Mükemmel biri translate Spanish
611 parallel translation
Ama o mükemmel biri.
Pero, ¡ es perfecto!
Biliyorum, mükemmel biri değil.
Sé que no es perfecto.
İşte o zaman birbirimizi sevdiğimizi anladık. O mükemmel biri, anne.
Fue entonces cuando comprendimos que nos queríamos. ¡ Mamá, él es tan maravilloso!
Kardeşiniz mükemmel biri sayılmazdı... ama Curcio ailesi, şerefli bir ailedir.
Su hermano no era demasiado bueno, pero la familia Curcio es honorable.
Mükemmel biri, ama, şu an evlilik ruh halinde değilim.
Ella es maravillosa, pero yo no estoy de humor para casarme.
- Dr. Gruber, mükemmel biri.
- El Dr. Gruber, es un genio.
Guido, harika oynuyor. Mükemmel biri.
Guido, no hay duda sobre esta.
Herkesi mükemmel biri olduğuna inandır.
Hazles creer a todos que eres maravilloso.
Mükemmel biri. Ama bu demek oluyor ki Kore'ye dönmek zorunda.
Pero significa que tendrá... que volver a Corea.
- Kendisi mükemmel biri.
- Es el mejor.
Mükemmel biri.
Un hombre maravilloso.
Mükemmel biri olmadığımı biliyorum.
No, soy un completo y verdadero bruto.
Her şeye rağmen, mükemmel biri olduğunuzu söyleyebilirim.
Por cierto, es usted perfecta.
Tamam, mükemmel biri değil ama.. ama yaptıkları için bir aferin hak ediyor. Utah'ın güney kısımlarında etkili oldu.
,... claro, no es perfecto, pero merece el mérito por lo que hizo.
- Mükemmel biri.
- Es perfecto.
Bence o mükemmel biri.
- Sí. Es maravillosa.
Çok üzgünüm. Mükemmel biri değilim!
Lo siento, no soy perfecto.
Ot ya da içki kullandığım zaman fazla mükemmel biri olurum.
Si tomo hierba o alcohol, me pongo de un maravilloso subido.
Mükemmel biri, ama zor.
Es excepcional, es complicado.
Kendimi bir hiç ve seni de hep mükemmel biri olarak gördüm.
Pensaba que yo era la mierda de la familia y que tú eras el perfecto.
Kız mükemmel biri.
Ella es fantástica.
Kız arkadaşım mükemmel biri. Beğeneceğinden eminim.
Es una chica excelente.
Mükemmel biri.
¡ Es hermosa!
Mükemmel biri değilim.
No soy perfecta.
- O mükemmel biri.
- Sería un presidente excelente.
Mükemmel biri. Çok mükemmel.
Es estupenda.
Mükemmel biri.
Es perfecto.
Adam her şeyde benden daha iyi.Mükemmel biri.
Él es mejor que yo en todo. Es perfecto.
Diane, mükemmel biri olmayabilirim...
Diane, yo no puede ser perfecto...
Çünkü o mükemmel biri, düşünceli, yaratıcı olmayan bir adam.
Porque es estupendo, atento y nada genio.
Sonuç olarak, bayanlar ve baylar elimizde, üniversitede gördüklerim arasında ki en mükemmel insan beyni örneklerinden biri var.
En conclusión, señoras y señores, éste es uno de los especímenes más perfectos de cerebro humano que jamás he estudiado en la universidad.
Ne kadar muhteşem biri olsam da iki işi aynı anda mükemmel bir şekilde yapamam. İzninizle.
Por muy buena que sea, no puedo hacer dos cosas a la vez y hacerlas bien, por favor, discúlpenme un momento.
Aşkın şüpheli rahatlığına bel bağlayan biri asla mükemmel bir dansçı olamaz.
La bailarina que confíe en el dudoso recurso del amor humano jamás será una gran bailarina.
Profesyonel olmayan biri olarak bence mükemmel bir fikir.
Como ajena a la profesión, me parece una idea excelente.
Mükemmel sahil şeridi. Ayrıca tepelerin ardında, adam gibi yemek ve içecek için kalan son bir kaç yerden biri vardır. Adı da Mavi Köşk.
Una buena playa y allá en las colinas, uno de los pocos sitios donde todavía se come bien, el Pabellón Azul.
Ben mükemmel göründüğünü düşünüyorum yarım kalpli biri için.
Pues yo la encuentro preciosa para tener sólo medio corazón.
Ama gerçek şu ki, titizlikle seçilmiş, her biri birer süper mükemmel fiziki örnek olan 18 adama komuta ediyorum.
