Mükemmel oldu translate Spanish
420 parallel translation
Mükemmel oldu demek.
Significa ser excelente.
Mükemmel oldu.
¿ Qué quiere?
Evet bu mükemmel oldu!
¡ Es perfecta!
Demek istediğim herşey sizin için hep mükemmel oldu.
Es que todo siempre ha sido tan perfecto para vosotros.
Mükemmel oldu.
Resulta perfecto.
Mükemmel oldu.
Ha sido perfecto.
Mükemmel oldu. Bu Cesar...
¡ Aquí está Cesar!
Sizin uzun soluklu konuşmanız ruhsal düzeyde mükemmel oldu, ancak bu dilenciler gerçek.
Tu larga perorata de antes era perfecta a un nivel espiritual, pero esos mendigos son reales.
Tüm detayları mükemmel oldu.
Cada detalle fue perfecto.
Bu size mükemmel oldu.
Le sienta perfectamente.
- Frak mükemmel oldu ama Don Calogero da iş yok!
- ¡ El frac es bonito, don Calogero no! - Vayamos.
Evet, mükemmel oldu.
Sí, absolutamente perfecto.
Mükemmel oldu, ve kimse burada aslında neler olduğunu kanıtlayamaz.Hiçkimse!
Funciono perfectamente Y nadie puede probar Que fue lo que sucedió Exactamente esa noche
Zamanlama mükemmel oldu.
Precisamente ahora.
Mükemmel oldu.
- Quedo perfecto.
Belgeler mükemmel oldu tıpkı gerçek gibi.
El documento está perfecto, parece auténtico.
Şimdi mükemmel oldu.
Ahora está perfecto.
Pascoli okul kitaplarında aynı düzeyde mükemmel oldu.
Pascoli se convirtió en el poeta por excelencia de los libros escolares.
Musluğu güzelce ayarladım, mükemmel oldu.
Me acerqué a él, le di un buen toque y funcionaba como la seda
İşte. Şimdi mükemmel oldu.
¡ Perfecto!
Bu benim hayalim, mükemmel oldu.
Es mi visión. Es fabuloso.
Tatlım, mükemmel oldu.
Cariño, estás muy bien.
Şimdi mükemmel oldu.
Venga.
Mükemmel oldu.
esto es perfecto.
Bu süreç de mükemmel bir tanıtım oldu.
Este proceso ha sido una excelente publicidad.
Tüm olay mükemmel bir can sıkıntısı oldu.
Todo ha sido un gran aburrimiento.
Demek mükemmel Sherlock Holmes adi bir hırsız oldu.
El gran Sherlock Holmes convertido en vulgar ratero.
Mükemmel bir kadın. Üçüncü kocası ölünce, saçları altın sarısı oldu.
Al morir su tercer marido, el cabello se le puso dorado de la pena.
Gideceğine üzülüyorum Mükemmel çirkinlikte bir parti oldu
Siento que tengáis que iros. Comprendo que es muy tarde, pero...
Çok mükemmel tasarlanmış ve titizlikle planlanmış birçok cinayet kalıntıları iyi temizlenmediğinde başarısız oldu.
Muchos planes, magistrales y meticulosos, han fracasado por no hacer desaparecer bien los restos.
- Mükemmel bir parti rezil oldu.
Una fiesta perfecta, arruinada. Tengo mi coche.
Mükemmel. - Ne oldu?
- ¿ Qué pasa?
Ne oldu? - Hayat mükemmel.
- La vida es un bol de cerezas.
Fazlasıyla mükemmel bir zamanlama oldu.
Y es el momento perfecto, grandote.
Billie Jean King düz setlerde yem oldu Laver ilk seti aldıktan sonra pestile çevrildi Pancho Gonzalez voleleri ve ters vuruşlarıyla mükemmel servisler atarken ağdan emilip iki dakikada yutuldu.
Aquí tienen sólo algunos de los resultados : Billy-Jean... King comido en sets directos.
Tamam, mükemmel biri değil ama.. ama yaptıkları için bir aferin hak ediyor. Utah'ın güney kısımlarında etkili oldu.
,... claro, no es perfecto, pero merece el mérito por lo que hizo.
Mükemmel bir tadı oldu.
Le da un sabor exquisito.
Mükemmel bir örnek oldu.
Un excelente ejemplo.
Mükemmel fikir! Nasıl oldu da kendim düşünemedim bunu?
Es una idea excelente. ¿ Por qué no me vino primero a mí, a la cabeza?
Tüm plan mükemmel işledi. Saitz giderek daha zengin oldu, öyle çok para kazandı ki... ilk binasını satın aldı.
Saitz se hace muy rico y gana tanto dinero... que puede comprar su primer edificio, un sitio viejo que destruye.
Bilirsin, Vice da mükemmel bir teşkilat sayılır Crockett, ama ne oldu ha?
No digo que Anticorrupción no tenga su glamour, pero ¿ qué ocurrió?
Mühür mumunu biraz kanla karıştırınca McFarland'ı suçlu göstermek için mükemmel bir delil yaratmış oldu.
Humedeciendo la cera con un poco de sangre, hizo lo que parecía ser... una evidencia condenatoria en contra de McFarland.
Mükemmel oldu.
¡ Perfecto!
Şen şakrak akan bir pınar yapılmış olduğunu gördüm yanında da - içime en çok dokunan bu oldu - birileri yeniden doğuşun mükemmel bir simgesi olan ıhlamur ağacı dikmişti.
Vi que había construido una fuente, que salpicaba alegremente. Aún así lo que encontré más conmovedor es que alguien había plantado un árbol de tilo el símbolo perfecto del renacimiento.
Çok mükemmel bir zamanda oldu. Kışın mı?
Bien, al menos eso nos muestra que el hará cualquier cosa.
bir grup görmek istiyordunuz, biz yemek yemek istiyorduk, işte oldu evet baba en mükemmel grup ay ışığını hatırlar gibiyim benim kişisel favorilerimdendir.
Ustedes querían ver una banda... Nosotros queríamos una cena... Voila.
İşte şimdi mükemmel bir hafta sonu oldu.
Este es un fin de semana perfecto.
Mükemmel oldu.
- Fue perfecto.
Ama, yeni, çok amaçlı bilgisayarımız için de mükemmel bir test oldu! ..
Realmente... como es una computadora para uso general estamos pensando en muchas formas de utilizarla.
- Mükemmel bir ilişkimiz oldu.
Hemos tenido una gran relación.
- Mükemmel bir parti rezil oldu.
- Una fiesta tan bonita arruinada.
öldürdün 19
öldürecek 16
öldüreceğim 51
olduğunu biliyorum 33
öldürürüm 37
oldu bil 39
öldüğünde 37
öldürür 25
öldürmek 62
öldürülmüş 50
öldürecek 16
öldüreceğim 51
olduğunu biliyorum 33
öldürürüm 37
oldu bil 39
öldüğünde 37
öldürür 25
öldürmek 62
öldürülmüş 50
öldük 27
oldu o zaman 19
öldürecekler 16
olduğun yerde kal 516
öldürdüm 50
öldürüldü 143
öldün mü 25
oldu bitti 17
öldür beni 219
oldu bile 25
oldu o zaman 19
öldürecekler 16
olduğun yerde kal 516
öldürdüm 50
öldürüldü 143
öldün mü 25
oldu bitti 17
öldür beni 219
oldu bile 25