Ne kadar istiyorsun translate Spanish
1,204 parallel translation
Ne kadar istiyorsun?
Bueno, ¿ cuánto quieres?
Kedicik için ne kadar istiyorsun?
cuanto le cobras al loco por tu pelucita? ......
- Ne kadar istiyorsun?
¿ Cuánto quiere?
Ne kadar istiyorsun?
Dígame cuánto quiere.
Ne kadar istiyorsun dostum?
¿ Cuánto quieres?
- Ne kadar istiyorsun?
- ¿ Cuánto quiere?
Peki, ne kadar istiyorsun?
¿ Cuánto quieres?
Katılmayı ne kadar istiyorsun?
¿ Que tan fuerte lo quieres?
Ne kadar istiyorsun?
¿ Cuanto quiere, 500?
Ne kadar istiyorsun?
¿ Cuánto?
Ne kadar istiyorsun.
pero no pareces sincera.
Ne kadar istiyorsun?
¿ Cuánto pides?
- Ne kadar istiyorsun?
¿ Cuántas quiere?
- Sen ne kadar istiyorsun?
¿ Cuánto quieres?
Ne kadar istiyorsun?
¿ Cuanto quieres?
Efrum, bu okuma lâmbası için ne kadar istiyorsun?
Ephrem, ¿ cuanto quieres por esta lámpara para leer?
Tamam, bu yemek lâmbası için ne kadar istiyorsun?
Bien. ¿ Cuanto quieres por esta lámpara para comer?
Hey, Efrum, bu seyyar havuz için ne kadar istiyorsun?
Ephrem, ¿ cuanto quieres por esa piscinita?
Viski için ne kadar istiyorsun Pete?
¿ Cuánto es por el licor?
- Ne kadar istiyorsun?
¿ Cuánto?
Ne kadar istiyorsun?
¿ Cuánto quiere? ¿ Diez, quince?
Ne kadar istiyorsun?
¿ Cuánto quieres?
Ne kadar istiyorsun?
- ¿ Cuánto quieres?
- Bunun için ne kadar istiyorsun?
- ¿ Cuánto quieres por esto?
Ve bugün kadar hiçbir baglantilari üçü ile ilgi bulunamamaktadir sen Beni demek mahkeme önünde 3 ne karsi getirmek istiyorsun
Y hasta hoy no no se han encontrado los cuerpos de los tres afectados. ¿ Quieres decir que hay que llevar a los 3 cuerpos ante la Corte?
Ondan ne istiyorsun bu kadar zaman sonra?
- Kika...
Yemeyi ne zamandan beri bu kadar çok istiyorsun?
Desde cuando comes tanto? Venid aquí, todos vosotros.
Bu röportajı almak için ne kadar ileri gitmeyi istiyorsun?
¿ Hasta dónde vas a llegar por esta entrevista?
Ne kadar geçmişe dönmek istiyorsun?
Ahora, vas a estar iluminada?
- Ne kadar istiyorsun?
- Cuánto quiere?
Konu ne? Ne kadar beklememi istiyorsun?
Quiero que me ayudes con la tarea.
Ne kadar ayrıntı istiyorsun?
¿ Cuántos detalles quieres?
Daha ne kadar kanıt istiyorsun?
¿ Qué otra prueba necesitas?
Yani koluna girmemi ve gülümsememi istiyorsun ve insanlara harika gazeteci adamımdan ne kadar gururlu olduğumu söylememi istiyorsun.
¿ Quieres que te tome del brazo y sonría y le diga a la gente cuán orgullosa estoy de mi reportero?
Ne demek istiyorsun? Ne kadar büyük bir problem?
¿ Qué tan grande es?
Burada daha ne kadar kalmamızı istiyorsun?
¿ Cuánto tiempo quieres que nos quedemos aquí?
- Odayı ne kadar süre için istiyorsun?
- Por cuanto dias quiere el cuarto?
Paçaları ne kadar uzun istiyorsun?
¿ Qué tan alto el dobladillo?
Bunu ne kadar zorlaştırmak istiyorsun?
¿ Me lo va a poner muy difícil?
Ne kadar istiyorsun?
Podríamos picarlo.
Velayetini alabilmek için herkesin ne kadar harika bir baba olduğunu görmesini istiyorsun, değil mi?
¿ Quieres que todos vean que eres un buen padre para tener la custodia?
- Ne kadar istiyorsun?
¿ Cuánto quieres, Bobby?
Bugün ne kadar süt istiyorsun? - İki litre, bugün Karva Chauth.
es Karva Chauth.
Ne kadar uzaklaşmak istiyorsun?
¿ Hasta dónde dijiste que quieres ir?
- Bu kadar erken ne istiyorsun?
- ¿ Qué es lo que quieres tan temprano?
Eve dönmeyi ne kadar çok istiyorsun?
¿ Estás muy desesperado por volver?
Ne demek istiyorsun? Demek istediğim, kapanış saatine kadar sadece bir bira için kalmadın. Bir sorun var.
No te has quedado para beberte otro refresco de raíz. ¿ Qué ocurre?
Ne kadar zaman istiyorsun?
¿ Cuanto tiempo quieres?
Ne kadar bilmek istiyorsun bilmiyorum.
No sé cuánto quieres saber.
- Ne kadar harcamak istiyorsun?
- ¿ Cuánto quieres gastar?
- Daha ne kadar uzaklaşalım istiyorsun?
- ¿ Cuan lejos nos quieres?
ne kadar istiyorsunuz 33
ne kadar güzelsin 38
ne kadar 1461
ne kadar güzel 390
ne kadar harika 35
ne kadar paran var 51
ne kadar tatlısın 25
ne kadar tatlı 35
ne kadar güzel bir gün 19
ne kadar iyi 34
ne kadar güzelsin 38
ne kadar 1461
ne kadar güzel 390
ne kadar harika 35
ne kadar paran var 51
ne kadar tatlısın 25
ne kadar tatlı 35
ne kadar güzel bir gün 19
ne kadar iyi 34
ne kadar kalacaksınız 33
ne kadar iyisin 19
ne kadar kaldı 101
ne kadar lazım 37
ne kadar oldu 153
ne kadar var 47
ne kadar da güzel 47
ne kadar uzakta 36
ne kadar süre 34
ne kadar garip 40
ne kadar iyisin 19
ne kadar kaldı 101
ne kadar lazım 37
ne kadar oldu 153
ne kadar var 47
ne kadar da güzel 47
ne kadar uzakta 36
ne kadar süre 34
ne kadar garip 40