Ona güvenebilirsin translate Spanish
142 parallel translation
Ona güvenebilirsin.
Podeis confiar bien en él
- Ona güvenebilirsin.
Puede confiar en él.
Ona güvenebilirsin.
Confííe en él.
Her zaman ona güvenebilirsin.
Siempre puedes contar con él.
Ona güvenebilirsin, sorun çıkarmayacak.
Tiene que creerle, es buena persona.
Çok fazla küstah değilse, ona güvenebilirsin.
En tanto él no sea demasiado fresco... puedes contar con él.
Ona güvenebilirsin.
Puedes confiar en él.
Sadık bir adamdır. Ona güvenebilirsin.
Es honesto, puedes confiar en él.
Ona güvenebilirsin.
Puedes contar con ello.
- Ona güvenebilirsin.
- Puede contar con ello.
Ona güvenebilirsin.
No le quepa duda.
Ona güvenebilirsin, arkadaşımızdır.
Te visitará él. Confia, es un amigo.
Ona güvenebilirsin.
Confía en ello.
Önemli değil. Ona güvenebilirsin.
Puedes confiar en él.
- Üstelik ona güvenebilirsin.
- Puedes contar con ello.
Hayır, hayır, hayır. Bence ona güvenebilirsin.
No, no, no, quiero decir, que puedes confiar en el.
Bence ona güvenebilirsin. O kimseye söylemez.
¡ Mamá, papá!
Ona güvenebilirsin. Çok beceriklidir.
Puede confiar en ella, es muy competente.
Ona güvenebilirsin.
También te ayudará a ti.
Ona güvenebilirsin.
Puedes confiar más en ellas.
Sanırım ona güvenebilirsin, ama elbette...
Creo que puedes fiiarte de él, pero tu quieres...
Gelecek için ona güvenebilirsin.
Podrá contar con ella.
O iyi bir adam, ona güvenebilirsin.
Es un buen hombre, puedes confiar en él.
- İnan, yemek konusunda ona güvenebilirsin.
- Créeme, puedes confiar en él.
Ona güvenebilirsin.
Puedes confiar en el.
O, iyi elma. Ve senin arkadaşın. Ve ona güvenebilirsin.
Es una buena persona, y él es tu amigo, y puedes confiar en él.
Ona güvenebilirsin.
Yo confío en ella.
Dedektif McGowan. Ona güvenebilirsin.
Detective Mcgowan, ella?
Ona güvenebilirsin.
Está bien.
Ona güvenebilirsin, söz veriyorum.
Puedes confiar en ella, te lo prometo.
O yakışıklı ve sevimli ve sen ona güvenebilirsin.
Él es lindo y primoroso. Y tú puedes contar con él.
Bu şekilde istediğini yapması için ona güvenebilirsin.
Bien, entonces podrías confiar en que ellos harán lo que tú quieres.
Ona güvenebilirsin, Johnny.
Puedes fiarte de él, Johnny.
Jane bunu halleder, ona güvenebilirsin.
Jane se ocupará, puedes confiar en ella.
Ona güvenebilirsin.
Ténganlo por seguro.
Ona güvenebilirsin.
- Podemos confiar en ella.
Ona güvenebilirsin. Fiyatta bize kazık atmaya çalışmaz, değil mi?
¿ No tratará de jodernos con el precio?
— ona güvenebilirsin.
Puede confiar en él.
İyi bir adamdır, ona güvenebilirsin.
Es un buen hombre, confíe en él.
Ulak onun oğlu ; ona güvenebilirsin.
El mensajero es su hijo, puedes confiar en él.
Ona güvenebilirsin, Franz.
Puedes contar con ella, Franz.
Ona her türlü güvenebilirsin.
Le puedes confiar cualquier cosa.
Ona güvenebilirsin.
No hay cables, confie.
Ona daima güvenebilirsin.
Siempre puedes contar con éI.
Ona güvenebilirsin.
Confia.
Ama yapamayacağını söyleyen bir yasa yok, yani, ona biraz güvenebilirsin. Ona gerçeği söyle. - Ne kadar kötü olabilir ki?
Pero no significa que no puedas apoyarte en él, decirle la verdad. ¿ Qué puede pasar?
Bana güvendiğin gibi ona da güvenebilirsin.
Puedes confiar en él tanto como en mí
Tabii ki... ona gerçekten güvenebilirsin.
Por supuesto, puedes confiar en él.
Eğer Rendroy dediyse ona gerçekten güvenebilirsin.
Adiós.
Bak ona tamamen güvenebilirsin.
Está bien. Puedes confiar en él, en serio.
Yaptıklarından sonra ona nasıl güvenebilirsin?
¿ Cómo puedes confiar en ella, después de lo que ha hecho?