Nasıl yapacağımı bilmiyorum translate Spanish
460 parallel translation
Seni kırmadan söylemek isterdim, ama nasıl yapacağımı bilmiyorum.
Me gustaría decírtelo de forma suave, pero no sé cómo.
Eve girmelerini istemiyorum. Yapamam. Nasıl yapacağımı bilmiyorum.
Es uno de los hombres del Sr. Carney.
- Evet, ama nasıl yapacağımı bilmiyorum.
Si, pero no veo cómo.
Nasıl yapacağımı bilmiyorum.
No sé cómo hacerlo.
Nasıl yapacağımı bilmiyorum ki.
No sé cómo hacerlo.
- Nasıl yapacağımı bilmiyorum!
- ¡ No sé cómo hacerlo!
- Nasıl yapacağımı bilmiyorum.
¡ Ahora átalo! - ¡ No sé hacerlo!
Onun için geri dönmeliyim ama nasıl yapacağımı bilmiyorum.
Debo volver por ella pero no sé cómo.
Deniyorum ama nasıl yapacağımı bilmiyorum.
Lo intento, pero no sé cómo hacerlo.
# Nasıl yapacağımı bilmiyorum # ama yapılmalı
No sé cómo hacerlo, pero así debe ser
Gördüğümü anlatmalıyım ama nasıl yapacağımı bilmiyorum.
Debería contar lo que he visto, pero no sé cómo.
- Nasıl yapacağımı bilmiyorum.
- ¡ Pero si no sé!
Nasıl yapacağımı bilmiyorum.
No sé cómo hacer esto.
Nasıl yapacağımı bilmiyorum.
No sé cómo.
Lorraine'i davet etmeliyim, fakat nasıl yapacağımı bilmiyorum.
Quiero que Lorraine salga conmigo, pero no sé cómo hacerlo.
Hayır, Harry, Nasıl yapacağımı bilmiyorum.
No, Harry, yo no se como.
Onları reddedeceğim, ama nasıl yapacağımı bilmiyorum.
Quiero rechazarlos, pero no sé como
- Nasıl yapacağımı bilmiyorum.
No sé cómo.
Nasıl yapacağımı bilmiyorum ki.
- No sé hacerlo.
Bunu nasıl yapacağımı bilmiyorum.
No sé cómo hacerlo.
Oh, kıza, içinizi görmesinde yardımcı olmalısınız. Nasıl yapacağımı bilmiyorum.
Debes ayudarla a ver más allá.
- Nasıl yapacağımı bilmiyorum.
- No sé como hacerlo.
- Nasıl yapacağımı bilmiyorum.
- No sé cómo hacerlo.
Nasıl yapacağımı bilmiyorum.
Dispara. - No sé cómo.
Faren, yardım etmeyi isterim ama nasıl yapacağımı bilmiyorum.
Faren, me gustaría ayudarlos, realmente, pero no sé cómo.
Artık neyi nasıl yapacağımı bilmiyorum.
No sé como voy a hacer algo alguna vez.
- Bunu nasıl yapacağımı bilmiyorum ki, Jess.
- Yo no sé hacer eso, Jess. - Claro que sí,
Benim gibi yap! " Şimdi de sensiz nasıl yapacağımı bilmiyorum.
Y ahora no sé trabajar sin ti.
Bunu nasıl yapacağımı bilmiyorum. Yardıma ihtiyacım olacak.
Tengo idea de como hacerlo, pero necesitaré apoyo.
Nasıl yapacağımı bilmiyorum.
Es que no sé como hacerlo.
Bunu nasıl yapacağımı bilmiyorum Şerif.
No sabemos como lo hace, Comisario.
Bunu nasıl yapacağımı bilmiyorum ama bu canlı gibi görünüyor.
No se como fue hecha esa cosa pero nunca perece como si estuviera viva.
Nasıl yapacağımı bilmiyorum ama, seni iyileştirmeye çalışacağım.
No sé cómo voy a hacer esto. - Voy a tratar de cuidarte.
Kahretsin, nasıl yapacağımı bilmiyorum.
Demonios, no sé cómo hacer esto.
Onun müziğini nasıl yapacağımı bilmiyorum.
Es una música que no sé cómo tocarla.
- Bunu nasıl yapacağımı bilmiyorum.
No sé cómo se hacen estas cosas. ¿ El qué?
Başlamamız gerekti ama nasıl yapacağımızı bilmiyorum.
Deberíamos empezar, pero no sé cómo.
Ama nasıl yapacağımı da bilmiyorum.
No sé qué hacer.
Bunu nasıl yapacağım bilmiyorum Sör William.
No creo que sea capaz de hacerlo, Sir William.
Bilmiyorum sizsiz nasıl yapacağım.
No se que haría sin usted.
Ona yardım etmek istiyorum ama nasıl yapacağım hiç bilmiyorum.
Quiero ayudarlo pero no sé cómo.
- Nasıl yapacağımı bilmiyorum.
- No sé como
Üstelik, bunu nasıl yapacağımızı da bilmiyorum.
Además... no sé cómo diablos lo haremos.
Sen evdeyken işlerimi nasıl yapacağımı... bilmiyorum.
Lo que no sé todavía es cómo hacer mi trabajo contigo en la casa.
- Ama nasıl yapacağımızı bilmiyorum.
- Pero no sé si funcionará.
Bu şeyi nasıl çalıştıracağımı bilmiyorum. Ve sen bana bunu nasıl yapacağımı açıklayacaksın.
No estoy familiarizado con el proceso, me lo tendrás que explicar, Brian.
Kıpırdayın. Yeni müvekkilimiz, Sandra Winchell, W.B.A. Yardım edeceğimize söz verdim. Sadece nasıl yapacağımızı bilmiyorum.
Una nueva cliente, Sandra Winchell, A.D.W.
Bak, Pacey, ben bunu nasıl yapacağımı gerçekten bilmiyorum.
¿ Sabes de qué me di cuenta en estos años juntas? Que nunca tuve una amiga.
ama nasıl yapacağımı bile bilmiyorum.
Pero no sé nada.
- Ama nasıl yapacağımı bilmiyorum.
Pero no sé cómo.
Bu konuda ne yapacağımı bilmiyorum. Nasıl düzeltebileceğimi bilmiyorum.
No sé qué hacer ni cómo arreglar las cosas.
bilmiyorum 18446
bilmiyorum ki 83
bilmiyorum tatlım 28
bilmiyorum ama 31
bilmiyorum dostum 22
bilmiyorum dedim 18
bilmiyorum işte 23
bilmiyorum efendim 100
nasılsın 5362
nasilsin 47
bilmiyorum ki 83
bilmiyorum tatlım 28
bilmiyorum ama 31
bilmiyorum dostum 22
bilmiyorum dedim 18
bilmiyorum işte 23
bilmiyorum efendim 100
nasılsın 5362
nasilsin 47
nasıl 3954
nasil 16
nasıl gidiyor 2080
nasil gidiyor 23
nasılsınız 3074
nasıl oldu 268
nasıl öldü 77
nasıl yani 1497
nasıl olmuş 116
nasıl ölmüş 19
nasil 16
nasıl gidiyor 2080
nasil gidiyor 23
nasılsınız 3074
nasıl oldu 268
nasıl öldü 77
nasıl yani 1497
nasıl olmuş 116
nasıl ölmüş 19