Sucede que estoy al mando de 18 especímenes seleccionados... competitivamente, con un físico superperfecto... con una edad promedio de 24.6...
Gördüğüm en mükemmel ceninlerden biri.
Es uno de los embriones más perfectos que he visto.
Çok mükemmel biri idi...
ÉI era una persona maravillosa.
Çizmelerini yalayabileceğim biri ta ki dilimle delik açana dek. Öyle mükemmel bir adam ki onunla aynı sahneye çıkmaya cüret etmek yerine kendi pisliğimle bir çukura kapatılsam yeridir.
Alguien cuyas botas con mucho gusto lamería hasta que me salieran agujeros en la lengua, un hombre que es tan totalmente maravilloso, que preferiría que me encerraran en un pozo de mi propia mugre que atreverme a pisar el mismo escenario que él.
İşte bu yüzden sonuç bu kadar mükemmel. Tek sorun biri jaluzileri kapattığı zaman yaşanıyor.
El único problema es cuando alguien cierra las persianas.
Sanatın kişisel erdemlere bağlı olmaması ne kötü. Öyle olsa mükemmel, erişilmez, eşsiz biri olurdun.
Qué desgracia que el arte sea tan indiferente a la moralidad personal si no serías superior, inalcanzable, inimitable.
Dağların ötesinde zengin ve güzel diyarı bulmuştu. Altın ırmakların yeşil çimenliklerden şakıyarak aktığı diyar. Hanlar ve saraylar, mükemmel bir yüzme havuzu ve şehrin sınai kalkınması için en cazip teşvik programlarından biri.
Había encontrado la tierra próspera que se extendía en las montañas... donde el tintineo del agua atravesaba los valles... donde había grandes palacios... piscina municipal y ayudas a las empresas... a sólo 15 millas de la ribera comercial del Támesis... y muy cerca de la futura M25.
Mükemmel kaslarınıza hayranım elbette, pırıl pırıl dişlerinize de öyle. Ama bu maskenin ardında bir erkek olduğunu biliyorum. Utangaç biri.
claro, amo tus músculos, tu sonrisa brillante, pero yo se que detrás de esa persona fingida, ahí hay un hombre tímido y sensible, con un gran corazón.
Eğer adam Doyle Lonnegan'ın taşıyıcılarından biri olmasa, her şey mükemmel olacaktı.
Todo hubiera salido perfecto, pero era un mensajero de Doyle Lonnegan. Estás loco.
Mükemmel ve korkunç biri.
Una persona perfecta y una larva.
Etrafımızdakilerin hiç biri mükemmel değil.
No hay gente por ahí perfecta.
Bu çocuk... bunu söylüyorum, çünkü söyleyecek başka bir şey bulamıyorum... çok akıllı... ve marifetli bir çocuk... sanırım, yanında yattığım en mükemmel erkeklerden biri, anlıyor musun?
El niño es y lo digo sólo porque no sé qué diablos decir es muy listo ya sabes, un tipo ingenioso creo que es uno de los tipos más geniales con los que haya dormido, ¿ me explico?
Ne kadar harika biri olduğunu ona göstermek için eline mükemmel bir fırsatın var.
Ahora le puedes mostrar lo maravilloso que eres.
İyi bir sofra adabı, harika bir kişiliği ve mükemmel duruşu olan biri, değil mi? Doğru, her zaman böyle iyi olduğunu söylerler.
Tenía buenas modales en la mesa, un gran personalidad y una excelente postura?
- Bu, hayatımın en mükemmel anlarından biri Sam.
Este es uno de los grandes momentos de mi vida.
biri 247
birisi 209
birini 32
biri var 29
birim 66
birinci gün 16
birine 18
birinci katta 19
birinci 55
biri bana 23
birisi 209
birini 32
biri var 29
birim 66
birinci gün 16
birine 18
birinci katta 19
birinci 55
biri bana 23
birincisi 390
birinci kat 30
birisi var 21
birinin 43
birinci dünya savaşı 32
biri burada 17
birini arıyorum 33
biri geliyor 129
birini bekliyorum 30
biri vardı 17
birinci kat 30
birisi var 21
birinin 43
birinci dünya savaşı 32
biri burada 17
birini arıyorum 33
biri geliyor 129
birini bekliyorum 30
biri vardı 17
birinci kural 18
birinci bölüm 38
biri gitti 31
birim 01 25
biri mi öldü 17
birini seç 19
birinci manga 18
birinci subay 32
birini öldürdüm 16
birinci sınıf 101
birinci bölüm 38
biri gitti 31
birim 01 25
biri mi öldü 17
birini seç 19
birinci manga 18
birinci subay 32
birini öldürdüm 16
birinci sınıf 101