Ona güven translate Spanish
297 parallel translation
Ona güven.
Confiad en él.
Haydi, ona güven bakalım şimdi. Haydi, ona başrol ver.
Hazla una estrella, haz lo que quieras.
Ona güven duymaya çalıştık.
Hemos intentado fiarnos de él.
Ama lütfen ona güven.
Pero por favor, confía en ella.
Ona güven, bu gibi durumlardan yararlanmasını bil.
No confíes en él ; sólo está aprovechándose de la situación.
Onu filona alırsan, Cleve Saville'in filosuna, bu ona güven verip, olmak istediği kişi olmasına yardım edebilir.
Si lo eliges para tu escuadrón, le dará confianza... se sentirá más cerca del que cree que debe ser.
Bunun için ona güven.
Confié en el.
Ona güven verip ve onu onurlandırıyor.
Tratan de darle confianza y animarlo.
- Ona güven, söyle bana bana sinsice yaklaşıp arkadaşlarımı ispiyonlatmaya çalışıyor.
- Me dices que confíe, y él trata de engañarme para que delate a mis amigos.
Sana bir sonrakini göstermesi için ona güven.
confie en que el le mostrara, que sigue.
- Ona güven olmaz.
¡ Ya les dije que no aceptaría! Peor para él.
Ama onun olduğunu bilecek. Bu ona güven verir.
Pero tenerlo le dará confianza.
Pekala Rahibe, ona güven.
Eso es, hermana, confíe en ella.
O zaman nasıl oluyor da ona güven gösterebiliyorsun?
¿ Y por qué imagina que puede fiarse?
Ona güven ve sabır gösterdiler, bir o kadar da sevgi.
Mostraron paciencia y confianza con él y también amor.
Sam, kadının ondan hoşlandığını söylüyorsa, ona güven.
Si Sam dice que está caliente para él, es eso.
Ben ona güven verdim.
Deposité mi confianza en ese tipo.
Öne eğil. Ona güven.
Apoyaos en él con confianza.
Ona güvenmiyorsan, bana güven.
Confia en mi.
- Eğer ona güven verebilirseniz...
Así que, si está en posición de tranquilizarle...
Tam tersine, ona güven vermeye çalıştım.
Al contrario, procuré tranquilizarla.
O bizim adamımız. Biz ona güven oyu verdik.
Le dimos nuestro voto de confianza.
Ona güven olmaz.
Nunca puedes confiar en él.
Taktiklere başvuruyor ama, ona güven.
Confía en él, pero te está entrando.
Ancak, bu size daha da fazla güven verir... çünkü kendinden eminse o zaman ona güvenebilirsiniz.
Pero, sabes, esto te da la confianza aún más... porque si él está seguro de sí, entonces sabes que puede contar con él.
Dikkatli ol, ona güven me.
ten cuidado, no confíes en el.
Eğer ona güven vermezsek kendimize nasıl güveneceğiz?
Si no confiamos en ella, no podremos confiar en nosotros mismos.
- Ona güven!
- ¡ Miren!
Ona güven.
Confía en él.
Ona güven, birtanem, güven ona.
Confía en él, cariño. Confía en él.
Onu yanında taşı ve ona güven.
Mantenlo siempre contigo. Yo tengo fe en El.
Eksik olduğu mevzular ne olursa olsun, her zaman ona sonsuz güven duymuşumdur.
Da igual lo que pueda parecer, siempre he confiado en él.
Her şeye kadir olana biraz daha güven duymalısın ya da işleri rayına oturtan neyse ona.
Tienes que confiar más en el Todopoderoso... o lo que sea que hace que las ruedas giren.
Bu yüzden de o iki resmini sana getirdim ona biraz güven aşılamak için. Onların iyi olduğunu biliyordum.
Por eso le lleve a usted esos dos, para darle confianza, sabía que eran muy buenos.
Olur, ona bir kutu güven yolla.
Bien, envíale un kilo de confianza.
Ona güven olmaz.
- Es confiable.
İkimizin arasında güven ölçüsü denilen bir tür anlaşma vardı. - Sonra ona ihanet ettin.
Ese acuerdo requería absoluta confianza por ambas partes.
Ona ev, ilgi, güven verdim.
Le di un hogar, afecto y seguridad.
- Ona güven, Alex.
- Tranquila.
Onunla oynuyor, ona sahte bir güven veriyorum.
Estoy jugando con él. Le doy una sensación de seguridad falsa.
Bana kalırsa ona çok gerçek bir güven veriyorsun Harry.
Le estás dando una sensación genuina.
Güven ona.
Confia en ella. Lo sabe bien.
Ona, onlara güven olmaz.
Él, ellos... No se puede confiar en ellos.
Güven ona, ve gece boyunca sarayı adımlamayı kes.
Confía en él y deja de vagar por el palacio.
İyimser olmasını sağlayıp, güven veriyoruz. Ona, iyileşme potansiyelinden bahsediyoruz.
Somos optimistas, le inspiramos confianza... le hablamos de sus posibilidades de rehabilitación.
Güven bana, Palermo'daki en iyi berber. Amcam hep ona gider.
Confía en mí, es el mejor barbero de Palermo.
Aslında bu konuda ona çok güven verdim.
Le hice sentir que aún podía hacerlo.
Ona telefon edeceğiz ve bir buluşma ayarlayacağız... Bu tanışma ve güven sağlama mevzularını halledeceğiz, tamam mı?
Lo conseguiremos por teléfono y arreglaremos una cita ¿ para que podamos pasar todo esto consigue-lo-que-tu-sabes, bien?
Patron ona tam bir güven duyar.
El Jefe confía a ciegas en él.
Güven bana. Bir sonraki görüşünde hemen havayı kokla, ve ona şöyle de :
La próxima vez que le veas, huele el aire y di : "¿ Huele a lilas?".
Ya başka bir hostes ayarlar ya da bana güvenmeye devam eder. Aslında bu konuda ona çok güven verdim.
Así que o recluta otra azafata, o se fía aún... de mí, de lo cual le he convencido.
ona güvenmiyorum 75
ona güveniyorum 40
ona güvenebilirsin 26
ona güvenebiliriz 16
ona güveniyor musun 25
ona güvenme 21
güven 68
güvenlik 301
güveniyorum 32
güvenli 94
ona güveniyorum 40
ona güvenebilirsin 26
ona güvenebiliriz 16
ona güveniyor musun 25
ona güvenme 21
güven 68
güvenlik 301
güveniyorum 32
güvenli 94
güvende 82
güven bana 558
güvenli değil 43
güvenebilirsin 19
güvenilir 40
güvendesin 88
güvenin bana 41
güvenlik mi 20
güvenli bir yerde 23
güvenli mi 42
güven bana 558
güvenli değil 43
güvenebilirsin 19
güvenilir 40
güvendesin 88
güvenin bana 41
güvenlik mi 20
güvenli bir yerde 23
güvenli mi 42