Ne kadar güzel translate Spanish
5,546 parallel translation
Ne kadar güzel.
Oh, fabuloso.
- Tanrım, ne kadar güzel.
- Dios, qué genial.
Ne kadar güzel olduklarını bana babam göstermişti.
Mi papá me hizo darme cuenta de lo hermoso que es.
- Söyledim! Yüzüm ne kadar güzel görüyor musun?
¿ No es bonito mi rostro?
Sesini duymak ne kadar güzel.
Es un placer oír tu voz.
Ne kadar güzel, değil mi?
¿ No es precioso?
Hayatınız ne kadar güzel olursa olsun herhangi bir şey bunu değiştirebilir.
Es este caso, una coincidencia es más importante que una buena cara.
Duvarlara asılmış kurallar olmayınca bahçe ne kadar güzel görünüyor.
¿ Puedo decir lo bien que se ve el lugar sin todas esas reglas?
Sadece New York'ta ne kadar güzel bir gün olduğunu bilmeni istedim.
Solo quería que supieras que es un bello día en Nueva York. ¿ No te gustaría saber sí debes usar tu parche de verano?
Ken, bu kamera açısından bakınca havanın ne kadar güzel olduğu aklıma geldi.
Sabes, Ken, estas tomas aéreas me recuerdan el bello día que es.
Ne kadar güzel değil mi? Gerçekten öyle.
¿ No es preciosa?
Ne kadar güzel değil mi?
Es hermosa.
Ne kadar güzel bir kadınsın. Senin için bir şeyim var.
Una señorita hermosa como Ud., tengo algo que darle.
Ne kadar güzel!
¡ Qué bonito!
Kafanız ne kadar güzel?
¿ Cuán borrachos están, ustedes dos?
"Ne kadar güzel, değil mi?" dedi.
Y me dijo : "¿ No es preciosa?"
Ne kadar güzel dans ettiğini göster bize.
Enséñanos lo bien que bailas.
Bak, ne kadar güzel bir manzara.
Mira... que hermosa imagen.
Tamam baba, şuradaki iri çocuğa "ne kadar güzel gülüyorsun" diyeyim.
De acuerdo, papá, le diré al chico grande de allá que tiene una hermosa sonrisa. De acuerdo.
Ne kadar güzel bir sürpriz.
Bueno, no es una agradable sorpresa.
Aslında, ne kadar güzel olduğu tartışılır.
De verdad, no sé cuán placentera va a serlo.
- Ne kadar güzel bir isim.
- Es un nombre muy bonito.
Ne kadar güzel bir şarkı.
Qué bonita canción.
Bilgisayar için adli tıp. Ne kadar güzel.
Informática forense.
Ne kadar güzel değil mi?
¿ No es agradable?
Bir tanem, bu sana hayatının ne kadar harika olduğunu ve aramızın ne kadar güzel olduğunu hatırlatma partisi.
Esto, cariño, es una celebración para recordarte cuan asombrosa es tu vida... y cuan genial es todo entre tú y yo.
Ne kadar güzel olabilir ki?
¿ Cómo va a ser impresionante?
Oda servisimiz olsaydı ne kadar güzel olurdu.
¿ Sabes lo que sería increíble? Si viniese el servicio de habitaciones.
Vay canına dünya ne kadar güzel bir yermiş.
El mundo es un lugar genial.
Vay canına ne kadar güzel bir gün!
¡ Qué bonito día! ¡ Mira!
Ne kadar güzel, komik ya da harika olacağını düşünsen de sonunda onu üzeceğini biliyordum!
No importa lo genial, divertido o increíble que pensaras que sería... al final del día ¡ sabía que ibas a herirla!
( Ela dış ses ) Dünyada imkânsız diye bir şeyin olmadığını yeniden kanıtlayan başka biri için yaşamanın ne kadar güzel olduğunu bana öğreten adam.
Otra vez me demostró que nada es imposible en este mundo... Él me demostró lo hermoso que es vivir por alguien más.
- Ne kadar güzel görünüyorsun.
- Estás bellísima.
- Belki hafta sonu gelebilirim. - Ne kadar güzel olur!
Haré que valga la pena si vienes.
Sizi bir arada görmek ne kadar güzel bu sefer üzerinizde kıyafetlerle.
Qué agradable volver a veros a los dos otra vez, y completamente vestidos.
Ne kadar güzel.
Qué amable.
Aklındaki Zero'yu nasıl herkes görebilir ne kadar güzel uçar.
Este "Zero" en su cabeza, cómo alguien podría ver la belleza de su vuelo.
Ne kadar güzel bir kuş.
Qué pájaro más bonito.
Ona ne kadar güzel olduğunu söyle.
Dile cuán hermosa es.
- Ona ne kadar güzel olduğunu söyle.
Dile cuán hermosa es.
Tanrım, muhabbetin ne kadar güzel.
Dios, que fácil es hablar contigo.
Peki senin gibi güzel ve asil bir kiz ormanin bu kadar derinliklerinde ne yapiyor?
¿ Qué está haciendo una chiquilla de alta cuna como tú aquí fuera, en los profundos y oscuros bosques? ¿ Eh?
Her ne kadar olayı çarpıtsanız da güzel bir mantık yürüttünüz Dedektif.
Bella lógica, Detective. Pero sesgada.
Ne kadar da güzel ne kadar da şiirsel.
Qué bonito, qué poético.
Ne kadar da güzel.
Qué jodidamente conveniente.
Babanın bu yaptığı şey ne kadar da güzel.
Esto es tan dulce de tu padre.
Ne kadar eğlendiğimizi anlatacağım ve bana gösterdiğin onca güzel şeyi.
Le voy a contar cuánto nos divertimos, y todas las cosas que me enseñaste.
Bu güzel günde sizleri görmek ne kadar da güzel.
Qué bueno veros en este hermoso día.
Güzel Estelle mesajınla iniş yaptığında ne kadar şaşırdım tahmin et bakalım.
Imagina mi sorpresa cuando Estelle descendió con tu mensaje.
Bize email ve Facebook yoluyla söylediğiniz güzel sözler için çok teşekkürler Size ne kadar teşekkür etsek azdır, sağolun varolun.
Nos cuesta creer toda su generosidad y todas las cosas maravillosas que nos dicen a través de correos electrónicos y en Facebook y no podemos agradecerles lo suficiente tanto como para darle las gracias, gracias, gracias por todo su apoyo y su generosidad.
Ne kadar özel ve güzel bir şey kardeşin için.
Esto es tan especial y bueno para tu hermana.
ne kadar güzelsin 38
ne kadar güzel bir gün 19
ne kadar güzel değil mi 26
ne kadar güzeller 18
ne kadar 1461
ne kadar harika 35
ne kadar paran var 51
ne kadar tatlısın 25
ne kadar istiyorsun 126
ne kadar tatlı 35
ne kadar güzel bir gün 19
ne kadar güzel değil mi 26
ne kadar güzeller 18
ne kadar 1461
ne kadar harika 35
ne kadar paran var 51
ne kadar tatlısın 25
ne kadar istiyorsun 126
ne kadar tatlı 35
ne kadar iyi 34
ne kadar kalacaksınız 33
ne kadar iyisin 19
ne kadar kaldı 101
ne kadar lazım 37
ne kadar oldu 153
ne kadar var 47
ne kadar da güzel 47
ne kadar uzakta 36
ne kadar süre 34
ne kadar kalacaksınız 33
ne kadar iyisin 19
ne kadar kaldı 101
ne kadar lazım 37
ne kadar oldu 153
ne kadar var 47
ne kadar da güzel 47
ne kadar uzakta 36
ne kadar süre 34