no quedará nadie para salvar el país.
Ve her şeyden öte...
Y por encima de todo...
Her şeyden öte, bunu vatanı için yaptı.
Después de todo, sus motivos son patrióticos.
Her şeyden öte, savaştayız!
¿ Entiende? Estamos en guerra.
Her şeyden öte, bir süreliğine katil sendin.
Por un tiempo, el asesino ha sido usted.
Her şeyden öte insanım, makine değil.
No soy una máquina.
Burada çok fazla şey var, ama... her şeyden öte, daha önce görmediğim şeyler.
con tantos aparatos, nadie... lo hubiera dicho...
Her şeyden öte, Leydi Ashburnham'ı üzmemeliyiz.
No podemos arruinar los preparativos de lady Ashburnham.
Her şeyden öte uğraştığımız kişi sadece kör bir adam.
Después de todo, solo tratamos con un ciego.
Her şeyden öte, dünya insanlarına yardım etmek ve buraya elçilikler kurmak istiyoruz.
Deseamos sobre todas las cosas ayudar a la gente de la tierra. Establecer embajadas aqui
Şimdi, genç bayan, mantıklı olun ve her şeyden öte çığlık atmayın.
Ahora, querida señora, sea razonable. Y sobre todo, no grite.
Her şeyden öte Bay Ward, burası sizin eviniz.
Después de todo, Sr. Ward, esta es su casa.
Her şeyden öte, yuva kalbinin olduğu yerdir.
Después de todo, el hogar es donde está el corazón.
Bir kadın, kocasını her şeyden öte sever ama erkek için, iş her zaman daha öndedir.
La mujer ama a su marido por encima de todo, pero para él, lo más importante es el trabajo.
Her şeyden öte iklimden sanırım.
Creo que es más cuestión de clima que de cualquier otra cosa.
Her şeyden öte, birkaç başarısız girişiminiz olmuştu.
Después de todo, tiene algunos intentos fracasados en su haber.
Ve her şeyden öte, James Kirk'ü öldürmek istedi, bir zamanlar onu seven bir erkeği.
Y, sobre todo, quería asesinar a James Kirk, un hombre que una vez la amó.
Her şeyden öte bu da bir iş.
Y entonces tal vez... Este es un trabajo extraño.
Her şeyden öte... biz, hepimiz bilinmeyenden korkuyoruz.
Despues de todo, todos tememos a los desconocido.
Çok düşünceli biri. Her şeyden öte ; çok güzel bir bayan.
Nadia, te lo pido, aplaca a este tipo, si no esto terminará mal.
Ama her şeyden öte,
Pero en particular...
Her şeyden öte fazla istekli görünme.
Y sobre todo no seas demasiado entusiasta,
Her şeyden öte, sanırım bu bizim son oyunumuz.
Después de todo, quizás sea nuestro último partido.
Her şeyden öte, içinde, hoşuna giden, istediğin her şey var.
Tiene todo lo que te gusta, lo que pediste.
Her şeyden öte çok korkunçtu.
Fue realmente angustiante.
her şeyden öte, benim ismim koma anlamına geliyor.
Para la mayoría, mi nombre significa "coma".
Her şeyden öte ben sadece çocuklarıyla | kutsanmış, fakir bir ailede doğdum.
Nací en una familia pobre cuya única riqueza era tener muchos niños.
Her şeyden öte orası benim köşem.
Es mi esquina, después de todo.
Her şeyden öte aklınızı yitirirsiniz.
Todo lo demás se va de la cabeza
Ama her şeyden öte beni rahatsız eden şey parfümünüzün kokusu. Ne kadar hafif olursa olsun 3.59 dolarlık puromun aromasıyla yarışabilir. Puromu da şu saniye içinde söndürebilirim.
Pero más que nada lo que me ofende es que su perfume por sutil que sea, compite con el aroma de mi fino habano de $ 3.59, el cual extinguiré en este instante si su naturaleza fálica acaso ofende su maldita sensibilidad frágil.
Her şeyden öte...
Pero después de todo...
Bunu yerine getirmek üzere o odaya düşünmeye giderken hukuk sistemimizin her şeyden öte zayıfı korumak üzere tasarlandığını hatırlayın.
¡ Vivimos en un país artificial, por amor de Dios! Y con esto he terminado
Günahlarımdan nefret ediyorum. Her şeyden öte sana karşı kabahat işlediler, Tanrım - - Moebite'lerin ülkesinden bana bir gelin gönderen.
Detesto mis pecados porque les temo a los dolores del infierno... pero sobre todo porque Te ofenden a Ti, Señor... que me enviaste una nuera de la tierra de los moabitas.
- Her şeyden öte şiiri severim.
Y adoro la poesía sobre todo.
Her şeyden öte, Bay Büyük artık benimle beraberdi.
Después de todo, el Sr. Big estaba conmigo.
"Çünkü olabileceğim en iyi insan olmak istiyorum, ve her şeyden öte dürüst olmak istiyorum."
"Porque quiero ser el mejor ser humano que pueda ser y quiero ser honesto sobre todo lo demás".
Her şeyden öte, aşkı seviyorum.
Pero más que nada, amo el amor.
- Öyleyse sorun kendinize, insandan, her şeyden öte, en çok korktuğunuz şey nedir'?
- Pues reflexiona, qué es aquello... Aparte del hombre, aparte de las otras cosas... ¿ Qué es aquello que más temes?
Her şeyden öte bu senin ilk aşkın.
Después de todo, este es tu primer amor.
Her şeyden öte, çok tatlı bir kız.
Bueno, es una chica dulce.
Her şeyden öte Raven, O senin...
Después de todo, Raven, es tu...
Her şeyden öte, kardeşim öldü ve onu sen öldürdün.
Además, mi hermano murió y tú lo mataste.
Her şeyden de öte bugün cumartesi değil.
Y ademas no es sabado.
Her şeyden öte, o da bir kadın. Anlamaya çalış.
¿ De eso se trata esto?
Her şeyden öte, bir eş her zaman bir...
¡ Ya me entiendes!
Pardon. "... kanıtlanamamış kanıtlarımızdan öte savunmanın hedefi, her şeyden öte, sizin sağduyunuzdur mantıklı insanın gerçeği belirleme bilgeliğidir. "
pero hemos fracasado
her şeyden önce 180
her şeyden çok 20
her şeyden 36
otel 43
öteki 30
otelde 37
otel mi 22
oteller 28
öte yandan 161
oteru 29
her şeyden çok 20
her şeyden 36
otel 43
öteki 30
otelde 37
otel mi 22
oteller 28
öte yandan 161
oteru 29
her şey yolunda 1390
her şey yolunda mı 840
her şeyin bir zamanı var 23
her şey bitti 278
her şey için teşekkürler 136
her şey iyi olacak 102
her şey için teşekkür ederim 55
her şeyin 49
her şeyim 18
her şeyin bir ilki vardır 44
her şey yolunda mı 840
her şeyin bir zamanı var 23
her şey bitti 278
her şey için teşekkürler 136
her şey iyi olacak 102
her şey için teşekkür ederim 55
her şeyin 49
her şeyim 18
her şeyin bir ilki vardır 44